Batıkent'te Küba Beşlisi'yle dayanışma günü

Önceki gün başlayan Emek ve Barış Festivali'nde dün akşam ABD hapishanelerinde haksız yere tutulan Küba Beşlisi konuşuldu.

Bu yıl ikincisi düzenlenen Batıkent Emek ve Barış festivalinin etkinlikleri 28 Eylül Pazartesi günü düzenlenen yürüyüşle başladı. Batıkent Metro durağında son bulan yürüyüşün ardından festivali düzenleyen siyasi parti, sendika şubeleri ve yerel dernekler ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. İlk gün, Batıkent’li şairlerin şiir dinletisi ve Barış Derneği, Barış Meclisi gibi dernek ve organizasyonların da katılımcısı olduğu “Türkiye’de Barış” konulu panelle son buldu.

Festivalin ikinci günü, ABD’de mahkumiyetleri devam eden beş Kübalı devrimci ile dayanışma etkinlikleriyle devam etti. 29 Eylül Salı günü saat 19:30’da başlayan etkinlikler, Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nden Gözde Kök’ün konuşması ile başladı. Ardından Küba Büyükelçiliği birinci sekreteri Luis Ernesto Morejon ile söyleşi gerçekleştirildi. Konuşmasında, ABD’de mahkumiyetleri devam eden Kübalı devrimcilerin yargılama süreci ve bu süreçteki hukuksuz uygulamalar konusunda bilgi veren Morejon, BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun Beşlinin özgürlüklerinden mahrum edilmesinin keyfi ve uluslararası konvansiyonlara aykırı olduğunu ve Amerikan hükümetinden bu keyfiyete son vermek üzere derhal gerekli önlemleri almasını talep etmesine rağmen Obama yönetiminin de bu konuda daha önceki yönetimlerden farklı bir uygulama gerçekleştirmediğini belirtti. “Obama Latin Amerika’ya ve tüm dünyaya karşı değişim imajını göstermek istiyorsa, Beyaz Saraydaki selefi ve Temyiz Mahkemesi tarafından çok ciddi bir şekilde sorgulanan yoldaşlarımıza verilen cezaların geri çekilmesini sağlamalıdır” diye ekleyen Morejon, “halkı için hayatlarını feda eden Beşli için, biz Kübalılar, minnetar vatanlarına, özgür bir şekilde, dönmelerini sağlayınca kadar durmadan dinlenmeden mücadele etmeyi bileceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Fidel sonrası...
Konuşmanın ardından, dinleyicilerin sorularıyla devam eden etkinlikte, Küba’nın bugüne kadar direnmeyi nasıl başardığı ve Fidel sonrasında Küba’nın bu direnci devam ettirecek gücünü nerden aldığı soruldu. Birinci sekreter, Küba halkının yüzyıllardır bağımsızlık için mücadele ettiğini, bu mücadeleyi Fidel önderliğinde sosyalizmle başardığını, halkın bağımsızlık kimliğinin dirençte önemli bir etken olduğunu belirtti. Halkın, sosyalizmle birlikte, sağlık, sosyal güvenlik, eğitim, barınma vs. kazanımlarının farkında olduğu ve özellikle ABD’de yaşayan göçmenlerin nasıl bir zorluk ve yoksullukla yaşadığının farkında olduğunu söyledi. Küba’da, işçilerin, köylülerin, gençlerin yani halkın yönetime katılımının biçimsel olmadığını, meclisler temsil edilme, kararlarda söz sahibi olma ve temsilcilerini geri çağırma mekanizmalarının olduğunu, Küba’da sosyalizmin varolanı korumanın ötesinde, sosyalizmi ileriye taşıma iradesiyle gerçekleştirildiğini ekledi. Fidel sonrası dönemin zor olacağını söyleyen Luis Ernesto Morejon, başka bir Fidel olmadığını, Fidel liderliğinin kolektif bir önderlik mekanizması, halkın örgütlü gücü ve Küba Komünist Partisi sayesinde tamamlanacağını belirtti.

Söyleşinin ardından Küba beşlisi için hazırlanan belgesel film gösterimlerine geçildi. Yönetmenliğini Leonardo Urritia Segura, Carlos Beltran Martinez’in yaptığı “En Derin Sevgi” (El Mayor Amor) ve Yönetmenliğini Maricel Acosta Leyva, Delia Cruz’ün yaptığı “Mizah Duygusunu Kaybetmeden” (Sin Perder El Humor) isimli belgesel filmlerinde ABD hapishanelerinde tutuklu bulunan Kübalı kahramanların gündelik hayatlarına kameralar çevrilmişti. Kahramanlar, Beyzbol takımında yer alan, karikatür yapan sıradan hayatlarıyla gösterilmekteydi ve bu kahramanların devrime, sosyalizme ve anayurtlarına gönülden bağlılıkları dikkat çekiciydi. Ailelerinin, annelerin ve eşlerin konuşmalarındaki kararlılıkları, Kübalı devrimcilerin döneceklerine olan inançları ve onları ayakta tutan mücadeleleri de. Bir annenin, “onlar bütün insanlık için barış için orada mücadele ediyorlar. Teröre karşı çıktıkları ve bunun insanlığa zarar vermesini engelemek için” diye seslenmesi, ABD’nin terörist olarak damgalamaya çalıştığı Kübalı kahramanların ve Kübalıların mücadelesi göstermesi açısından anlamlıydı. Batıkent Eğitim Sen Kültürevi’nde gerçekleştirilen etkinliğe katılım yüksek ve coşkuluydu. Salonun dolu olması nedeniyle, birçok Batıkentli etkinliği balkondan ya da ayakta izlemek durumunda kaldı.

Festivalde bugün aşağıdaki etkinlikler yer alacak.

30 EYLÜL ÇARŞAMBA Daha Fazla Kadın, Daha Fazla Özgürlük
• Sergi Kadın ve Yaşam
Batıkent’li Kadınlar
Saat: 15:00
Yer: Batıkent Metro Son durak

• Kermes İstanbul’daki sel baskınında Yaşamını yitiren 7 kadın tekstil işçisinin aileleriyle dayanışmak amacıyla

• Sokak Tiyatrosu
Tiyatro Öteyüz

Saat: 17:30
Yer: Halil Tunç Parkı

• Müzik Dinletisi:
Saat: 18:00
Yer: Halil Tunç Parkı

• Film Gösterimi: Beynelmilel
Saat: 19:30
Yer: Halil Tunç Parkı

• Söyleşi: Sırrı Süreyya Önder (Beynelmilel Filmi Yönetmeni)
Saat: 21:00
Yer: Halil Tunç Parkı