Gonca Tokyol Sofrada yeri öküzden sonra gelen kadınların, ayaklarının altına cenneti serdirmeyi başarabilmiş olan bölümünün günü bugün: Anneler Günü. “Kız mıdır, kadın mıdır” diyenlerin yönettiği bir ülkede “Emekçi Kadınlar Günü” kutlamanın travmasını üzerlerinden daha atamamış olanlar, oğlunu yeni kaybetmiş bir anneyi seçim mitinginde yuhalatan bir adamın verdiği “terbiye dersi”nin hemen ertesinde anneliklerini kutlayacaklar. Haziran Direnişi'nde birçok anneyi telefon başında sabahlatan ayaklarında terlikler, ellerinde dolma tencereleriyle direniş alanlarına döken, sekiz tanesinin anneler gününü boğazlarına dizenler, bugün hep bir ağızdan anneliğin kutsallığından bahsedecek. Annelere çocuklarına çığlık atmayı öğretmelerini öğütleyen toplumun temel taşı çekirdek aileden sorumlu devlet bakanı, o annelerin çocuklarını korumanın bakanı olduğu devletin görevi olduğundan hiç bahsetmeyecek. Kadını, “kocasına hizmet eden ve çocuk doğuran vatandaş” olarak görenler, kendi beğenilerine uygun anneleri övmeye devam edecek televizyonlarda. Tüketim toplumu da durmayacak tabii. Günlerdir anlatılıyor küçük ev aletlerinin, yepyeni bir nevresim takımının, pırlantalı kol saatinin annelere nasıl da iyi geleceği, onlara verilen önemi “şıp” diye anlatacağı. Bir beyaz et firmasının, “Anneler Günü'ne özel yüzde 20 indirim” yaptığı bir ülkede anneler, yeni serdikleri nevresim takımına, çekiş gücü yüksek yeni elektrik süpürgesiyle temizlediği salonuna, yeni döküm tenceresinde pişen, sadece bugüne özel indirimle alınmış bembeyaz tavuk göğsüne bakarak mutlu olsun isteniyor. Çocuk yapıp-yapmama kararını bile kendi tekeline almaya çalışan bir iktidarın gözünde, onları kalıplarına uymayan “anne”lerin de, o annelerin gününün de pek önemi yok. Kimse ayağı ağrıyan annesi için ekmek almaya gittiğinde vurulan Berkin'in annesinin gününü kutlamayacak, kimse çocuklarınaa sahip çıkmak için Gezi Parkı'nın etrafında zincir olan annelere “sırf bugüne özel yüzde 20 indirimli gaz maskesi” hediye etmeyecek, kimse bu anneler gününde Berfo Ana'yı oğlu Cemil'le buluşturamayacak. Dolmabahçe'deki eylemde “dur vurma, hamileyim” demesine rağmen tekme yiyerek bebeğini kaybeden kadının anneler günü ise çoktan kutlandı. Yaratılmaya çalışılan annelik kalıplarına ve bu kalıpları kutsallaştırmaya yönelik bütün kutlamalara inat “Başbakan'ın istemediği gibi çocuklar” doğuran bütün annelerin günü kutlu olsun. Onlar kutlamaz, siz kutlayın o annelerin gününü.