Dağda 11 şüpheli ölüm

Dünyanın en yüksek ikinci zirvesine sahip, 8611 metrelik K2 dağında aynı gün içerisinde 11 kişinin yaşamını kaybettiği haberleri geliyor.

soL (HABER MERKEZİ) Himalayaların Pakistan-Çin sınırında bulunan Karakurum bölgesindeki K2 dağında 1 Ağustos Cuma gününü Cumartesiye bağlayan gece yaşanan olaylar dizisi sonucunda 11 dağcının ölmüş olabileceği açıklandı. Olayın üzerinden on günden fazla geçmesine rağmen, Pakistanlı tur şirketi yetkilileri ve K2 kampındaki diğer dağcılar tarafından yapılan açıklamalar belirsizlikler içeriyor.

2008 yazı tırmanış sezonunda uzun süren kötü hava koşulları sonrasında K2 ana kampındaki dağcıların aynı günler içerisinde tırmanışa başladıkları ve 1 Ağustos Cuma günü 22 kişinin zirveye ulaşmak için 7600 metredeki 4. kamp yerinden harekete geçtiği söyleniyor. Sağ kurtulan dağcıların aktardıklarına göre sorunlar, dik ve zor bir yan yükselme etabındaki sabit ip hatlarının kötü durumu ile başladı. Dağcılar, hatların yeterince sağlam olmaması yüzünden yeni hatlar hazırlandığını ve bu yüzden zaman kaybedildiğini anlatıyorlar. İlk kayıplar zirveye doğru tırmanılırken gerçekleşiyor. Kendisinden yavaş ilerleyen bir başka dağcıyı geçmeye çalışan Sırp dağcı Dren Mandic ile bir Pakistanlı yüksek irtifa rehberinin tırmanış sırasında düştüğü açıklanıyor.

Yaşanan zaman kaybı ve dağınıklıklar sonrasında dağcıların ancak akşam 20.00 civarında zirveye ulaştıkları anlaşılıyor. Oldukça geç zirveye ulaşan dağcılar inişe başladıklarında bu kez zirve kütlesinden dev bir buzul parçasının yarattığı çığ ile karşılaşıyorlar. Kurtulan dağcıların anlattıklarına göre bu çığ ile Norveçli Rolf Bae ve ismi açıklanmayan Nepalli Şerpa sürükleniyor. Düşen buzul çığı, hazırlanmış olan sabit ip hatlarını da sürüklediğinden "darboğaz" adı verilen dik kayalık bölgenin tepesindeki dağcılar mahsur kalıyorlar. Kurtulan dağcılardan Hollandalı Wilco van Rooijen, 8000 metre üzerinde, insan vücudu açısından "ölüm bölgesi" olarak anılan irtifada, sabit hatlar olmadan inişleri neredeyse imkansızlaşmış dağcıların tam bir karmaşa ve kontrolsüzlük yaşadığını aktarıyor. Van Rooijen, "Herkes kendi derdindeydi, Benim ipim, benim malzemem diye tutturmuştu..." diye anlatıyor yaşananları. Bu arada kopan sabit hatlara rağmen 4. kamp bölgesine kadar inişlerini tamamlamış olan biri Nepalli diğeri Pakistanlı iki rehberin mahsur kalanları kurtarmak için geri tırmandıkları ve kurtarma çabaları sırasında düştükleri de anlatılanlar arasında. Ancak bu iki rehberin isimleri açıklanmadı.

Dağcıların mahsur kaldığı haberi ana kampa ulaştıktan sonra, aşağıda bulunan rehberler ve dağcılar kurtarma için harekete geçiyor.

Sağ kalan dağcılara ulaşılması ve ana kampa ulaştırılmaları günler sürüyor. Son olarak ünlü İtalyan dağcı Marco Confortola 5 Ağustos'ta ana kampa ulaştırılmış bulunuyor.

Görgü tanıkları ile ölümleri kesin kabul edilen dağcılar dışında, 3 Güney Koreli, 1 Fransız ve 1 İrlandalı (Gerard Mc Donnell) dağcının da ölmüş oldukları düşünülüyor.

Üzerinden günler geçmiş olmasına rağmen olaylar ve kayıplarla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılabilmiş değil. Kendileri de doğrudan olayların içerisinden çıkmış, yaralı ve şok yaşayan görgü tanıklarının ifadelerinden başka herhangi bir kaynaktan yaşananları doğrulamak mümkün değil. Öte yandan, ticari birer tur şirketi olan ekiplerin de "müşterileri" olan dağcılar dışındakilerden haberdar olmaması bilgilerin toparlanmasını engelleyen bir başka etken gibi görünüyor.

