Kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik yasa tasarısı hakkında tartışmalar sürerken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Genelkurmay başkanı Necdet Özel ile görüşerek askerlik eğitiminin yeniden ele alınmasını isteyeceğini söyledi. Kışlalarda kadına yönelik aşağılayıcı ifadelerin kullanılmasını durduracaklarını söyleyen bakan, şöyle konuştu:

“Genelkurmay Başkanımızdan, yeni yapılanmamız doğrultusunda er ve erbaşların daha geniş eğitimden geçirilmelerini isteyeceğim. Ayrıca, kışla eğitimlerinde ayrımcılığa ya da kadını küçük düşürmeye yönelik bir söylem varsa, tabii bunun da gereğini yapacağız. Bu konuda somut adımlar atılmasını isteyip, takibini de yapacağız.”

Peki, Başbakan ne olacak?
Kadını aşağılayıcı ifadelerin kullanılmasının engellenmesi ve toplumun her kesiminin bu konuda eğitilmesi elbette önemli bir ihtiyaç. Ancak, kışlaları eğitimden geçirmeden önce, Başbakan sıfatı ve sorumluluğuyla konuşan Tayyip Erdoğan’ın bu konuda eğitilmesi gerekli gibi görünüyor. Başbakan’ın ağzından çıkan hakaretler, tüm ülke tarafından duyuluyor ve kolaylıkla meşru kabul edilip, örnek alınıyor. Başbakanın kadın-erkek eşitliğini kabul etmediği ve kadınlara hakaret ettiği bir ülkede, kadına yönelik şiddet ve aşağılamanın askerlik eğitimi ile son bulması mümkün mü?

Erdoğan daha yakın zamanda, Ankara’da Hopa olaylarını protesto eden ve polis tarafından kalçası kırılan Halkevleri üyesi Dilşat Aktaş için, televizyonlarda canlı yayınlanan seçim mitingi sırasında “polis panzerine tırmanan kız mıdır, kadın mıdır bilemem” demişti.

Seçim öncesi başka bir miting sırasında, bu kez gazeteciye, Nuray Mert’e, “namert” demişti. Başbakanın bu konuşmasında kullandığı, “Açık açık söylüyorum, bu mertlik değil, namertliktir. Böyle bir izansızlık, densizlik olur mu?” ifadeleri ve “güya bayansın” sözü, kadına yönelik aşağılama konusunda örnek oluşturuyor.

Erdoğan daha önce de, kadın örgütleri temsilcileri ile yaptığı bir toplantı sırasında, kendisini kadınlara olan yaklaşımından dolayı eleştiren ve kadınlara yalnızca “annelik” vurgusu ile yaklaştığını söyleyen temsilcilere şöyle cevap vermişti:

“Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Onun için fırsat eşitliği demeyi tercih ediyorum. Kadınlar ve erkekler farklıdır, birbirinin mütemmimidir (tamamlayıcısıdır).”

(soL - Haber Merkezi)