Uzaya çıkan ilk kadının hikayesi: Tereşkova’ya yazılmış mektuplar

'Uzay yarışı' sadece bir uzay yarışı değildi. Sovyetler Birliği toplumun dönüşmesinde ve bilimin ilerlemesinde, halkın en üst düzey katılımını sağlamayı bir dönem başardı. Kadınlar da, bu mücadelenin ayrılmaz ve en önde parçalarıydı.

Fatma Pınar Arslan

Valentina Tereşkova, Vostok VI ile uzaya çıkalı 57 yıl oluyor.

Sovyetler Birliği uzaya ilk insanı gönderdiği 1961 itibariyle, uzay çalışmalarında çığır açıyor. Öyle ki, 1963 Haziranı’nda Vostok V ile Bykovsky uzayda iken, Vostok VI ile Tereşkova gönderiliyor ve aynı anda uzayda olan iki Sovyet kozmonotu, birbirleriyle sohbet ediyor.

Tereşkova’nın uzayda geçirdiği süre olan 70 saat, o zamana kadar uzaya çıkmış ABD’li astronotların geçirdiği toplam süreden daha uzun. Bykovsky daha da uzun bir süre geçiriyor uzayda, 119 saat. Ama ikisi birbiri ardına dünyaya döndüklerinde, alkışlar Tereşkova’ya gidiyor; uzaydaki ilk kadına, Martı’ya!

Tereşkova bir model miydi?

Sovyetler Birliği’nin ABD ile girdiği “uzay yarışı” bazı açılardan eleştirilebilir. Halkına en iyi çalışma, sağlık, eğitim, dinlenme imkanlarını veren Sovyetler Birliği, ABD ile neden yarıştı ki denebilir. Uzaya ilk insanı gönderen Sovyetler Birliği değil de ABD olsa, Sovyetler Birliği değerinden ne kaybederdi? Sovyetler Birliği’nde bilimin kat ettiği uzun yollar, halkın refahını arttırmada sağlanan başarılar, çöllere kurulan büyük şehirler, bilimin her alanında kadının artan rolü… Uzaya çıkılmasa bunlar önemsizleşir miydi? Yoksa tüm bunların kaçınılmaz bir sonucu da, uzay yarışındaki üstünlük müydü?

Bu yarış ideolojik olarak tercih edilmeli miydi edilmemeli miydi, çok geniş kapsamlı bir soru. Yarışı verili kabul edip sonuca baktığımızda ise, Sovyetler Birliği yarışta çok büyük şeyler kazandı.

Tereşkova’nın babası, faşizmle savaşta hayatta kaybetmiş sayısız kahramanlardan biriydi. Kendisi de, genç yaşta Komünist Parti örgütüne katılmış bir fabrika işçisi. Batılı kaynaklarda bu durum, “Tereşkova’nın bir model olarak özel olarak seçildiği”[1], [2] şeklinde yorumlanıyor. Evet, Tereşkova hem bir tekstil emekçisi olup hem de uzaya çıkan ilk kadın oldu ve bu nedenle, tüm Sovyet halkları ve tüm dünya halkları için bir modeldi.

Modeldi, peki ama gerçek değil miydi, zorla mı yaratılmıştı? Hayır.

Tereşkova’dan zorla yaratılmış bir model gibi bahsediyorlar. Rejim, bir kahramana ihtiyaç duyuyordu ve işte, Valentina buradaydı. Babası ve annesi işçiydi, babası Anayurt Savaşı’nda cephede ölmüştü ve “cesur annesi çocukları için mücadele etmeye devam etti”.[1]

Müstehzi ifadelerle anlatılan bu yaşam öyküsü gerçek ama! Hem de bir kişinin öyküsü değil ki, milyonların öyküsü. Sanki “Hruşçov’un Komünist Partisi” kendi prestijini arttırmak için zar zor böyle birini bulmuş da öne çıkarmış gibi yazıyorlar. Oysa herkes Valentina olabilirdi. Anayurt Savaşı’nda ölen milyonların milyonlarca çocuğundan biri olabilirdi Valentina’nın yerinde. Tereşkova’nın Sovyet düşmanlarınca yazılan hikayelerinde, neyle dalga geçeceğini, Sovyetler’in büyük başarısını nasıl yereceğini bilemeyenlerin alayları, okuyanı adeta çileden çıkarıyor.

