2013 yılında “cadı avı”: Genç bir kadın 'büyücü' olduğu gerekçesiyle yakılarak öldürüldü!

Papua Yeni Gine'de 20 yaşındaki bir kadın, “büyücü” olduğu gerekçesiyle alkol ve uyuşturucu etkisi altında olduğu iddia edilen bir grup tarafından yakılarak vahşice katledildi. Polis ise olayları izlemekle yetindi.

Papua Yeni Gine'nin Western Highlands bölgesinde, Kepari Leniata isimli 20 yaşında ve iki çocuk sahibi bir kadın “büyücü” olduğu gerekçesiyle yakılarak öldürüldü.

Salı günü Mount Hagen hastanesinde hayatını kaybeden 6 yaşındaki bir çocuğun akrabaları, çocuğu “büyücülerin” öldürdüğünü söyleyerek aralarında Leniata'nın da olduğu üç kadını "sorguladı".

Yerel Post Courier gazetesinin haberine göre, kızgın demir çubuklarla Leniata'ya işkence yapan saldırganlar kadını “suçunu” itiraf etmeye zorladı.

Leniata'dan istedikleri “itirafı” alan saldırganlar, kadının üstündeki kıyafetleri çıkarıp ellerini ve ayaklarını bağladıktan sonra, üzerine benzin döküp bir çöp yığınının üzerinde ateşe verdiler.

Aralarında öğrencilerin de bulunduğu yüzlerce kişi, kadının maruz kaldığı işkenceyi ve korkunç vahşeti izlerken, bazıları alevler içinde feci bir şekilde can veren kurbanın görüntülerini cep telefonlarına kaydetti.

Polis müdahale etmedi
Olay sırasında yakınlarda bulunan bir kaç polisin “sayıca az” oldukları gerekçesiyle katliama müdahale edemediği bildirilirken, sonrasında olay mahalline varan sağlık görevlileri ve polislerin kadını kurtarmayı başaramadığı bildirildi.

Western Highlands bölgesi polis şefi Kaiglo Ambane, olayla ilgili yaptığı açıklamada yaşananları kınadığını ifade ederken, olayı bir cinayet olarak araştıracaklarını ve suçluları adalete teslim edeceklerini söyledi.

“Cadı avı ülke kültürünün bir parçası”
Yerel yetkililer ise ülkede kadınların “büyücülük” suçlamasıyla yakılmalarının yaygın olduğunu kabul ederken, ancak bu tür eylemlerin “gündüz vakti” gerçekleşmediğini ifade ediyor.

Bir Avustralya haber ajansına konuşan Papua Yeni Gine polis sözcüsü Dominic Kakas “cadı avının” ülkede sürüp giden bir sorun olduğuna dikkat çekerek, bunun “ülke kültürünün bir parçası” olduğunu belirtti. Bu yüzden insanların öldürüldüğünü söyleyen polis şefi, 1957 yılında bu konuda bir yasanın kabul edildiğini ancak mahkemelerin bu yasayı uygulamadığını belirtti.

Kültürel duyarlılık kılıfı
Kadına karşı şiddet konusunda BM özel raportörü olan Rashida Manjoo daha önce yaptığı bir açıklamada, ülkedeki “kültürel duyarlılığın” kadına karşı şiddetin bir “kılıfı” olduğunu ifade etmişti. Bu tür saldırıları uyuşturucu veya alkol etkisi altında olan genç erkeklerin gerçekleştirdiğini söyleyen Manjoo, ülkedeki kadınların üçte ikisinin aile içi şiddete maruz kaldığına dikkat çekmişti.

(soL- Dış Haberler)