İzmir'den direniş manzaraları...

İzmir’de direniş azalmadan sürerken, kent merkezleri terk edilmiyor. Alsancak, Gündoğdu Meydanı’nda öğlen saatlerinden itibaren AKP karşıtı eylemler sürüyor.

Günlerdir Gündoğdu Meydanı’nda erken saatlerden itibaren toplanmaya başlayan liseliler, İzmir’deki AKP karşıtı eylemlerin en önemli sembollerinden biri haline geldi. Dün öğle saatlerinde de her zaman olduğu gibi Kıbrıs Şehitleri caddesinde pek çok öğrenci grubu sloganlarla yürümeye devam etti. 9 tane üniversitenin bulunduğu kentte, üniversite öğrencileri ile akademisyenler de sokaktaydı. Sınavları YÖK kararı olmadığı için ertelenemeyen Ege Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Susmuş ise, dün saat 16.30’dan itibaren Alsancak İskelesi’ndeki direniş çadırlarının hemen yanında, öğrencilerine Maliyet Muhasebesi dersi anlattı.

'Sanatçılar burada Tayyip nerede'
Kentte, sanatçılar da meydanları doldurarak, direnişe adeta bir estetik katmış oldu. “Ne parklarımızı, ne sahnemizi, ne kardeşliğimizi bizden alamazsınız. Bizi kapatamazsınız, küçültemezsiniz işlevsiz hale getirip ruhumuzu ortadan kaldıramazsınız” diyen İzmir Devlet Opera ve Balesi Sanatçıları, “Carmina Burana” Operası eşliğinde ayaklanmayı anlattı. Vatandaşlar, gösteriyi ilgiyle izledi, destek verdi. Pek çok müzik grubu da, şarkılarını günlerdir devam eden olaylar için söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğrencileri ise, “Çapuleyşın” isimli bir müzik orkestrası kurarak, marşlarla, türkülerle eyleme destek verdiler. Orkestranın etkinliğine, tiyatrocular Nazım şiirleri mizansenleriyle, şair Tuğrul Keskin de şiirleriyle katıldı. Kıbrıs Şehitleri’nin girişine de küçük bir halk kütüphanesi kuruldu. İsteyen herkes, kütüphaneden yararlanabiliyor.

'Kararlı bir şekilde buradayız, kendimize anti-otoriter çapulcular diyoruz'
Alsancak İskelesi önünde ise, direniş çadırları kuruldu. Günlerdir açık olan çadırlara, İzmirliler yiyecek-içecek, battaniye, jeneratör, kitap gibi yardımları yapıyor. Çadırları sürekli ziyaret ederek, çadır sakinlerinin yanında olduklarını da belirten esnaf ve mahalleli, “biz varken, buraya kimse bir şey yapamaz” diyor.

Senem-28 2 gündür buradayım. Buraya geldiğimde kimseyi tanımıyordum. Burada olmak gerektiğinin bilincindeyim ve bu nedenle buradayım. Ağaç meselesi çok temiz bir mesele olduğu için sokağa çıkan herkesin ortaklaşa sarıldığı bir mesele oldu. Fakat pek çok başka neden var. Herkesin bir derdi var. Benim en büyük derdim, şehirde yaşıyor olmama rağmen, doğanın rant alanı haline getirilmesi. Onun dışında da her yer rant alanı. Eğitim, sağlık, şehirleşme, Reyhanlı’daki patlama sayılamayacak kadar çok. Burada kararlı bir şekilde durmaya devam edeceğim.

Öğrenci-19 Tesadüf üzerine bir araya geldik. Başlangıçta bir iki çadır vardı, daha sonra gören insanlar da çadırlarını açmaya başladı. Çoğaldığımızı gören esnaf ve çevredeki insanlar gıda yardımı yapmaya başladı. Katılım ve destek giderek arttı. Buranın temizliğini ve gıdanın dağıtımını kendi aramızda organize ettik. Buranın güvenliğinden sorumlu arkadaşlarımız var. Müzik yapan arkadaşlarımız var. Burada bulunmamızın nedeni sadece ‘‘1-2 ağaç’’ değil. İnsanlar pek çok nedenle burada. Alkol yasası, Reyhanlı katliamı, Uludere katliamı, kürtaj yasası, 4+4+4 yasası. Bütün bunların birikmiş bir öfkesi var.

Girkan Koç-17 Kendimize anti-otoriter çapulcular diyoruz. Dil, din ve ırk farkı gözetmeksizin ortak bir amaç için burada olan insanlarla yeni bir yaşam alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Herkes kendi değerlerini simgeleyen bayrakları kendi çadırına asıyor. Kimse çadır alanına kendi sembolünü asarak bir dayatmada bulunmuyor. İzmir halkı da bize destek veriyor. Gıda ve bağış verenler var. Jeneratör bile getiren oldu.

Aslı İnanmışık (soL)