Peki, biraz da biz alay edelim. Tereşkova fabrikada çalışırken paraşütle atlamaya ilgi duymaya başlamış ve yerel bir grupla birlikte bu alanda epey ilerlemiş, sonra kozmonot olma süreci başlamış. Fabrika işçisi olup bir yandan dışarıdan okulunu bitiren, bir yandan doğa sporları ile uğraşıp kendini geliştiren bir genç kadının hayatı, sizi kıskandırmıyor mu? Hangimizin, daha doğrusu aileden zengin olmayan hangimizin, böyle bir hobi edinip kendini geliştirecek imkanları var daha yirmili yaşlarında? O tarihten 50 yıl sonra, kapitalist sistemde hangi fabrika işçisi bunu yapabiliyor?

Tereşkova gerçekten de bir model. Hem de çok güzel bir model. Sovyetler’in bir anlamda gerçeği. Gerçek olduğu için de, kapitalist sistemin savunucularını çok sinirlendiriyor.

Cinsiyetçilik mi dediniz?

Sovyetler Birliği’nin önce uzaya ilk erkeği, sonra da ilk kadını göndermesi, kapitalist dünyanın hâlâ hazmedemediği başarılar. Öyle ki, ne diyeceklerini, bu başarıyı nasıl gölgeleyeceklerini şaşırmışlar.

Dalga geçmeye çalışmışlar örneğin. Haziran 1963’ün TIME dergisi sayılarında, önce haberi “Romanoff and Juliette” başlığı ile vermişler.[3] Aynı anda uzayda olan iki Sovyet kozmonotunu, Tereşkova ve Bykovsky’yi, Shakespeare’in Romeo ve Juliet’inden uyarlanan bir romantik komedinin kahramanlarına benzetmişler. Bir hafta sonra ise, olayın prestiji ile baş edemeyeceklerini anlayınca, “NASA uzmanları ‘biz neden pilotlarımızı uzaya göndermeden önce 20 yıl hazırlıyoruz, deneyimsiz biri de gidebilirmiş’ diye tartışıyorlar” diye haber yapmışlar.[4]

Spekülasyonlar şöyle devam etmiş:

1963: Valery Bykovsky ile Tereşkova uzayda birbirlerine arkadaşça şarkı söylediler.[4]

1982: Tereşkova yolculuğunun büyük kısmında şiddetli biçimde hastaydı.[5]

1983: Asıl gidecek olan kişinin yerine son anda geçti; Hruşçov’un baskısı nedeniyle hasta olduğu ve gitmek istemediği halde uzaya gönderildi.[6]

Yine 1983: Yolculuk esnasında histerikti.[7]

1991: Çoğunlukla uyudu ve görevlerini yerine getiremedi.[8]

Karar verin yahu! Uyudu mu, şarkı mı söyledi?

Tüm bu haberlerde, Batı basını Tereşkova’dan müstehzi ifadelerle bahsediyor. “Uzaya gitmek için uygun muydu?” sorusu esasen bir kadının uzaya gitmek için uygun olup olmadığına odaklanıyor. Bu yaklaşımın cinsiyetçi bir yaklaşım olduğu, günümüzde, aynı yayınlarda itiraf da ediliyor.[9] NASA’nın astronot olmak isteyen bir genç kadına 1962’de “gerekli bilimsel bilgi ve uçuş deneyimi ile fiziksel özelliklerin seviyesi nedeniyle uzay uçuşlarında kadınları istihdam etmeyi düşünmüyoruz” diye resmi bir yazı yazdığı ve bunun cinsiyetçi bir yaklaşım olduğu yazılıyor.

