José Martí Küba Dostluk Derneği Ankara şubesinin Bizim Amerika Söyleşilerinin bu haftaki konusu Küba’da spor idi. “Herkes için spor: Küba” başlığını taşıyan etkinlikte, 2006 Türkiye Everest takımı üyesi dağcı Eylem Elif Maviş konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi.

Sunuma Küba’da devrim öncesi spor faaliyetlerinin durumunu anlatarak başlayan Maviş, Devrim’den sonra sporun toplumsal dönüşümün ve yeni insanın yaratılması sürecinin hem yansıtıcısı hem de taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Maviş, herkesin anayasal olarak fiziksel eğitim, spor ve eğlence hakkına sahip olduğu sosyalist Küba’da profesyonelliğin yerini amatörlüğe, sömürünün yerini eşitliğe, elitizmin yerini kitlesel katılıma bıraktığını anlattı.

Sunumda, Küba uluslararası spor etkinliklerinde elde ettiği başarıları bu alandaki başarının gerçek ölçütü kabul etmese de, devrim sonrası alınan çok sayıda madalyanın sosyalist bir anlayışla inşa edilen yeni spor örgütlenmesinin bir yansıması olduğunun altı çizildi. Fidel’in “bir şampiyon atlet iyi bir öğrenci, iyi bir işçi ve iyi bir devrimci olmadıkça bir şampiyon değildir” sözlerini hatırlatan Maviş, Küba’yı uluslararası müsabakalarda temsil eden sporcuların her zaman devrimci kimlikleri ve sorumluluk bilinçleriyle topluma örnek teşkil ettiklerini söyledi. Sporun devrim insanına özveri, irade ve idealizm kattığının ve fiziksel, zihinsel ve ahlaki yönlerden kuvvetli vatandaşlar yetiştirmenin başlıca aracı olduğunun altı çizildi. Kapitalist sistemin meta olarak kullandıktan sonra önem vermediği sporculara Küba’nın kaybedilen saygınlığını yeniden kazandırmak için rehabilitasyon çalışmaları yürüttüğü belirtildi. Bunun en büyük örneği, uyuşturucu bağımlılığı ile sorun yaşayan futbolcu Maradona, Fidel Castro’nun girişimleri ve Küba’da gördüğü tedavi sayesinde ‘yeniden’ hayata dönmüştü.

Etkinlik katılımcıların soru ve katkılarının ardından sona erdi.

(soL - Ankara)