Yine aynı yöntem, yine aynı soygun: Kanal İstanbul’da da yap-işlet-devret modeli

Kanal İstanbul’un hayata geçirilmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı ortak mevzuat çalışması tamamlandı. Taslağa göre, proje, yap-işlet-devret modeli ile gerçekleşecek. Bilindiği gibi devletin "garanti" vererek yaptırdığı bu anlaşmalarla patronlar zengin edilirken, kamu milyarlarca lira zarara uğratılıyor.

Haber Merkezi

Kanal İstanbul’un hayata geçirilmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı ortak mevzuat çalışması tamamlandı. Yap-İşlet-Devret modelinin uygulanacağı kanalın yapım ihalesini kazanan şirketlere inşaatta kullanacakları her türlü teknik ekipman için vergi muafiyeti sağlanacak; elde ettikleri gelirler kurumlar vergisinden istisna olacak. Kanal İstanbul sınırı içindeki orman alanlarının orman vasfı kaldırılacak.

7 yıl sürecek inşaatın maliyeti 75 milyar TL öngörülürken, projenin tamamlanmasıyla ilk 10 yılda 182 milyar TL gelir elde edileceği düşünülüyor. Çalışmaya göre kanal, Küçükçekmece Gölü-Sazlıdere Barajı-Terkos doğusunu takip eden güzergâhta inşa edilecek. Uzunluğu 45 km, taban genişliği 275 metre ve derinliği 20.75 metre olacak.

Çok sayıda uzman hem çevresel hem de ekonomik sonuçları itibariyle büyük zararlar vereceği gerekçesiyle projeye karşı çıkarken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi projenin durdurulması için dava açmıştı. 

Yine bir 'Yap-işlet-devret' projesi

AKP kadrolarının, "bütçeden bir kuruş harcamadan hizmet götürüyoruz" diye övdükleri yöntem kapitülasyonları anımsatıyor. Yatırım sırasında bütçeden para çıkmıyor ama bittikten sonra soygun başlıyor.

Soygunun boyutlarını hesaplarken Hazine garantisine takılıp kalmak da doğru değil. Bu hesaba, hizmetten yararlananların ödediği ücretleri de katmak gerekiyor. Yani halkın hem vergisi, hem de cebinden parası gidiyor.  

25 yıl boyunca 400 milyon lira ödenecek

Avrasya tünelinden bir örnek verelim. Şirket, yapımına 1 milyar 245 milyon Dolar harcamış. Araç başına tek yönlü 4,5 Dolar + yüzde 8 KDV ödeniyor. Eğer Dolar 7 TL’de kalmışsa, Temmuz ayından sonra geçenler yaklaşık 40 lira ödeyecek. Yılda 25 milyon 125 bin araç garantisi verilmiş. Daha az olursa Hazineden ödenecek. Üç yılda Hazineden 470 milyon lira ödenmiş. Seyahat kısıtlaması nedeniyle bu yıl en az 400 milyon lira ödeneceği hesaplanıyor. Ve bu 25 yıl sürecek…

Sadece 3. Köprüye 3 milyar 

Geçen yılın ilk yarısında sadece Yavuz Sultan Selim Köprüsü için iş yapan konsorsiyuma Hazineden 1 milyar 450 milyon lira ödenmişti. Yılın ikinci yarısı için ödenecek tutarın 1 milyar 650 milyon lira olarak hesaplandığı belirtiliyor.

Bu ödemeyle şirkete, vatandaşın cebinden 1 yıl için ödenen para 3 milyar 50 milyon lirayı buldu. Garanti ödemelerinin dolara endeksli hesaplanmasından dolayı, bu köprü ve yolları hiç kullanmayan vatandaşın vergileriyle devlet müteahhitlere 2018 yılı için  2 Ocak 2018'deki dolar kuru (1 Dolar=3.76 TL) üzerinden 3 milyar 650 milyon TL ödeme yapmıştı.

8.3 Milyar TL ayrıldı

Cumhurbaşkanlığı 2020 Yıllık Programı'na göre, Ulaştırma Bakanlığı'nın Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinde şirketlere verilen garantiler için 8.3 milyar lira ödenek ayrıldı. Bu tutara köprü, tünel ve otoyolların yanında çok sayıda havalimanı ve tren garı ödemeleri de bulunuyor. İstanbul Havalimanı ise bu hesaplamanın dışında tutuluyor.

Salgın döneminde günlük kullanım azaldı, devlet yine ödeme yaptı

Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan 3. Köprü ve Avrasya Tüneli'nin günlük kullanımları salgın günlerinde azalırken, vadedilen ücretler Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından şirketlere ödemeye devam edilecek.

Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı, 2019 yılının ikinci yarısında üçüncü köprü için 1.6 milyar ödeme yapacaktı. Bu hesaba göre 3. Köprü için işletmeye bakanlık günlük 8.8 milyon TL verecek. 

Garantili ödemeler nelere yol açmıştı?

Avrasya Tüneli'ne ise bakanlık 2019 yılında 177 milyon TL ödedi. Buna göre Avrasya Tüneli'nin günlük ücreti de 480 bin TL'ye geliyor. 

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı hafta sonu, Avrasya Tüneli'ne 960 bin TL, 3. Köprü'ye de en az 17.6 milyon TL ödenmesi bekleniyor.

Osmangazi Köprüsü’ndeki süreç şu şekilde ilerledi: Sözleşmeye göre yapım süresi 7 yıl ve işletme süresi de 15 yıl 4 aydır. Sözleşme kapsamında geçiş garantileri kesimlere göre değişmektedir. Sözleşmeye göre 15 yıl 4 ay boyunca işletmeciye 10,4 milyar dolar tutarında gelir garantisi verildi. Köprü 01/07/2016 tarihinde işletmeye açıldı ve ana projenin işletme süresinin başlayacağı 15/03/2020 tarihine kadar geçen 1.351 günde; işletmeci 40.000 araç üzerinden ve ABD’deki enflasyona göre güncellenen ücretler üzerinden gelir tahsil etti. Bir kısmı kullanıcılardan, büyük kısmı da bütçeden karşılanan bu gelirlerin toplamı ise 2 milyar 148 milyon ABD dolarıydı.