8 Ocak 2011 Cumartesi günü saat 16:00’da Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü DESEM salonunda düzenlenen “Küba’nın Bugünü: Bizi Bekleyen Zorluklar” isimli söyleşi JMKDD İzmir Şubesi Başkanı Seher Ünver’in açılış konuşmasıyla başladı.
Ardından söz alan Küba Büyükelçisi Jorge Quesada Concepción, zalim Batista hükümetini devirdikten sonra Fidel Castro’nun Havana’ya girdiği tarihin 52. yıldönümünü kutlayarak konuşmasına başladı. O günden beri terörist eylemler, işgaller ve abluka ile Küba halkına boyun eğdirilmeye çalışıldığını anlatan Quesada, tüm zorluklara rağmen Kübalıların kazanımlarla dolu 53 yılı geride bıraktığını ve istedikleri gibi bir ülkeyi inşa etmeye devam ettiklerini söyledi.
Küba’nın ABD imparatorluğunun karşısında tek başına kaldığı 90’lı yıllarda Küba dostları da dahil olmak üzere pek çok insanın Devrimin ayakta kalamayacağını düşündüğünü, ancak yirmi yıl sonra bugün Küba’nın sapasağlam ayakta durduğunu belirtti. Büyükelçi Küba’nın bugün karşı karşıya kaldığı iki büyük sorunun ekonomik krizin etkileri ve basın yoluyla yürütülen karalama kampanyaları olduğunu söyledi. Bununla birlikte Küba Devrimi’nin kendi hatalarının sonuçlarıyla da karşı karşıya olduğunu ve hata ya da eksikliklerin başta devrimci Kübalılarca eleştirildiğini vurguladı. Nitekim şimdi de bugüne kadar elde edilen kazanımları korumak ve geliştirmek için, sosyalizmin temelleri üzerine inşa edilen ve tüm halkın katıldığı derin bir inceleme ve tartışma sürecinden geçildiğini anlattı.
Son yıllarda Küba ekonomisinde görülen düşük verim, altyapı ve üretim temelinin sermayelendirilememesi, nüfus artışında tıkanıklık ve nüfusun yaşlanması vb. sorunları çözmek amacıyla ekonomik modelde yapılan güncellemelere değinen Quesada, bir kez daha koşullarını uygun bir şekilde yorumlamayı bileceklerini ve sosyalist planlama esasını korurken sorunları çözmek için gereken tüm adımları atmaktan da çekinmeyeceklerini belirtti. “Devrim, Küba’ya daimi olmak üzere gelmiştir, geriye dönüş olmayacaktır” diyen Büyükelçi sözlerini “Kübalı gençlere güvenimiz tamdır ve bunu da suistimal etmeyeceklerinden eminiz, çünkü sahip olduğumuz Küba için her şeylerini veren ve yakın bir gelecekte keyfini süreceğimiz Küba için bizleri hazırlamak üzere hala mücadele etmeye devam eden üstad Fidel, Raul ve niceleri daima onlarla beraberdir” diyerek bitirdi.
Söyleşiye izleyicilerin sorularıyla devam edildi. Sorular üzerine ekonomi reformu konusunu açan Büyükelçi, eğitim ve kentleşme seviyesinin artmasıyla tarımda istihdamın ve tarımsal üretimin giderek düştüğünü, SSCB ve Doğu Bloku’nun var olduğu koşullarda dünya fiyatlarının altında tarımsal ürün ithalatı yapabildikleri için bunun bir sorun yaratmadığını ancak bugünkü dünya koşullarında Kübalıların taze domates yiyemez hale geldiklerini anlattı. Bu nedenle tarımda istihdamı artırmak için kimi teşvikler getirildiğine değindi. Ayrıca yeni ekonomik önlemlerle devletin kişilerin kendi küçük işletmelerine sahip olmasına izin vermesinin sebebinin devletin hizmet sektöründeki yükünü hafifleterek sanayiyi geliştirmesine ve sosyal harcama seviyesini koruyabilmesine olanak sağlamak olduğunu belirtti.
9 Ocak Pazar günü Nâzım Kültür Evi’nde yine Büyükelçi’nin katılımıyla “Before 59, The Cuban Revolution” belgeseli izlendi. Belgeselin ardından Büyükelçi sorulara yanıt verdi. Küba’nın ABD’ye ekonomik ve siyasi bir tehdit oluşturmadığını ABD’nin de bildiğini, ablukayla amaçlananın Küba’nın yoksul kalmasını sağlayarak sosyalizmin ekonomik gelişmeyi durduran bir sistem olduğu yanılsamasını yaratmak olduğunu hatırlattı.
12 Ocak Çarşamba günü Nâzım Kültür Evi’nde Che Guevara’nın hayatını anlatan “Che: El Amor, La Política, La Rebeldía” belgeseli gösterildi.
14 Ocak Cuma gecesi Nâzım Kültür Evi’nde Grup Latino’nun müziği eşliğinde bir Küba Gecesi düzenlenecek. İzmir’de bulunan Kübalıların da katılacağı gece ile Küba Haftası etkinlikleri son bulacak.
(soL - İzmir)