Toplumcu Mühendisler: 'Ormanlarımız talan edilirken, Ağaoğlu Taksim'e gelir mi?'

Geçtiğimiz gün Maslak 1453 projesi için “Değil 3 bin, 3 ağaç kestiğimi ispatlasınlar etek giyip Taksim’de gezerim” diyen Ali Ağaoğlu'nun firmasının binlerce ağacı kestiğini fotoğraflarla belgeleyen Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi, "Ağaoğlu Taksim'e gelir mi?" diye sordu.

Ali Ağaoğlu geçtiğimiz akşam katıldığı bir televizyon programında, yoğun bir reklam kampanyasıyla tanıtımı yapılan Maslak 1453 projesi için tek bir ağacın dahi kesilmediğini söyleyeyerek, "Değil 3 bin, 3 ağaç kestiğimi ispatlasınlar etek giyip Taksim’de gezerim" diye konuşmuştu. Bugün Fatih Ormanı'nın Maslak 1453 projesinin başlangıcından önceki ve sonraki durumlarını gösteren hava fotoğraflarını kamuoyuyla paylaşan Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi (TMMM), konuyla ilgili bir açıklama yayınladı. TMMM, açıklamasında Ağaoğlu'nu Taksim'e davet etti.

"Ormanlarımız talan edilirken, Ağaoğlu Taksim'e gelir mi?" diye soran TMMM'nin açıklaması şu şekilde:

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan röportajında “Maslak 1453” projesiyle ilgili konuşan Ali Ağaoğlu, “Değil 3 bin, 3 ağaç kestiğimi ispatlasınlar etek giyip Taksim’de gezerim.” demişti. Ağaoğlu’nun etek giyme analojisi ile göstermiş olduğu kadını aşağılayan, Ağaoğlu’nun ataerkil özelliklerini en iyi şekilde yansıtan bu sözlerinin medyatik etkisinden daha önemli olan, projenin yapılması düşünülen bölgenin ormanlık alan olması ve bu alanın rant uğruna katledilmesidir.

“Art niyetliler tarafından yeşile karşı duyarlı insanların duyguları suistimal edildi.” diyen Ağaoğlu, “Google’ı açsalar arazinin eski resimlerini göreceklerdi.” diyerek Google’ın hava fotoğraflarını referans göstermişti. Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi olarak yaptığımız araştırma sonucu gösterdi ki, Ağaoğlu alenen halka yalan söylemektedir.

Farklı tarihlerde görüntüsü alınan bölgenin, 2010 yılının başından 2012 yılının sonuna kadar sistematik bir biçimde vejetasyondan arındırıldığı ve traşlanmış toprak alana dönüştürüldüğü, tam da Ali Ağaoğlu’nun bahsettiği kaynaklarda yapılacak ufak bir araştırma ile rahatlıkla görülebilmektedir. Fatih Ormanı’nın uzantısı olan bölgenin 12 Mart 2012 tarihinden 14 Eylül 2012 tarihine kadar olan zaman dilimindeki değişimi Ali Ağaoğlu’nun düpedüz yalan söylediğini ispat etmektedir.

Ali Ağaoğlu, İstanbul’un ormanlarını katlettiği yetmezmiş gibi, bu konudaki itirazları da çirkin bir iddiaya dönüştürmekte, deyim yerindeyse “erkeklik taslamak”tadır. Tüm itirazlara rağmen yayalaştırma adıyla başlatılan Taksim ve Beyoğlu’ndaki bütünlüklü kentsel dönüşüm müdahalesiyle İstanbul’un en önemli meydanında gezmek yayalar için neredeyse imkânsız hale gelmişken, Ağaoğlu Taksim’de etekle gezmekten bahsetmektedir. Ağaoğlu’nun etek giyme analojisi ile göstermiş olduğu kadını aşağılayan, Ağaoğlu’nun ataerkil özelliklerini en iyi şekilde yansıtan bu sözlerinin medyatik etkisinden daha önemli olan, projenin yapılması düşünülen bölgenin ormanlık alan olması ve bu alanın rant uğruna katledilmesidir.

Ayrıca çok önemli bir husus olarak belirtmeliyiz ki ilgili bölge, Mimarlar Odası tarafından 2010 yılında dava edilmiştir. Mimarlar Odası tarafından 1/5000 Gecekondu Önleme Bölgesi ve 1/1000 Uygulama İmar Planı’na yapılan itirazların ana hatları ise şu şekildedir:

• Öncelikle olarak üst ölçekli planların ilkesel kararlarını doğrudan hiçe sayarak İstanbul’un kuzeye gelişiminin önünü açacak olması,
• İmara açılan alanın taşkın riski altında bulunması,
• Orman üzerinde yapılaşma baskısı oluşturacak olması,
• Orman alanının yakın etkileşimi altındaki bitki örtüsünün yok edilecek olması,
• Arazi kullanım ve ulaşım kararlarının eşgüdümlü olarak verilmemiş olması,

Bilimsel açıdan hiçbir tutar yanı olmayan bu proje çalışmasının, AKP’nin kentlerimizi sermayeye peşkeş çeken zihniyeti ile uygun olduğu görülmektedir. Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi olarak toplumun çıkarlarına aykırı olan bu projenin derhal durdurulmasını talep ediyoruz.
Taksim’in son halinden, trafik ve insanların çilesinden bihaber olan Ağaoğlu’nu, yalanını kabul etmese bile en azından hayranı olduğu Erdoğan’ın çılgın projesinin Taksim’de yarattığı tahribatı gözleriyle görmesi için, verdiği sözü tutmasını beklemediğimizi, sermayedarların hiçbir sözüne inanmadığımızın altını çizerek Taksim’e davet ediyoruz.

(soL-Haber Merkezi)