Dün Süper Lig’de Beşiktaş ile Bursaspor arasında oynanan maç öncesinde Bursasporlular ile Beşiktaşlı taraftarlar arasında çıkan çatışmada 4 kişi yaralandı. Durumları ciddi olan Selim Durukaya, bıçakla yaralanan Hasan Koyupınar ile Sait Güllük’ün ilk tedavileri Taksim İlk Yardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapıldı. Başından yaralanan ve yüzünde 26 dikiş izi taşıyacak olan Melda Mesut da
Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi edilenler arasındaydı.
Melda Mesut, basına yaptığı açıklamada 25 yıldır Beşiktaş maçlarına gittiğini ancak ilk defa böyle bir olayla karşılaştığını belirterek Bursasporlu taraftarlar ile Bursasporlu taraftarların İnönü’ye gelmesine izin veren Beşiktaş yönetiminden şikayetçi oldu. Melda Mesut’un kardeşi Cüneyt Mesut ise polisin müdahalesi sonucu vücudunu çeşitli yerlerinden yaralandığını, aldığı raporlar doğrultusunda polisten şikâyetçi olduğunu söyledi.
Başka kentlerde bile kavga çıkmıştı
Beşiktaş ile Bursaspor taraftarları arasında yedi yıl önce başlayan ve Bursaspor’un küme düşmesinde Beşiktaş’ın sorumlu olduğuna ilişkin iddia üzerine temellendirilen husumet, taraftarlar arasında çıkan kavgaların ardından, ev sahibi tribünlerinin karşılıklı maçlarda misafir takım taraftarlarına kapatılmasıyla sonuçlanmıştı. İki sene önce Adana’da gerçekleştirilen Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasında Bursasporlu taraftarlar, Beşiktaş formalarıyla statta yerlerini almış, daha sonra formalarını ve pankartlarını çıkararak tribünde arbedeye neden olmuş, böylece husumetin ciddiyeti gözler önüne serilmişti.
Polis nasıl müsade etti?
Taraftarlar, Bursasporlu taraftarların kardeş takım olarak gördükleri Ankaragücü maçlarında dahi kavga etmişlerdi. Ancak bu sezon valilik Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda Bursasporluların karşılaşmayı izlemesine izin verdi ve 1600 Bursasporlu Beşiktaş’ta bir araya geldi.
Beşiktaş İnönü Stadyumu’nun diğer stadyumlardan farklı olarak İstanbul’un en yoğun kent merkezlerinden birinde yer aldığı biliniyor. İnönü Stadyumu çevresi Beşiktaşlı taraftarların maçlardan saatler önce bir araya geldiği buluşma mekanlarından biri. Dünkü maçın saat 14.00’da başlayacak olması ve Bursasporluların maçı izlemek üzere dün sabah saatlerinde yola çıkmaları stadyuma giriş organizasyonunu güçleştirirken Bursasporlulara giriş izni veren valiliğin güvenlik için bir planının olmadığı anlaşıldı.
Öte yandan önceki gün protesto gösterisi yapmak isteyen üniversiteli gençlere saldıran çok sayıda polisin, öğrencilerden kat kat fazla taraftarların kavgasını engellemek ve güvenliği sağlamak için Stadyum çevresinde oran olarak çok daha az sayıda bulunması, İstanbul Valiliği ve Emniyeti’nin önlem almadığını ortaya koydu.
Sayıca az olan polis kitleyi dağıtmak için şiddet kullanma yoluna gitti. Son zamanlarda polisin spor karşılaşmaları gibi kitle eğlence etkinliklerinde de biber gazı kullanmaya başlaması dikkat çekiyordu. Dün de İstanbul polisi taraftarları biber gazıyla dağıtmaya çalıştı. Çatışmaya tanık olan taraftarların forumlarda paylaştıkları izlenimlere göre biber gazı atıldığı an panik içinde kaçışan birçok taraftar ezilme tehlikesi atlattı.
Bunca olaydan sonra sorumlular üç maymunu oynuyor
Ne federasyon, ne valilik ne de kulüp yönetimleri, Bursasporlu ve Beşiktaşlı taraftarların bunca zaman sonra karşılaşmayı neden beraber izleyebileceğine karar verildiğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı. Sadece Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı bir Beşiktaş haber sitesine yaptığı açıklamada, taraftarlar arasında olay çıkacağını düşünmediğini, çıksa bile emniyetin önlem alacağını ifade etmişti. Beşiktaş kulübü ise daha önce Beşiktaşlı taraftarların yabancı sahaya gitmesine izin verilmemesi ile ilgili olarak Bursaspor yönetimi ile gerginlik yaşandığı halde, Bursasporlu taraftarların İstanbul’a gelmesine nasıl izin verdiğini açıklama gereği duymadı.
Kulüp yönetimleri, yaralı taraftarlara herhangi bir geçmiş olsun mesajı iletmediği gibi çatışma resmi sitelerde haber olarak yer almadı.
Grupları kışkırtan haber
Karşılaşmaya saatler kala, Bursasporluların Balıkesir’den gelen Beşiktaşlı taraftarlara Gebze’de saldırdığına ve kafilede yaralıların olduğuna ilişkin bir haber hızla yayıldı. Forzabeşiktaş, Tribün Dergi gibi taraftar forumlarında habere ilişkin yapılan yorumlarda, tarafların haberin etkisiyle öfkelendiği gözlemleniyordu. Haber kısa süre sonra yalanlansa da, internet sitelerinde ve portallarda yer almaya devam etti. Tarafların öfkelenmesinde haberin etkisi büyük oldu. Maç bileti olmayan taraftarların da Bursasporluları karşılamak için İnönü stadyumu civarına gittikleri tahmin ediliyor. Öte yandan yaşanan bıçıklama olaylarının ardından yaralıların öldüklerine ilişkin söylentilerin hızla yayılması da dikkat çekiciydi.
Tribünlerde milliyetilik ve şehircilik iç içe...
Süper Lig’de mücadele eden şehir takımlarının milliyetçi ve şöven söylemlerle sarf ettikleri sloganlar dünkü maçta da duyuldu. Maçta, Beşiktaş’ın çarşı grubunun lideri amigo Alen Markaryan’a gönderme yapılarak ırkçı tezahüratta bulunuldu. Daha önceleri tribünlerde her zaman görmeye alıştığımız milliyetçi ve ırkçı tepkiler, Süper Lig'de kulüp gelirlerinin artması, diğer takımların da futbolda "üç büyükler" olarak adlandırılan İstanbul takımlarıyla rekabet şanslarının yükselmesi ile şehirler arası nefret söylemlerine evrilmeye başladı.
Milliyetçi söylemleriyle daha önce de gündeme gelen Bursapor ve Trabzonspor taraftarları arasında geçtiğimiz haftalarda yaşanan olaylar, tahammülsüzlüğün artık din, ırk boyutunun yanı sıra şehirler arası düşmanlık boyutu kazandığını da göstermişti. Şehir takımı taraftarlarının son dönemde Trabzonspor’a “Pontus”, İstanbul takımlarına “Bizans”, Diyarbakırspora “PKK’nin takımı” dediği biliniyor.
(soL-Spor)