Yordam’ın 50. kitabı: “Yangın Şiirleri”

Yordam Yayınları, 50. kitabında, Kemal Özer'in 'Temmuz İçin Yaralı Semah/Yangın Şiirleri'ni okurlarıyla buluşturuyor. Kitap, usta şairin, Sivas Katliamı'nı unutturmama çabasının bir ürünü.

HABER MERKEZİ Yayınladığı kitaplarla geniş bir okur kesiminin beğenisini kazanan Yordam Yayınları, 50. kitabı olarak, Kemal Özer'in 'Temmuz İçin Yaralı Semah/Yangın Şiirleri'ni sundu. Kitabın tanıtımı için bir kokteyl düzenleyen Yordam Yayınları, aynı zamanda 50. kitap sevincini de okurlarıyla paylaştı.

14 Haziran 2008 akşamı Basın Müzesi'nde düzenlenen kokteyl, Burhan Günel, Ruşen Hakkı, Hayrettin Geçkin, İhsan Topçu, Ruhan Odabaş, Doğan Hızlan, Adnan Özyalçıner, Yusuf Ziya Bahadınlı, B. Sadık Albayrak, Mustafa Köz, Ayten Mutlu ve Fikret Demirağ gibi şair ve yazarları bir araya getirdi. Okurların da büyük ilgi gösterdiği tanıtımda, Kemal Özer, kitabını imzalayarak okurlarla bir süre sohbet etti.

Yere sağlam basan ağaç
Yordam Yayınları adına Hayri Erdoğan'ın yaptığı açış konuşmasının ardından, Doğan Hızlan da yayınevinin 50. kitaba ulaşmasının anlamını vurguladı. Daha sonra söz alan şair Kemal Özer, duygularını dile getirdiği konuşmasında, Yordam Yayınları'nın emek dünyasına hizmet eden ve bu yola kendini adayanlardan biri olduğunu söyledi. Kısa zamanda önemli bir gelişme göstererek elli kitabı okurla buluşturan yayınevini kutlayan Özer, Yordam'ın emek dünyasının değerleriyle yaşayanları bir araya getirmeye devam ederek, yüzüncü, iki yüzüncü kitaplara da ulaşacağından emin olduğunu söyledi.

Şiirlerle Sivas yangını
Kemal Özer'in 'Temmuz İçin Yaralı Semah /Yangın Şiirleri', Sivas Katliamı'nın ardından şairin uzun soluklu bir çalışmasının ürünü olarak çıktı. Özer, internetteki sitesinde çeşitli tarihlerde yazdığı yazılarında, Sivas Katliamı'nda yakılmaya çalışılanın aydınlar, yazarlar ve şairler dışında gençler ve geleceğe dair umutlar olduğunu söylüyordu:

"Yakılmak istenen bu tertemiz ve dopdolu tutku, bu canlılık, bu düş. Korkulan da bu. Filizlenirse, ortalığı sarıp sarmalarsa, dal budak salarsa durdurulabilir mi? Daha filiz vermeden dal kırılmalı öyleyse. Yangın, o gençleri yakmak için değil yalnızca. O yangının asıl yapmak istediği, filiz verecek dalları kırmak. Gençlerin içinde mayalanan özsuyu, dallara yürümeden, daha çiçeğe dönüşmeden kurutmak. Yalnız Sivas'ta değil, her yerde istenen bu. Çoğu kez sinsice, saman altından su yürütürcesine. Kimi yerde de su yüzüne vurarak. Toplu kıyımlarla fışkırarak. Sivas yangını bunlardan biri. Tıpkı daha önce Çorum'da, Kahramanmaraş'ta olduğu gibi."