Yarın ders zili çalıyor: Peki deprem bölgesi eğitime hazır mı?

Yarın deprem bölgesindeki birçok yerde ders zili çalacak. Deprem bölgesindeki öğrencilerin, okulların ve eğitimin durumunu genel merkezi Hatay'da bulunan TÖB-SEN'den Hizam Hasırcı soL'a anlattı

Özkan Öztaş

6 Şubatta meydana gelen depremin ardından depremden etkilenen illerde kademeli olarak eğitime geçiş kararı alındı. Öncelikle depremden görece daha az etkilenen Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır ile birlikte Gaziantep'te öğrenciler ilk ve orta düzey okullarda eğitime başlamıştı. 

Depremden daha çok etkilenen Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay'da ise ders zili yarın çalacak. Milli Eğitim Bakanlığının "3. kategori iller" olarak tarif ettiği depremden daha çok etkilenen 4 il ve 22 ilçede yarın okullar yeniden açılıyor. Deprem bölgesindeki okulların ve eğitimin durumunu genel merkezi Hatay'da bulunan Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN)'den eğitimci Hizam Hasırcı ile soL okurları için konuştuk

Hizam Hasırcı

Depremden bugüne neler değişti neler değişmedi kısaca 6 Şubat'tan bu yana neler değişti?

Depremden bu yana insanların sorunlarının çözümü noktasında maalesef herhangi bir ilerleme yok. Sorunların çözümüne ilişkin ciddi adımların atılmaması halkta kaygı ve strese yol açıyor. Halk bir hafta sonrasını bile göremiyor maalesef.

Öğretmenler ve öğrenciler psikolojik olarak eğitim sürecine hazır değil. Hatay'da herhangi bir psikososyal destek sunulmadı. İl Milli Eğitim Müdürü depremden sonra Bursa'ya tayin aldırdı. Vali milletvekili olmak için istifa etti. Sorumlular burada değil ama eğitime başlayacaklar

Peki deprem bölgesi yeniden eğitime hazır mı?

Bizce hazır değil. En temel ihtiyaçların bile karşılanmadığı bir süreç yaşıyoruz. Barınma, sağlık, sağlıklı gıdaya ulaşmak hemen hemen herkesin sorunu. Her şey bir yana burada yaşayan insanların -buna öğretmen ve öğrenciler de dahil- psikolojik olarak bir eğitim sürecine hazır olduğunu söyleyemeyiz. Burada herhangi bir psikososyal destek sunulmadı. Çok ciddi boyutlara varan psikolojik sorunlar yaşanıyor. Bunun yanında şunu da eklemek istiyorum. İl Milli Eğitim Müdürü deprem sonrası tayinini Bursa'ya aldırdı. İlin valisi milletvekili olmak için görevinden istifa etti. Yani yetkili diye adlandırdığımız şahıslar ilimizi ilk terk edenler oldu.

Bunun yanı sıra birinci dereceden yakınını kaybeden ve sağlık sorunu yaşayan personele diğer illere tayin hakkı verildi. Biz sendika olarak soruyoruz. Depremde kaç eğitim emekçisi hayatını kaybetti? Kaç eğitim emekçisi tayinle il dışına gitti? Okul binalarının kaçı kullanılabilecek durumda? Bu soruların cevaplarının kamuoyuyla paylaşılmaması öğretmen ve velileri kaygılandırmaktadır. Burada yetkililere olan güven de azalmaktadır.

Deprem bölgesinde eğitim için neler gerekli ne gibi hazırlıkların tamamlaması gerekiyor?

Her şeyden önce insanların barınma, güvenlik, temel ihtiyaçlarının karşılanması, psikososyal desteğin sağlanması gerekmektedir. 

Depremzede öğrencilerin çadır ve barınma sorunları devam ederken eğitim süreci nasıl ilerleyecek peki?

Bu haliyle devam edecek bir eğitim sürecinde yaşayacağımız sorunları tahmin etmek zor değil. Hatay'da yaşayanlar bilir eğitim öğretimin başlayacağı ilçelerde çalışan öğretmenlerin %80'inden fazlası Antakya ve Defne ilçelerinde ikamet etmekteydi. Çadır veya konteyner bulduklarını düşünsek bile eğitim öğretimin yapılacağı en yakın ilçe mesafe yaklaşık 40 kilometre. Gidiş-geliş düşündüğünüz zaman 80 km yol. Moloz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Ve aylarca devam edecek gibi de görünüyor. Moloz kaldırma faaliyetlerinin sebep olacağı ciddi hastalıklara uzmanlar dikkat çekiyor. İleriki günlerde havalar iyice ısınacak çadır ve konteynırlarda ders yapmak çok mümkün olmayacak. Dolayısıyla böyle bir ortamda eğitim öğretim sürecinin ilerleyebilmesini olanaklı görmüyoruz.

Ben yaptım oldu mantığıyla hareket edildiğini düşünüyoruz. Bu sürecin sağlıklı yürütülmesi için öneri ve taleplerimiz var.

Bütün sorunların çözümünü bilimsel değerlendirmek gerekir. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket edildiğini düşünüyoruz. Bu sürecin sağlıklı yürütülmesi için öneri ve taleplerimiz var. Öğretmen ve velilerin barınma sorunlarının çözüme kavuşturulması gerekiyor. Temel ihtiyaçlarının hızlı bir şekilde karşılanması lazım. Deprem bölgelerinde çalışan personele afet tazminatı ödenmeli. Çalışma koşullarının esnek hale getirilmesi lazım. Çünkü buradaki öğretmenler de sonuç olarak depremden etkilendi. Doğabilecek sağlık sorunlarında sağlık hizmetlerinin uygun koşullarda verileceğinin garantisi edilmesi lazım. Bunların hiç birinin dile getirilmediği bir eğitim öğretim süreci başlıyor yarın. Dolayısıyla da kaygılarımız var.