Sinan Çetin’den temcit pilavı

Yönetmen Sinan Çetin devlet yardımıyla film çeken sinemacıları dilencilik yapmakla suçladı. Çetin, 1994’te de “devletten yardım isteyen fakir sinemacı eşektir” sözüyle ortalığı karıştırmıştı.

soL (HABER MERKEZİ) TRT'nin Radyo Televizyon Dergisi'ne konuşan Sinan Çetin, devletin "Recep İvedik" gibi popüler filmlerin gelirinden oluşturduğu havuzdan para yardımı alan sinemacıların "dilencilik" yaptığını iddia etti. Bu filmlere "sanat filmi" denmesini hazmedemeyen Sinan Çetin, sanatın toplumsal olamayacağını, para kazanmayan, ticari ve bireysel olmayan sanatın bir işe yaramayacağını da savundu. "Recep İvedik'in parasıyla film çekiyorlar, sonra da ona küfrediyorlar" diyen Çetin, karakterin yaratıcısı "Şahan Gökbakar gibi yeteneklerin değerli olduğunu ve kullanılması gerektiğini" söyledi.

Her dem aynı terane
Sinan Çetin rüzgara göre yön değiştiren liberal kimliği ve her döneme uygun kapitalizm hayranı üslubu ile sık sık açıklamalarda bulunuyor. Artık çok şaşırtıcı olmayan bu açıklamalar, Sinan Çetin'in 22 Temmuz seçimlerinden sonra "muhalif kimliği nedeniyle" AKP'ye oy verdiğini belirtmesinin ardından artış gösterdi. Çetin adı geçen açıklamada, yaşadığı "sosyetik" ortamda AKP'ye oy vermiş olmanın ne kadar zor olduğunu belirtmeyi de ihmal etmemişti.

Sürekli olarak muhalif ve anarşist olmakla övünen Sinan Çetin, daha önce de Tansu Çiller'in danışmanlığını yapmış, sonra bu işi, "Dışarıda kalmayın, bu ülkeye hizmet etmek istiyorsanız gelin" diyen Çiller'e samimiyetle inandığı için yaptığını söylemişti. Ancak bir süre sonra işlerin yürümediğine karar verip "aynı samimiyetle" bu görevinden ayrıldı. Bir "sol" geçmişten geldiğini sıkça vurgulayan Çetin, geçmişini inkar etmek konusunda bayrağı kimseye kaptırmıyor. Bu anlamıyla Çetin, "her devrin adamı" ünvanını elinde bulunduruyor.

Çetin kimi kastediyor?
Sinan Çetin'in saldırgan eleştirisindeki devlet destekli filmler ifadesi, AKP'li İnebolu Belediye Başkanı'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içerdiği iddiasıyla yönetmenini kentten kovduğu, Kültür Bakanlığı desteğiyle çekilen "Son Kumsal" filmini akıllara getiriyor. Çetin'in "ama muhalif" AKP'ci kimliği ve her dem liberalizme tapınan açıklamaları düşünüldüğünde "Son Kumsal" gibi devlet destekli filmlere karşı olmasının nedeni de anlaşılıyor. Çetin genel olarak ticari olmayan filmlere de karşı çıkarak "Sanat para kazanmak içindir" diyor.

Biz bu sözleri hatırlıyoruz, ya siz?
Sinan Çetin, 1994 yılında söylediği "Devletten yardım isteyen fakir sinemacı eşektir" cümlesiyle sinema derneklerinin ve örgütlerin tepkisini çekmişti. Kendisine en ağır yanıtı Film Yapımcıları Derneği Genel Sekreteri olan ağabeyi Sabahattin Çetin vermiş, Sinan Çetin için "Medya maymunu, ruhunu satıyor, tanrısı para, küfürbaz, aynı soyadını taşımaktan rahatsızım" ifadesini kullanmıştı.

İyi film kötü film nedir, Sinan Çetin iyi bilir
Türk sinemasında incelenmeye değer filmlerden bazılarında imzası bulunan Çetin, yıllar geçtikçe serbest piyasanın rüzgarıyla reklam yönetmenliğine ağırlık verdi. En çok para kazandığı işi yapmayı seven ünlülerin yönetmeni Çetin, konuşma hakkını her elde ettiğinde kapitalizmin kurallarına sonuna kadar bağlı olduğunu belirtmekten kaçınmadı.

Üretim anlayışını "Bir şey çok satılmışsa, çok seyredilmişse içinde mutlaka bir sanat vardır. Biz, yaygın entelektüel anlayışın dışında, kitlelere yayılan şeylerin çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Bu hem reyting hem de bilet anlamında" sözleriyle açıklayan Çetin, daha önceki açıklamalarında da "Doğru sistem kapitalizmdir, boyun eğmeyen akılsızdır" türünden ifadeler kullanıyordu. Çetin, bildiği kadarıyla teoriden ve ideolojiden sık sık bahsederken konuyu Marksizme getirmeyi ve dili döndüğünce eleştirmeyi ihmal etmiyor.

Çetin'in Marksizm ve sosyalizm üzerine ahkam kestiği bir röportajındaki ifadeleri ibret verici nitelikte: "Sosyalizmin özünü söylüyorum: Korkunç bir nifak teorisi, yaratan, üreten, iş yapan, kâr edeni yasaklayan bir sistemdir. Ben bu sistemi yani korkunç bir nifak teorisini reddettim. Sosyalizmde işadamı yasaktır. Ben yasağın olduğu bir sistemi reddettim. Ne çirkin bir yasak düşünsene, Sinan Çetin olmak yasak. Tek bir şey serbest: Üleşelim, bölüşelim, paylaşalım. Kim üretiyor?

Ne içiyor, ne yiyorsak çıkar yüzünden olmuştur. Bu yüzden çıkar hayatımızın en gerekli şeyidir ve yine bu yüzdendir ki kâr hayatımızın en kutsal kavramıdır. Maddi çıkar aslında hayatın yaratıcısı, renklendiricisi, insanların kutsal kavram olarak algılamaları gereken şey olmalıdır. Çünkü her şey kârdan ortaya çıkıyor. Evet, benden şunu duymak istiyorlar: 'Bundan sonra bütün sinemamı halkıma adıyorum, onlar için sinema yapacağım.' Hayır ben filmlerimi kendim için, para kazanmak için yapıyorum. Bundan da gurur duyuyorum. Kâr etmeyen adam hırsızlık yapıyordur. Bir yerde ahlaksızlık yapıyordur."