Başbakan Hopa protestocularına öfke kusuyor

Başbakan Tayyip Erdoğan bugün Konya mitinginde, Hopa'da Metin Lokumcu'nun ölümüne yol açan polis müdahalesini protesto eden Dilşat Aktaş ve Hopa protestocuları ile ilgili konuştu. Erdoğan, yine kendisine yakışır bir üslup kullandı!

Başbakan Tayyip Erdoğan, Hopa'da bir öğretmenin ölümü ile sonuçlanan polis saldırısının ardından Hopalılara "eşkıya" demişti. Hemen ardından "Tabi bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, kimliğini bilmiyorum, üzerinde durmaya da gereğini duymuyorum kalp krizi sonucu ölmüş" açıklaması ile ‘sen insan mısın?’ sorusunu sordurmuştu. Bugün Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, Hopa'daki olayları protesto edenleri sert şekilde eleştirmeye devam etti.

Erdoğan, Ankara'daki protesto sırasında panzerin üzerine çıkan Dilşat Aktaş'ı kastederek, şöyle konuştu:

"Bu sabah bakıyorum bir televizyon kanalında Ankara'da bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem. Ve oradan, panzer yetmiyormuş oradan hızını alamıyor, kalkanla yerinde duran polisimize elindeki sopayla saldırıyor, vuruyor, polis yerinde sabrediyor... Gelecek polisin kalkanına vuracak, panzerine saldıracak ne işe yarıyor bunlar, ne yapmaya gidiyor? Bunların görevi ne? Neymiş Hopa'nın hesabını sormaya geliyorlarmış. Bu ülkenin meydanları boş değil. Ama bakıyorsun anamuhalefet partisi polisi savunmuyor, polise saldıranları, bu ülkenin başbakanına saldıranları savunuyor. Çünkü CHP'nin pankartının yanında, hemen bir inşaatta dev bir CHP pankartı, yanında Halkevleri'nin afişleri yine bez pankart. Onda şu yazıyor, 'Tek yol sokak, tek yol devrim' bundan ne anlıyor benim milletim, ben biliyorum ne anladığını. 'Tek yol sandık' demiyor. Tek yol demokrasi demiyor, biz bunların devrimden ne anladıklarını, ne anlatmaya çalıştıklarını biliriz. Eğer sen Konya'ya hızlı treni getiriyorsan, bunun adı devrimdir. İşte biz bunu yapıyoruz. Bizim farkımız bu."

6 ay "iş göremez" raporu verildi
Halkevleri MYK üyesi Dilşat Aktaş, eylemin ardından polisler tarafından takip edilerek şiddete maruz kalmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye getirildiğinde, doktorlar tarafından “hayati tehlikesi ve felç riski” bulunduğu söylenen Aktaş, dün ameliyat edildi. Kalça kemiğinde kırıklar bulunduğu belirlenen Aktaş’a, platin takıldı. 6 ay “iş göremez“ raporu verildi.

Aktaş, sivil polislerin Kızılay civarında kendisine, “Gel bakalım buraya, o sen misin?” diye bağırdığını, 20 kadar polis tarafından dakikalarca dövüldüğünü ve vücudunun büyük bölümünde darp izleri olduğunu söyledi. Vatandaşların darp eden polisleri “Yeter artık” diye uyardığını duyduğunu söyleyen Aktaş, vatandaşların kendisini polisin elinden güçlükle kurtardığını ve bir taksiye bindirerek SSK Dışkapı Hastanesi’ne götürdüklerini söyledi. Aktaş, polislerin intikam duygusuyla hareket ettiklerini belirterek, “Olay bitmişti. Ancak yine de beni takip ettiler. Yakaladıktan sonra da ellerinden güçlükle kurtarıldım” dedi.

(soL-Kadın)