Düzenin yeni papatyaları: KAGİDER - 2

Haftasonu yapılan kurultayda CHP Parti Meclisi üyeliğine seçilen Türkiye Kadın Girişimciler Derneği Genel Başkanı Gülseren Onanç, "yoldaş Kemal"in yeni gözdesi...

KAGİDER, kadının istihdama katılma oranını artırmak ve konuya dikkat çekmek için geçtiğimiz yılın başında “Çalışmak İstiyoruz” adıyla bir kampanya başlatmıştı. KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç ve ekibi işçi kadınlara duyarlıdır: “Bizim dokunduğumuz dünyanın içinde işçi kadınlar yok. Ama onları anladığımızı, problemlerini kendi problemlerimiz olarak gördüğümüzü söyleyebilirim. Bunu böyle göstermiyor olabiliriz. Buna elitist mi demeliyiz, yoksa bilinçli olarak daha katma değeri yüksek kadın işgücünü yaratmak üzere mesaj vermek mi demeliyiz bilmiyorum.”

"Haydi çalışma grupları kuralım!"
KAGİDER, 2007’nin Eylül ayında Meclis'teki 51 kadın vekilden 27’sini katabildiği tanışma toplantısı düzenler. MHP ve CHP katılmaz toplantıya. Gülseren Onanç seçilmiş milletvekili kadınlara girişimci ruhuyla öneride bulunur: “Gelin sizlerle birlikte çalışma grupları kuralım. Avrupa Birliği, kadının cinsiyet eşitliği, kadın girişimciliği ve istihdam konularında birlikte ilerleyelim.” Ancak, Onanç “Ak Parti gibi kendisini muhafazakâr demokrat olarak tanımlayan bir partiden de kadın politikasını daha özgürlükçü yapmasını zaten beklemiyorum. Bu görüşü benimseyen partilerin temel düşünce biçiminde aile gibi baskın bir değer var. Kadın, aileden sonra geliyor. Ama haklarını vermek lazım kadına yönelik bir sürü reform Ak Parti döneminde yapıldı” sözleriyle AKP’ye diş gösteriyor ama ısıramıyor.

İlk hedefim AB, ileri!
KAGİDER, Mart 2008’de Brüksel’de TÜSİAD’ın binasında bir ofis açar. Brüksel'deki ofisin açılışına, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Boğaziçi Üniversitesi’nin ilk kadın rektörü Prof. Ayşe Soysal, yazar Elif Şafak, AB Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten katılır. “Türkiye’nin AB yolculuğunda daha aktif olabilmek için, Avrupa Birliği’nin kalbinin attığı yer olan Brüksel “en uygun” adrestir. Açılış Kardeş Türküler’in dinletisi ile sonlanır, herkes “Türkiye’nin vizyonu”nu genişlettikleri için mutludur.

Abdullah izin vermedi!

KAGİDER, Kasım 2008’de, Kayseri’de “Kadın girişimcilerini özendirmek ve teşvik etmek” amacıyla bir toplantı düzenler. Toplantıda konuşma yapan Hayrünnisa Gül’ün geçmişte ticarete atılıp “girişimci” olmak istediği, ancak bunun için eşinden izin alamadığı ortaya çıkar. Onanç, toplantıya Gül’ü, “kadın girişimci potansiyeli bulunduğunu ve geçmişte önemli bir girişimci olduğunu” bildikleri için davet ettiklerini belirtir. Onanç, bu büyük sır için şunları söyler: “Cumhurbaşkanı’nı ziyaret ettiğimizde kendisi bize, eşi izin verseydi eğer, ülkenin önemli kadın girişimcisi olacağını anlatmıştı. KAYSO Başkanı Mustafa Boydak’a ‘Kayseri’nin ruhundaki girişimci kaynağı nedir’ diye sorduğumda, ‘Kayseri’deki kazılarda mezar çıkmaz, çek, senet çıkar. Kayseri insanı ticaretle yoğrulur’ dedi.”

"Emine Erdoğan baş annemiz olsun"
Mayıs 2010’da Emine Erdoğan yanına, “Türk kadınları”nı alır ve Brüksel’e bir çıkarma yapar. TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, daha önce ABD Başkanı Barack Obama’ya yaptığı Dünya Anneler Birliği’nin kurulması teklifini Brüksel’de de yineler. Her hitabında anneliği yücelten Emine Erdoğan’ın, bu oluşumun kuruluşunda aktif rol alarak başkanlığı da üstlenmesi istenir. KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç Brüksel çıkartması sonrası, “Emine hanımın AB girişimini, içten, samimi ve süreci destekleyici buldum. Bu başlangıç, objektif hedefler konularak daha somut kazanımlar elde etmek için kullanılmalıdır” diyerek, Erdoğan’ın samimiyetini vurgular.

Rashida Dati’ye şikayet
Fransa’nın eski Adalet Bakanı ve Avrupa Parlamentosu’nun yeni üyelerinden Rashida Dati 2010’nun Mayıs ayında KAGİDER’i ziyaret eder. Onanç da, “Türkiye’deki kadının önündeki en önemli engellerden birisinin muhafazakâr düşünce olduğunu” söyler Dati’ye. Dati oradan kahve içmeye Emine Erdoğan’a gider, çünkü Emine Erdoğan çok önemli bir kadın hakları savunucusudur ona göre.

(soL - Kadın)