Düzenin yeni papatyaları: KAGİDER - 3

Haftasonu yapılan kurultayda CHP Parti Meclisi üyeliğine seçilen Türkiye Kadın Girişimciler Derneği Genel Başkanı Gülseren Onanç, "yoldaş Kemal"in yeni gözdesi...

Egemen Bağış: “Hem çocuk yapın hem de kariyer”
KAGİDER tarafından Garanti Bankası sponsorluğunda "2. Uluslararası Kadın Girişimcilik ve Liderlik Zirvesi "Daha Yetkin Kadın, Daha Gelişmiş Toplum" sloganı ile Mayıs 2010’da yapılır. KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç ve Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in, açılış konuşmalarını yaptığı Zirveye, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton video mesajı ile katılır. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Coca-Cola Yetenek Yönetimi, Avrasya ve Afrika Grubu Direktörü Melissa Hungerfold, Vodafone CEO'su Serpil Timuray, Yazar Elif Şafak ve Paris PO Üniversitesi öğretim üyesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Ghaasan Salame'de ilk gün konuşmacıları arasındadır. Zirvenin ikinci günü, Devlet Bakanı Egemen bağış açılış konuşmasını yapar. Bağış eşi Beyhan Bağış'ın selamlarını iletir: ''Dün sabah perakendecilerle birlikte Budapeşte'ye uçtu. Selamlarını ve destek mesajlarını iletmemi istedi. Gerçekten de evde biz bu konuyu çok sık konuşuyoruz” diyerek alkışları toplar. “Kadınlarımız artık çocuk yapmakla kariyer yapmak arasında sıkışıp kalmamalı, ikisini de yapabilmeli” diyen Bağış, artık kadının adı değil kendisi de var, iyi ki varsınız” diyerek kürsüden ayrılır.

Gönüllü elçim olur musun?
Ekim 2010’da Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un, Türkiye ziyaretinde görüştüğü tek sivil toplum örgütü KAGİDER olur. Cumhurbaşkanı’nın eşi Bettina Wulff, Almanya İstanbul Başkonsolosu Brite Waganer ve KAGİDER yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı ve 1 saat süren görüşmede Onanç, Almanya’daki Türk imajını değiştirmek istediklerini söylerek Bettina Wullf‘tan KAGİDER’in gönüllü elçi olmasını talep eder. Almanya Cumhurbaşkanı’nın eşi ise bu tekliften onur duyar. Zaten Wullf da AB’nin kadın-erkek eşitsizliğinden şikayetçidir, Avrupa’daki kadınların şirketlerde bir yere kadar yükseldiğini ancak yönetim kurullarında fazla yer alamadıklarını anlatır.

Yankee come to Turkey!
Temmuz 2010’da İstanbul Başkonsolos Sharon Anderholm Wiener KAGİDER Kahvaltı Toplantısında konuşur. Başkonsolos Türk-Amerikan ilişkileri hakkındaki deneyimlerini anlatır. Temelini NATO’daki ittifakın ve karşılıklı güvenlik çıkarlarının oluşturduğu Türk-Amerikan ilişkilerine “stratejik ortaklık”tan Obama ile 2009’da “model ortaklık” olarak nasıl yeniden tanımlandığından bahsediyor. Irak’ın şu anda Almanya’dan sonra Türkiye’nin ikinci en büyük ihracat pazarı olduğunu da eklemeyi unutmuyor. Zaten Başkonsolos’un 3 yıllık görev süresindeki odaklandığı konular iş yaşamında ve eğitimde kadınlardır. Güler Sabancı, Ümit Boyner, Arzuhan Yalçındağ, ve Suzan Sabancı gibi iş dünyasında son derece etkileyici lider ve girişimci olan işkadınları ile çalışma ayrıcalığına sahip olduğu için mutludur. KAGİDER ise zaten ABD temsilcileriyle görüşmekten son derece memnundur.

Başbakandan korkan namerttir
Eylül ayındaki Anayasa tartışmalarında Ümit Boyner başkanlığındaki TÜSİAD’a “Bitaraf olan bertaraf olur” diyen Başbakan’a yanıt KAGİDER başkanı Gülseren Onanç’tan gelir: “Tarafsız olmayı seçtik ve bertaraf olmaktan da korkmuyoruz.” Hatta bunu bir kampanyaya dönüştürerek tişört bastırılır. Asıl kırılma noktasının “Başbakan’ın Dolmabahçe’de açılımla ilgili kadın kuruluşlarıyla yaptığı toplantıydı’ diyor Onanç. KAGİDER başkanı ogüne kadar umutlarla işbirliği yaptığı AKP’nin “gerçek yüzünü” görmekten çok mutsuz: ‘Biz başbakan bizi kazanmak istiyor diye toplantı çok uzlaşmacı geçecek sandık. Ama 7 saat bizi dinledikten sonra hepimize tek tek cevap verdi. Referandumdan evet vermemiz gerektiğini ve kesinlikle BDP’yle görüşmeyeceğini söyledi. En sonunda ‘Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ deyince kalakaldık.”

CHP’li dönem
‘Ben aslında sosyal devleti savunan bir liberalim ve geçmişte kadın istihdamı ve AB projelerinde AK Parti’yle yakın çalıştım. Kadın konularında yıllardır hükümete baskı yaparız ve bizzat politika üretiyoruz. Ama siyasette aktif olma planım yoktu. Hele de eski CHP’nin statükocu ve değişime kapalı dili bana hiç uygun değildi....’ dese de kendini CHP’nin Parti Meclisinde buluveriyor Onanç. Tayyip Erdoğan’ın ‘dışlayıcı ve otoriter’ tavrından rahatsız olmaya başlayınca, Kemal Kılıçdaroğlu’nun babacan tavrıyla giriyor PM’ye.

Bundan sonrası
Bundan sonra KAGİDER’in toplantılarına Emine Erdoğan davet edilir mi bilemeyiz. Çağrılsa da Tayyip Erdoğan eşine katılması için izin verir mi, bu da ayrı bir soru elbette. Derneğin yolu Kayseri’ye düştüğünde Hayrünnisa Gül kocasını şikayet edemez artık. Çünkü Gülseren Onanç muhalefet parti üyesidir. CHP’li başkanın derneğinin NAto’ya ziyaretleri, Avrupa Birliği ile işbirlikleri, Clinton’la projelere devam edeceğini kestiriyoruz. Kılıçdaroğlu’nun isteğiyle iki-üç gariban kadın işçiye kışlık erzak verme işine de girişebilirler. İstanbul’un gecekondu semtlerinde daha fazla görebiliriz girişimci KAGİDER üyelerini. Dönem siyaset dönemi, seçimler yaklaştı...