"Yenidoğan Çetesi" soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Engin Yavuz'u makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in "Bunlar tehlikeli insanlar, savcıyı öldüreceklerdi" ifadeleriyle suçladığı otoparkçı kardeşler Yavuz Çelik ve Baki Çelik'in ifadesi ortaya çıktı.
Yavuz Çelik, üvey kızı olduğunu söylediği başhemşire Tuğçe Toptemel’in serbest bırakılması için Mustafa Kemal Zengin ile görüştüğünü söyledi. Zengin'in Cumhuriyet Savcısı Engin Yavuz'u Mustafa Kemal Zengin’in Özel Birinci Hastanesi'nde çocuk yoğun bakım ünitesinde çalışan başhemşire Tuğçe Toptemel’i tahliye ettirmek için tehdit ettiği öne sürüldü.
Habertürk'te yer alan ifadelere göre Yavuz Çelik, kızının yaklaşık 2-3 ay kadar önce gözaltına alınarak tutuklandığını belirtti. Kendisini "İçişleri Bakanlığı'nda müsteşar" olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin'le "karşılaştığını" söyleyen Çelik şunları söyledi:
"Kızımın tutukluluğundan bahsettim. Kendisi bana 'Kaç yıldır tanışıyoruz, yardımcı olmak isterim, sen Tuğçe'nin bilgilerini ve dosya numarasını ver' dedi. Ben de verdim. Konuşmalarından avukat çevresinde araştıracağını zannettim. 'Ben sana haber vereceğim' dedi. Bu görüşmeden yaklaşık 10-15 gün sonra Mustafa Kemal Zengin otoparka geldi ve oturduk. Bize kızımız Tuğçe’nin dosyasını araştırdığını, yakın zamanda ek ifadesinin alınacağını ve serbest kalabileceğini söyledi. Fakat bu bilgiyi kimden nasıl aldığını söylemedi. Ben de Tuğçe’nin avukatı ve sevgilisi Mustafa Gür’ü çağırdım, durumu anlattım. Kendisi de bana buna anlam veremediğini, çünkü ek ifade vermek için itirafçı olması gerektiğini, zaten Tuğçe’nin bu dosyada en masum kişi olduğunu ve suçsuz olduğunu ek ifade gerektirecek bir durumun olmadığını söyledi. Aracına binerek otoparktan ayrıldı."
'Suçlamaları kabul etmiyorum'
"Olayların neden buraya geldiğini anlayamıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" diyen Çelik, Mustafa Kemal Zengin'in savcıyı tehdit ettiğini bilmediğini iddia etti. Yavuz Çelik, "Bize dosya hakkında avukatlar aracılığıyla bilgi aldığını söylemişti. Ancak internete düşen haberlerde ben ve abim Baki Çelik'in ismini kullanarak dosyaya bakan Cumhuriyet Savcısı'nın bize esnaf tanımlaması dışarısına çıkarıp sanki bir suç örgütü lideri, suç makinesi, Türkiye'de aydınlanmayan faili meçhul suçların dahi şüphelisi gibi anlattığını öğrendik. Olayların neden buraya geldiğini anlayamıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Biz vatanımızı, milletimizi severiz, devlet görevlisi kişileri bırakın tehdit etmeyi saygısızlık bile etmeyiz" dedi.
Olayları bu noktaya Mustafa Kemal Zengin'in getirdiğini söyleyen Yavuz Çelik, kendisinden şikayetçi olduğunu belirtti.
'Tuğçe Toptemel dosyasını onlara verebilirim dedi'
Zengin'in "Bu kişiler Papa suikastını yapmış kişiler" dediği ve tutuklandıktan sonra da "Sokakta çok güçlüler, savcıyı öldüreceklerdi, uyarmak istedim" dediği şüpheli otoparkçı kardeşlerden Baki Çelik ise ifadesinde Mustafa Kemal Zengin'in 2,5 ay kadar önce kardeşi Yavuz Çelik ve kendisine emekli hakim ve savcı tanıdıkları olduğunu söylediğini anlattı. Baki Çelik, "Avukatlık yaptıklarını, işlerin de iyi olduğunu, emniyette gözaltında bulunan Tuğçe Toptemel dosyasını onlara verebileceğini söyledi. Fakat ben bu teklifi kabul etmedim, Tuğçe Toptemel'in erkek arkadaşı avukat olduğundan dosyayı kendisinin takip ettiğini söyledim. Ben savcının kim olduğunu bilmiyorum, Mustafa Kemal Zengin ile savcı hakkında hiç konuşmadık" şeklinde konuştu.
Büyükçekmece Adliyesi’ne hiç gitmediğini öne süren Çelik, "Mustafa Kemal Zengin’in savcının odasında benim ismimi ne maksatla kullandığını, neden böyle bir yalan söylediğini bilmiyorum" dedi. Hiçbir siyasi partiye üyeliği olmadığını söyledi.