Müzisyenler zor zamanlar geçirdi, geçiriyor. Pandemi ile beraber ortaya çıkan tablo diğer birçok emekçi gibi müzisyenler için de geleceksizlik, güvensizlik, işsizlik hatta açlık oldu. Birçok müzisyen evlerini kapatıp memleketlerine döndü. Kira/fatura ödemek için çok sevdikleri enstrümanlarını satmak zorunda kaldı. Bu can yakıcı durumu haber/röportaj haber yapmaya, müzisyenlerin seslerini duyurmaya gayret edenler oldu, oluyor. Olta Dayanışma ise böyle bir zeminde oluştu. Peyk grubundan İrfan Alış’ın sosyal medyada ‘olta’ atmasıyla başladı. Bu bir çağrıydı. Bir sürü müzisyene/gruba kendi besteleriyle katılacakları bir dayanışma albümünü hep beraber yapma çağrısıydı.
Bu albümün kazancı pandemi sürecinde zor durumda kalmış olan müzisyenlere verilecek. Olta Dayanışma’nın çağrısı sürüyor, dayanışma büyüyor...
Olta Dayanışma'da yer alan Yapıcılar Grubu'nun kurucularından Cem Yarkın ile süreci, Yapıcılar’ı ve dahasını konuştuk.
Cem öncelikle senin müzikal geçmişinden ve Yapıcılar’ın kuruluşundan biraz bahsedelim istersen?
54 yaşımdayım ve 12 yaşımdan beri gitar çalarım, müzik öğrenirim... Ne kadar yaşayacaksam artık o kadar gider bu süreç… Yapıcılar’ı, çekirdek bir ekip ile, 5 yıl önce kurmaya karar verdik. Bu ekip zaman içinde değişti ve genişledi. Amacımızı “sosyalizan müziğe” “kentli” bir renk çalmak olarak ortaya koyduk. Bu kavramları da şu an yarattım (!) Anlayan anlar ☺ Başardığımızı veya başarmaya yakın olduğumuzu düşünüyorum. Nâzım Hikmet, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Aziz Nesin gibi büyük sanatçılarımızın şiirlerinden, memleketin gündemine dokunan besteler yaptık. Mehmet Barış’ın şiirlerine özel bir hayranlık besliyoruz. Son basılan kitabından, önceki kitaplarından besteler yaptık, yapıyoruz, yapacağız… Tuluğ Ünlütürk’ün “şarkı olsun” diye yazdıklarını besteledik ki, Olta 2'deki “Yarım Ay” da onun yazıp bizim bestelediğimiz üçüncü şiir. Ha! Ekim ayında Yapıcılar’ın 4 şarkılık yeni albümü geliyor. Daha ilerde ise tasarlanması ve kayıtları yaklaşık 8 ay sürecek bir albüm projesi var. Bu projenin içeriğini şimdi paylaşmayacağım.
Yapıcılar için Olta Dayanışma’nın anlamı nedir? Katılma kararı ve sonrasındaki süreci anlatabilir misin?
Biz çok inandık bu dayanışmaya. Yürekten inandık! Çok sevdiğimiz ve takip ettiğimiz İrfan Alış’ın paylaşımını görür görmez hepimiz aynı anda el kaldırdık (Yapıcılar 9 kişiden oluşur). Peyk’e, İrfan’a çok güvenmemiz ayrı bir konu. Yapılan çağrıyı çok samimi bulduk. Kanımız alevlendi anlayacağınız. Bu dayanışma büyür, çok büyür hem de. Şimdiden 2 albüm oluverdi ve bu albüm sayısı katlanarak devam edecektir. Çok sayıda genç, yaşlı, amatör, profesyonel müzisyen dayanışma çağrısına görülmemiş bir hızla icabet etti. Biz 1 dakika düşünmedik. Hemen karar aldık ve kayda girdik… Şunu da hatırlatayım: Her müzisyen kendi prodüksiyonunu yaptı ve dayanışmaya hibe etti.
Özellikle müzik sektörünün piyasalaşması konusunda çok tepkiler oldu son dönemde. Birçok müzisyen Spotify gibi paylaşım kanallarının yönetimi konusunda eleştirel videolar/yazılar paylaştı. Bu dayanışma albümünü böyle bir zeminde değerlendirirsek neler söyleyebiliriz?
Bu “düzen” içerisinde yaşıyoruz. Müziği bir tarafa bırakalım bir an, günlük hayatımızın her anında kapitalizmin vahşeti içinde debeleniyoruz. Spotify vb paylaşım kanalları hakkında yapılan eleştiriler doğru ve yerinde o ayrı… Bu albümün niyeti “Halis”... Her mecrada boynu dik yayına çıkar ve duyurusunu yapar. Bence önemli olan kötü bir şeyin yerini almak değil, alternatifini oluşturmaktır. Bu dayanışma böyle bir alternatif mecrayı oluşturabilecek “temizlikte”. Ben çok ümitliyim. Yapıcılar olarak böyle bir projenin katılımcısı olmaktan gurur duyuyoruz.
Müzisyenler arasında daha önce bu gibi bir dayanışma adımı atıldı mı? Bildiğin veya tanık olduğun benzer bir adım olduysa nasıl bir deneyim olduğunu paylaşabilir misin?
Ben tanık olmadım! Geçmişte de müzisyenlerin bir araya gelip, siyasi destek veya dayanışma geceleri türünden girişimleri oldu. Bunların içinden başarılı olanlar da oldu. Fakat “Olta Dayanışma” bence başka türlü bir şey. Düşünün: Bir pandemi var! Bütün müzisyenler açlık tehlikesiyle yüz yüze (keşke abartıyor olsaydım). Gelecekten ise bir umut yok. İşte bu durumun bir benzeri yok! Bu benzersiz duruma karşı benzersiz bir dayanışma başladı. Müzisyenler, olmayan imkânları ile söz yazdı, beste yaptı, provalar yaptı, prodüksiyon yaptı ve bunu “ihtiyacı olan diğer müzisyenlere gelir dağıtmak amacıyla” hibe etti. Müthiş… Ben benzerini görmedim… Gören varsa beri gelsin.
Teşekkür ederiz Cem, son olarak tüm müzisyenlere ve dinleyicilere iletmek istediğin bir şey var mı?
Aşktan öleceğiz! Etmeyin kardeşler, dünyada çok çok önemli dertlerimiz var. Burada sıralamama gerek var mı bu dertleri? Bütün şarkılar sadece sevgiliye hitap etmesin yahu. Herhangi bir FM kanalını açıp 1 saat dinleyin, şarkı sözlerine dikkat edin. Anlayacaksınız ne demek istediğimi.
Bir de… Bir araya gelin, örgütlenin ve dayanışın. Bu çağrım hem müzisyenlere, hem dinleyicilere.