Yemek Sepeti'nde boykot hazırlığı

Örgütlenen yüzlerce işçinin Nakliyat-İş Sendikası'na üyeliğinin düşürülmesinin ardından Yemek Sepeti çalışanları boykota hazırlanıyor.

Aslı İnanmışık

Yemek Sepeti'nde örgütlenen DİSK'e bağlı Nakliyat-İş sendikasının toplu iş sözleşmesi için bakanlığa yetki başvurusu aşamasında şirket SGK kayıtlarına müdahale ederek işçilerin bulunduğu işkolunu değiştirmişti. Bunun sonucu olarak yaklaşık 2 bin işçinin Nakliyat-İş Sendikası'na üyeliği düşürüldü.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ortak bir açıklama yaparak Yemek Sepeti işçilerinin ve sendikanın haklı mücadelesini desteklediğini duyurmuş ve şirket yönetimini işçilerin kararına ve iradesine saygı göstermeye çağırmıştı.

Operasyonun doğrudan sorumlusu şirket sahipleri kadar, Yemek Sepeti'nin kurucusu ve şu anda CEO'luğunu yapan Nevzat Aydın. Aydın sosyal medyada "duyarlı" profiliyle biliniyor. Ancak Yemek Sepeti'nde yaşananlar görünenle gerçeğin çok farklı olduğunu gösterdi.

Pandemide koşullar giderek ağırlaştı

Koronavirüs pandemisiyle birlikte özellikle motokuryelerin çalışma koşulları giderek ağırlaştı. Uzun saatler boyunca ağır şartlarda çalışan çok sayıda kurye yaşamını yitirdi. 

Bakanlık verilerine göre Yemek Sepeti'nde de Türkiye genelinde 2021 Ocak ayı itibarıyla 6 bin 200 işçi çalışıyor. Koşulları nedeniyle Yemek Sepeti işçileri, anayasal haklarını kullanarak DİSK üyesi Nakliyat-İş Sendikası’nda örgütlenmeye, üye olmaya başlamıştı. 2020 yılının son aylarında başlayan bu süreç, 2021 Ocak ayında daha da hızlanarak devam etmişti.

"6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası"na uygun olarak DİSK/Nakliyat-İş Sendikası’nın toplu iş sözleşmesi için bakanlığa yetki başvurusu aşamasında işveren, işyerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında hukuka aykırı bir müdahale yaparak işçilerin bulunduğu “Taşımacılık” işkolunu, “Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar” işkolu olarak değiştirdi. Bunun sonucu olarak işyerinde çalışan 2 bine yakın işçinin Nakliyat-İş Sendikası üyeliği düştü.

Yemek Sepeti'nde boykot hazırlığı

soL'a konuşan Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Yemek Sepeti'ndeki son durumu, işçilerin çalışma koşullarını ve boykot hazırlığını anlattı. 

"Banabi" uygulaması ile online yemek siparişlerini yerine getiren Yemek Sepeti'nde Ocak 2021 itibariyle 6 bin 200 kişinin çalıştığını söyleyen Küçükosmanoğlu, "Online yemek satışı da yapıyor, kendi depoları üzerinden market satışı da. Türkiye'de alanda faailyet gösteren en kurumsal ve en fazla işçinin de çalıştığı bir işletme. Daha önce bir Türk işletmesi iken Hero denilen bir Alman tekele satılıyor 2015'te, 589 milyon dolara" dedi.

'Sendikal faaliyet kanunsuzca engellenmeya çalışılıyor'

Sendikanın Aralık sonundan beri firmada örgütlendiğini söyleyen Küçükosmanoğlu süreci şöyle anlattı:

"Buradaki çalışan arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu motokurye olarak çalışıyor. Özellikle Aralık sonu itibaren. Yüzde 60-70'i İstanbul'da çalışıyor. Ülkenin pek çok ilinde de faaliyet gösteriyor. 

