Kulaklarımıza inanalım mı?

Hatırlanacağı üzere kısa bir süre önce eşcinselliğin “hastalık” olduğuna inandığını söyleyen Kavaf, gündemden düşmemişti. Üç gün önce kadına yönelik şiddet için “kadına şiddeti sıfırlamak mümkün değil” açıklaması yapan Kavaf, dün katıldığı bir panelde söyledikleriyle dinleyicileri şaşırttı.

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf dün, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Kent Konseyi Başkanlığı, Yeşil Bursa Derneği, Dağ- Der ve Ankara Bursa Derneği tarafından organize edilen 'Aile ve Kentsel Yaşamda Kadın' konulu panele konuşmacı olarak katıldı.

Kavaf panelde “Bizler, 'Komşusu açken, tok yatan bizden değildir' emrine muhatap medeniyetin mensuplarıyız. Bir kesim varlık içinde hayatını idame ettirirken, diğer kesimin açlıktan kıvrandığı bir düzenin insani ve vicdani olmadığına, adalet duygusu ile bağdaşmadığına inanıyoruz. Kadınlarımızın sorunlarına yaklaşımımız temel hareket noktası bu ilkelerdir. Kadın- erkek olarak değil insan olarak görüyoruz" diye konuştu.

Kavaf’ın bu sözleri kulağa hoş gelse de, ne kadar inandırıcı ve samimi olduğu tartışmalı.

Üniversiteye türbanla girişin serbest bırakılması tartışmaları esnasında AKP’li diğer bakan ve milletvekilleri gibi Aliye Kavaf da, parasızlık ve eşitsiz şartlar yüzünden okuyamayan gençlerin, türbanlı olup da üniversiteye giremeyenlerin oranından çok daha yüksek olduğunu unutmuştu. Kavaf okuyamayan o gençlerimizin yerine, okuluna arabasıyla gelen türbanlı “özgürlük mağduru(!)” genç kadınlar için mücadele etmiş, adalet duygusunu da türbana karşı olan gençleri okullarından attırmaya kadar ilerleten bir “medeniyetin” parçası olmuştu.

(soL-Kadın)