ÇOGORİ'NİN SUÇU NE? (*)
K2 dağı, 8611 metrelik irtifası ile 8850 metrelik Everest'ten sonra ikinci en yüksek zirveye sahip. Diğer yüksek dağlarda olduğu gibi bu dağa da tek bir seferde ulaşmak mümkün değil. Artan irtifa ile azalan hava basıncı ve oksijen oranı, insan vücuduna 8000 metrenin üzerinde ölümcül zararlar verebiliyor. Bu engeli aşabilmek için bu tür yüksek dağlara tırmanışlar zamana yayılan aşamalarla yapılıyor. Yüksekliğe uyum sağlayabilmek için gerekli yükselme mantığı, yükseğe tırmanıp aşağıda geceleyerek uyum sağlanan yüksekliği arttırmaktan geçiyor. Bunun için de dağın tırmanış rotası üzerinde ara kamplar kuruluyor. 5000 metre civarlarında yerleşik duran ana kampta bekleyen ekipler aşamalı olarak uyum tırmanışlarını tamamladıktan sonra uygun hava koşulunu yakaladıklarında en yüksekteki ara kamptan bu kez zirve noktasına ulaşmak için yükseliyorlar. Zirveye ulaştıktan sonra da 8000 metre üzerini yani "ölüm bölgesini" hızlıca terk edebilmek için inebildikleri kadar aşağıdaki bir ara kampa dönüyorlar. Tırmanış tekrar ana kapma ulaşıldığında/inildiğinde tamamlanmış sayılıyor.

K2 dağında da yukarıda aktarılan yöntemle tırmanış yapılıyor. Dağın en sık kullanılan Güney Doğu rotasında dört adet ara kamp mekanı bulunuyor. Ekipler tırmanış sezonunda önce 5400 metrelik ana kamp mekanına yerleşip daha sonra uyum tırmanışlarına başlıyorlar, haftalar hatta aylar sürebilen bu uyum tırmanışları sonrasında da en uygun zamanı yakalayıp zirve tırmanışını gerçekleştirmeye çalışıyorlar. K2 dağının yüksek irtifasının yanı sıra hava koşulları ve arazi koşulları açısından da özel zorlukları var. Dünyanın en yüksek "ölümcül " dağlarından sayılan Çogori, Everest'ten 200 küsur metre daha alçak olmasına rağmen daha zorlu hava koşullarına sahip, ve hemen tüm yüzeyleri daha dik ve zorlu. Bu nesnel koşulları tamamlayan bir başka yan ise, bu dağın Everest'e göre daha az "işgal edilmiş" olması. Yani K2 dağında ticarileşme daha az, burada Everest'te olduğu gibi yükseklik turizmi işleyemiyor! K2 dağına dağcılar, kendi çabalarıyla ya da en fazla bir kaç rehber dağcıyla tırmanıyorlar. Bu da, sabit ip hatlarının hazırlanması, ara kampların kurulması, destek oksijen tüplerinin taşınması gibi işlerin şirketlerin hizmetlerine dahil olmaması anlamına geliyor. Daha az ticarileşmiş bir dağ dağcılara daha çok iş yüklüyor, işi zorlaştırıyor.

Yüksek dağlarda riskleri aza indirmek ve güvenli tırmanış yapmak, sportmenlik, beceri, deneyim ve takım çalışması gerektiriyor. İşte 2008 Ağustosunun ilk günlerinde dağda yaşananlar tüm bunların eksikliğinin düğümlenmiş sonucuna işaret ediyor.

Yaşanan olayların detaylarını hiçbir zaman tam öğrenemeyebiliriz, öğrendiklerimizi de kent yaşamından bakan bir gözle anlayamayabiliriz, nitekim dağda koşullar farklıdır ancak değişmeyen doğru, insanı bu sporda güçlü kılan özelliklerdir. Yaşamın her alanında olduğu gibi dağcılıkta da, kolektif akıl en doğruyu işaret eder, ekip birlikteliği bireyi daha güçlü kılar, takım çalışması en verimli sonuca ulaştırır, ortaklaştırılmış hedef bencilliğin üzerini örter. Bunların olmadığı yerde, çığa da ipin kopmasına da, paniğe ve kargaşaya da üretilecek çözüm olamaz.

11 kişinin yaşamına mal olan olaylarda, suç her kimde ya da nerede aranacaksa bilinmeli ki, Çogori'nin suçu yok!..

(Burçak Özoğlu tarafından Dağda 11 Şüpheli Ölüm haberi ile ilişkili olarak soL için hazırlanmıştır)

(*) Çogori, K2 dağının yerel dildeki adı. Bu zirvenin Batılı dağcılar tarafından kullanılan adı K2 ise, Karakorum dağlarının (K) listelenmiş ikinci zirvesi anlamına gelen harita kodu.