İstanbul Belediyesi medyayı suçluyor

İstanbul Belediyesi bir yazılı açıklama yaparak, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ve üyeleri hakkında yapılan haberler nedeniyle medyayı eleştirdi.

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir yazılı açıklama yayınlayarak, "Yaklaşan yerel seçimler öncesinde bazı gazete ve televizyonların, bazı siyasilerce ortaya atılan tamamı abartılı ve gerçek dışıiddia ve isnatlara tek yanlı olarak yer verdikleri görülmektedir" dedi.

Açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ni ve hangi partiden olursa olsun üyelerini karalama amacı taşıyan bu yayınların yanlı ve sübjektif olduğunun açık olduğu belirtilerek, "Bu vesileyle meclis üyelerini 'çete' ile itham eden kimliği belirsiz bir dilekçeye yer vererek, tamamı yalan ve gerçek dışı iddiayı manşetine taşıyan ve dilekçede yer alan hususları sorgulamayan gazeteciliği kamuoyu vicdanına havale ediyoruz" denildi.

Bi gazetede yer alan "İstanbul Belediye Meclisi, büyük rant yaratan 230 imar değişikliğini bu tarihte tek oturumda kabul etti" ifadesinin yanlış olduğunun savunulduğu açıklamada, "Söz konusu tarihte İstanbul Belediye Meclisince kabul edilen dosya sayısı 67'dir. Ayrıca bu dosyaların 39'u kamu taleplerine ilişkindir. Bunların 35'i, ilçe belediyelerinden gelen 1/1000 ölçekli plan teklifidir. 32 adet 1/5000 ölçekli plan teklifinin 18'i kamusal niteliktedir. Reddedilen dosya sayısı 109'dur. 28 dosya ise müdürlüğüne iade edilmiştir. Ortada ne 230 dosya, ne de iddia edilen 15 milyar dolarlık rant vardır. Kimliği belirsiz 'Yetimler' dilekçesinde şahit gözüken CHP'li Meclis üyesi Hüseyin Sağ'dır. Bahsi geçen gazeteye verdiği beyanatta, mesnetsiz iddiaları tekrarlamaktadır" denildi.

Açıklamada, "Yetimler dilekçesi"nde, dilekçeye şahitlik eden Hüseyin Sağ hariç tüm Belediye Meclis üyelerinin çete olarak gösterildiği söylenildi.

Selenium Panorama'nın imar durumuna dair de uzun bir açıklama verilen metinde, "Söz konusu parsel, maliki tarafından 13.08.2004'te Belediye Meclisince kabul edilen imar değişikliğinden 4 ay sonra satılmıştır. Parselin imar durumu açık bir şekilde bilinmektedir. Ve sonraki süreçte planda hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Planlama süreci bu şekildedir. Şahıslar arasındaki alışveriş ilişkileri belediyeyi ilgilendirmemektedir. Gerek 1988 ve gerekse 2002 tarihli bölge planlarının idare mahkemelerine açılan davalar sonucunda iptal edilmeleri üzerine bölge planlarının safahati uzun zaman almış, ilgili parselin de uygulamaya dönük işlemleri yapılamamıştır. Kişiye göre süreci uzatmak ya da kısaltmak söz konusu değildir. Olağan süreç işlemiştir" denildi.