Antalyalılar AKP'yi suçladı

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi, Türkiye Ormancılar Derneği Antalya Temsilciliği, TKP, ÖDP, Halkevleri, Yurtsever Cephe ve KESK dün saat 18:30’da, Antalya’nın Kışlahan Meydanı’nda, bölgedeki yangın felaketi nedeniyle AKP’yi hedef alan ortak bir basın açıklaması yaptılar.

soL (HABER MERKEZİ) Antalya'nın Manavgat ilçesi dört gündür yanmaya devam ederken, gerekli önlemlerin alınmasında geç kalınınca alevler bu kez de Kumluca ilçesine sıçradı. 4000 hektarlık alanın yok olmasına neden olan yangın, hem önemli kültürel, doğal değerlerin yok olmasına neden oldu hem de binlerce köylünün yaşam alanlarını tahliye etmek zorunda kaldı. Yangın ayrıca yöre halkının tüm yıl geçimini sağlayacak mahsulünü de yok etti.

Büyük tepki
Yangın bölgesi olduğunun bilinmesine rağmen dört gündür kontrol altına alınamayan felaket gözleri yetkililere çevirirken, AKP'li Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu başta olmak üzere konuyla ilgili tüm yetkililere tepki büyüyor. Bu nedenle, aralarında siyasi partiler, dernekler, kitle örgütleri, sendika yöneticileri ve sendika üyelerinin de bulunduğu kalabalık bir topluluk dün saat 18:30'da yaşanan rezaleti kınayan bir basın açıklaması yaptı.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi, Türkiye Ormancılar Derneği Antalya Temsilciliği, TKP, ÖDP, Halkevleri, Yurtsever Cephe ve KESK üyelerinin katıldığı basın açıklaması Antalya'nın Kışlahan Meydanı'nda yapıldı. Katılımın yüksek olduğu basın açıklamasına çevre halktan da destek geldi. Zaman zaman ıslık ve protesto gösterilerinin yoğunlaştığı basın açıklamasını seyreden Antalya halkının AKP aleyhinde atılan sloganlara eşlik ettikleri gözlendi.

Doğal değil siyasi afet
Basına, gelişmeleri açıklayıcı ortak bir metin de yollayan dernek yetkilileri, yangının ikinci gününden itibaren olay yerinde olduklarını, söndürme ve kurtarma çalışmalarına katıldıklarını ve bu süreçte bazı tespitlerde bulunduklarını dile getiriyorlar. Bu çarpıcı tespitler ise söyle

Türkiye'nin korumayı taahhüt ettiği bir alanın binlerce dönümünün yanıyor olmasına ve hala yangının devam etmesine rağmen nasıl olur da çevre bakanı olay yerine bir an önce gelerek tedbirlerin hızla alınmasına imkân sağlamamıştır? Çevre Bakanı daha önce adı geçen yangınlara da zamanında etkin önlemler alınmasını sağlamayarak Antalya'yı ve Antalya ormanlarını hiç önemsemediğini mi anlatmak istemektedir? (Antalya'nın diğer ormanlık alanları da taş ocaklarına tahsis edildi ve Belek ormanları golf yüzünden tamamen tahrip edildi) Çevre ve Orman Bakanı ilin eksikliklerinin tamamlanması için neden daha önceden talimat vermemiştir.(daha önceki orman yangınlarından neden ders alınmamıştır) Bakanlık önemi bilinmesine rağmen niçin hala kiralık uçaklarla orman yangınlarına müdahaleyi sürdürmektedir? Köprülü Kanyon'daki bir yangın anında yapılabilecek müdahale neden daha önce planlanmamıştır? ( yaşanan kargaşa, kaos, yardıma gelen insanlara, kitle örgütlerine yardım edebilecekleri ortam ve rehberlik bulunmaması vb) Yangına müdahale etmek için valilik neden gerekli koordinasyonu sağlamaktan acizdir? Milli Park çevresindeki köylülere yangında daha etkin görev alabilecek eğitim neden verilmemiştir? En önemlisi yangına ilk anda yapılabilecek müdehale neden etkin yapılmamıştır? Elektrik enerji nakil hatlarından çıkan yangınlara yangının aniden büyümesi nedeni ile ilk müdahaleler başarılı olamamaktadır ve bu durumda uçaklar önem kazanmaktadır. Bu bilindiği halde bakanlık uçakları neden satın almamış TEDAŞ ise nakil hatlarını neden yenilememiştir. Bu yangında köylüler evlerine, hayvanlarını, tarla ve bahçelerini, mahsullerini yitirmiştir büyük sıkıntı içerisindedirler. Bu kayıplardan da iktidar sorumludur.

"AKP halka hesap vermeli"
Basın açıklamasında, AKP'nin bir an önce Antalya halkına hesap vermesinin gerektiği ve halkın uğradığı zararın karşılanması gerektiği dile getirildi. Açıklamada AKP'nin verdiği zararlar şu şekilde sıralandı:

2B yasası ile ormanların peşkeş çekilmesinin önü açılacak. Bu yasaya dayanarak, Akdeniz'in bitki örtüsü olan makilikleri orman kabul etmeyip, yok etme isteğindeler Sadece Antalya'da 3000'e yakın ormanlık bölgede taşocağı ruhsatı vererek hem ormanlarımızı hem de orman köylümüzü yok ediyorlar. Kundu ve Belek'in eşi benzeri olmayan ormanlarını bir avuç zenginin golf zevki için yer altı suları ile birlikte yok ediyorlar. Yasak olmasına karşın ormanlarımızı büyük otellere tahsis ederek, hem ağaç katlediyorlar hem de halkın faydalanmasının önüne geçiyorlar. Bu tüccar zihniyetliler, akarsularla beraber ormanlarımızı da özelleştirecekler, yani para babalarının kar hırsına teslim edecekler.