Biz burada sendika olarak örgütlenmeye başladık. Yüzde 40 barajını aşıp Bakanlığa yetki başvuru aşamasındayken işveren tamamen kanunsuz bir şekilde müdahale etti. Çünkü bir işkolunun nasıl değiştirileceğine ilişkin süreç yasalarla belli. İşveren aynı yerde aynı işi yapan arkadaşlarımızı işten çıkarıp, yeni bir iş yeri açılışı yaparak haber vermeden oralara geçişini yaptı. Bir anda 2 bin civarında arkadaşımızın üyeliği düştü. Buradaki sendika düşmanlığının boyutları daha önce karşılaşılmış bir durum değil. Onun üzerine biz sendika olarak sendikal faaliyetin engellenmesiyle ilgili resmi evrakta sahteciliğe girdiği için hem Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk hem de Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin incelemesi de devam ediyor. Biz sendika olarak yetki başvurusu da yaptık her şeye rağmen. 

'Riskli ortamda güvencesiz, kuralsız çalışma sürüyor'

Bir taraftan da Hak-İş'e bağlı Öz Büro İş sendikasıyla işbirliği içerisinde işyerlerinde faaliyetler başlatıldı. Motokurye hizmeti pandemide arttı. Bazen işkolu değişse de aslında taşımacılık faaliyeti. Hizmetini motokurye aracılığıyla veriyor. Pandemide en az 190 motokurye iş cinayetlerine dönüşen trafik kazalarında yaşamını yitirdi. Tahmin edilen motokurye sayısı 100 binin üzerinde. Kaza geçiren çok sayıda arkadaşımız var, riskli ortamda güvencesiz, kuralsız çalışma sürüyor. Bu durumla ilgili genel bir duyarlılık oluştu ama alanda sendikal faaliyet çok önemli. Diğer motokuryelerin durumunun iyileşmesi açısından da Yemek Sepeti'ndeki mücadele önemli. Toplu sözleşme düzeniyle binlerce motorlu kurye düzenli çalışma koşullarına kavuşacak.

Mobing, ücretsiz izne çıkartma, istifa baskısı...

Mobing, ücretsiz izne çıkartma, istifa gibi baskılar da oluyor bu arkadaşlara yönelik. Sendikalı olmaları anayasal hakları. 'Zaten işçilerin haklarını veriyoruz' dedi işveren. Örgütlülüğümüzü dağıtmaya, kırmaya yönelik böyle girişimleri de var ama her şeye rağmen örgütlülüğümüz devam ediyor. Bazı depolar önünde basın açıklamaları yaptık. Bizim gücümüz işçi sınıfının örgütlülüğüne dayanıyor. Sınıf mücadelesi veriyoruz. Kanunsuzlukla engellenmeye çalışılsak da örgütlülüğümüz engellenemez.

Sendika düşmanlığı sadece bizi değil tüm sendikaları ilgilendiriyor. İşveren kafasına göre işkolu değişikliği başka sektörlerde de olabilir. Bu anlamda diğer sendikalardan da bu anlamda dayanışma var. Uluslararası alanda da öyle. Yemek sepeti bünyesinde Yunanistan'da da faaliyet gösteren bir firma var. Orada PAME'deki üyeler bir eylemle dayanışma gösterdi.

'Halkın tüketimden gelen gücünü de kullanmak istiyoruz'

Tüketimden gelen gücü de var halkın, bunu da kullanmak istiyoruz. Doğrudan Yemek Sepeti'nin müşterisine de iş düşünüyor. Önümüzdeki günlerde etkili bir boykot çalışması yapmayı planlıyoruz. Bunlar da karşılık bulmuş olacak ki firmanın sıklıkla televizyonlarda reklamı dönmeye başladı. 2005'te de Coca Cola'da benzer bir boykot yapmıştık.

Elden geldiğince tüm işçi sınıfı örgütleriyle, halkla ortaklaşa bir mücadele vererek, işvereni işçilerin sendikal haklarına, örgütlenme haklarına saygıda bulunmaya çağırıyoruz. Biz bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağımızı da düşünüyoruz."