Venezuela'da bir yargıç, Amerikancı muhalefetin eski devlet başkanı adayı Edmundo Gonzalez için tutuklama emri çıkardı. Gonzalez, Temmuz ayındaki tartışmalı seçimi Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya karşı haklı olarak kazandığını iddia ediyor.
Tutuklama emri, Maduro'nun az farkla kazandığı seçimle ilgili cezai soruşturma yürüten savcılık ofisinin talebi üzerine Pazartesi günü çıkarıldı. 75 yaşındaki eski diplomat Gonzalez'in seçimle ilgili komplo ve belge tahrifatı gibi suçlamalara ilişkin sorgulamaya üç kez üst üste gelmemesi üzerine hakkında tutuklama emri talep edildi.
Başsavcı Tarek Saab, Telegram platformundaki bir mesaj aracılığıyla Reuters haber ajansına tutuklama emrinin bir fotoğrafını paylaştı.
Üst düzey hükümet yetkilileri, uzun süredir Gonzalez ve muhalefetin diğer üyelerinin hapse girmesi gerektiğini savunuyordu.
Maduro, son olarak devlet televizyonunda yayınlanan bir yayında Gonzalez için, "Bu adam yasaları tanımadığını, hiçbir şeyi tanımadığını söylemeye cüret ediyor. Hayırdır? Bu kabul edilemez. Vatandaşlar yasaların işlemesi ve yetkililerin işlerini yapması gerektiği konusunda hemfikir" dedi.
Muhalefet ve Batı sonuçları tanımamıştı, ABD Gonzalez'i galip ilan etmişti
Venezuela Ulusal Seçim Konseyi (CNE), Maduro'yu 28 Temmuz oylamasının galibi ilan etmişti. Sonuç, muhalefet ve Batı ülkeleri tarafından tanınmazken, ABD, Gonzalez'i galip olarak tanıyacak kadar ileri gitti.
CNE, web sitesinin hacklenmesi ve verilerin bozulması nedeniyle sonuçların bir dökümünü yayınlayamadığını öne sürmüştü. Gözlemcilerse, iddiayı destekleyecek hiçbir kanıt olmadığını savunuyordu. Muhalefet de, Gonzalez'in geniş bir farkla kazandığını gösterdiği iddiasıyla kendi sandık seçim sonuçlarını yayınlamıştı.
Son dakikada oy pusulasında muhalefet lideri Maria Corina Machado'nun yerini alan Gonzalez, seçimden kısa bir süre sonra da Maduro'nun kendisini hedef göstermesi nedeniyle saklanmaya başladı.
Machado, Gonzalez hakkındaki tutuklama emri verilmesinin ardından X'te yaptığı açıklamada "Gerçeklik kavramını tamamen yitirdiler. Başkan seçilen kişiyi tehdit etmek birlik ve beraberliği daha fazla pekiştirecek ve Venezuelalıların ve dünyanın Edmundo Gonzalez'e olan desteğini artıracaktır" diye yazdı.
Maduro'nun zaferinin ilanıyla, muhalefetin başlattığı protestolar daha da büyümüştü. Pazartesi itibarıyla protestolara müdahale sonucunda en az 27 kişi hayatını kaybetti, 192 kişi yaralandı.
Maduro yüksek mahkemeden denetim istemişti
Maduro, muhalefet ve Batılı ülkelerin baskıları üzerine ülkenin yüksek mahkemesinden seçim sürecini denetlemesini istedi. Yabancı gözlemcilerse, mahkemenin hükümete çok yakın olduğunu ve bağımsız bir inceleme yapmayacağını iddia etti.
Mahkeme, 22 Ağustos'ta muhalefet tarafından yayınlanan oy sayımlarının sahte olduğu sonucuna vardı ve Maduro'nun zaferini doğruladı.
Maduro, Gonzalez ve Machado'nun tutuklanmasını talep ederek, ikili hakkında "kamu görevlerini gasp etme", "kamu belgesinde sahtecilik", itaatsizliğe teşvik, sabotaj ve organize suç ve "terörizm" finansörleriyle "ilişki" kurma suçlamalarını öne sürdü.
Washington Maduro'nun uçağına el koydu
Diğer yandan, ABD yetkilileri, Maduro için satın alındığı iddia edilen 13 milyon dolarlık bir uçağa yaptırım ihlali gerekçesiyle el koyduklarını bildirdi.
ABD Adalet Bakanlığı'na göre, Dassault Falcon 900EX Pazartesi günü Dominik Cumhuriyeti'nde ele geçirildi ve ABD'nin Florida eyaletine getirildi. Maduro'nun uçakta olmadığı belirtildi.
Başsavcı Merrick Garland yaptığı açıklamada, uçağın "bir sahte şirket aracılığıyla yasadışı olarak satın alındığını ve ABD'den kaçırıldığını" öne sürdü.
Ticaret Bakanlığı'nın ihracat yaptırımlarından sorumlu yardımcı sekreteri Matthew Axelrod'sa şunları kaydetti:
"Özel jet ne kadar gösterişli olursa olsun veya yetkililer ne kadar güçlü olursa olsun, ABD dışına yasadışı olarak kaçırılan herhangi bir uçağı tespit etmek ve iade etmek için burada ve dünya genelindeki ortaklarımızla yorulmadan çalışacağız."
Yetkililer, uçağın yaptırımlardan kaçınmak için 2022'nin sonlarında ve 2023'ün başlarında Karayipler merkezli bir sahte şirket tarafından Florida merkezli bir şirketten satın alındığını belirtti.
Yetkililer, ayrıca uçağın "neredeyse sadece" Venezuela'daki bir askeri üsse gidip gelmek için uçtuğunu ve Maduro'yu yabancı ziyaretlerde taşımak için kullanıldığını söylediler.
Venezuela hükümeti, yaptığı açıklamada, uçağın el konulmasını "korsanlıktan başka bir şey olarak tanımlanamayacak tekrarlanan bir suç uygulaması" olarak niteledi.