Daha açık bir cinsiyetçilik arıyor isek, onu da Batı’da görmek mümkün. 1963’te Chicago Tribune Tereşkova’nın uzaya çıkış haberini “Rus Sarışın Uzayda” başlığı ile veriyor.[2] BBC News ise, internete koyduğu Tarihte Bugün sayfasında hâlâ Tereşkova’dan “mutlu sarışın” diye bahsediyor.[10]

Uzay görevi tamamlanıp Tereşkova oldukça başarılı bir figür haline geldikten sonra, NASA yetkilileri, başarıyı küçümsemeye devam ediyorlar. Diyorlar ki, Tereşkova eğitimli bir pilot değil; onu uzay gemisine koymak, bir şempanzeyi koymak ile aynı ve biz daha önce şempanze göndermiştik.[2] Oysa Vostok gemileri, otomatizasyon bakımından son derece gelişmiş olduğu için, normal zamanda içindeki insanın müdahalesine gerek duymuyor. Diğer yandan, Tereşkova’nın yolculuğu sırasında bir problem çıktığı ve Tereşkova’ya uzay aracının gidişine elle müdahale etme izni verildiği biliniyor.[11]

Sovyetler’e Tereşkova üzerinden bugünden yöneltilen cinsiyetçilik suçlaması ise en hafif terimle zorlama. Aktarılana göre, Valentina uzayda iken kendisiyle kurulan bağlantıda Hruşçov ona “kızım” diyor ve onunla bir baba gibi gurur duyduğunu söylüyor. İlgili yazar, bunun, erkek egemen ve patriyarkal bir yaklaşım olduğunu yazıyor.[1] Dünya ile uzay aracı arasında konuşma gerçekleştiğinde Hruşçov 70 küsur yaşında, Tereşkova ise 26 yaşında.

“Sovyet parti/devletinin ataerkilliğini” gösterdiği iddia edilen cümleler ise şöyle:

“Kızımızın, Sovyetler Birliği’nden bir kızın, dünyada uzaya yolculuk eden ve en yüksek derecede mükemmelleştirilmiş bir makinenin kumandasında olan ilk (kişi) olmasından çok mutluyum ve bir baba gibi gururluyum”.[1]

Dahası var: Hruşçov’in konuşmasında özellikle kadın yoldaşların çok mutlu olduklarını vurgulaması, erken parti/devletinin “biz” ve “onlar” ayrımı yaptığını gösteriyormuş (!).

Popüler Rus dergilerinden birinde ise, 60’larda öne sürülen şu iddialar tekrar ediliyor: Tereşkova Kozmonot eşi Andriyan Nikolayev ile Hruşçov öyle istediği için evlenmiş. Evlilik, çift 1980’de boşanana kadar sürmüş ama Tereşkova mutlu olduğu için değil, boşanmak Sovyet kadınına yakışmayacağı için evliliğini sürdürmüş.[12]

“Sen bizim gururumuz ve zaferimizsin!”

Gelelim, Tereşkova’ya yazılmış mektuplara.

Tereşkova’ya uzay zaferinden sonra birçok mektup yazılmış. Ünlü kadınlar, sanatçılar, sporcular tarafından yazılanlar da olmuş, halktan kadınlar tarafından yazılanlar da. Bazıları gazetelerde basılmış. Sıradan insanlar tarafından yazılan yüzlercesi ise basılmamış. Bu mektuplardan bazılarına ulaşılabiliyor ve İngilizce bir kaynakta bunlardan yapılan bazı alıntılar var.[1]

Kadınlar mektuplarında Tereşkova’yı tebrik ediyorlar. Ona kendi hayat hikayesini anlatıp aralarındaki benzerliği vurgulayan da var, ondan yaşça büyük olup ona yol gösterenler de var, kozmonot okulunun adresini soranlar da, onu örnek alan kız çocuğundan bahseden de…

Bu mektuplardan verilen örneklerde, Sovyet kadınlarının Valentina’nın başarısını ne kadar benimsedikleri görülüyor. Mektup yazan kadınlar, Tereşkova’da kadınların başarılı ve güçlü yanını görüyorlar ve bunu tebrik ediyorlar. Onu bir yandan Sovyetler Birliği halklarının başarılı bir bireyi olarak överlerken, başarılı bir kadın olarak da övüyorlar. Onun Sovyet kadınının cesaretini simgelediğini yazıyorlar. “Kadınların sadece dünyada değil, evrende de erkeklerin yerini alabileceğini ispatladın” diye yazıyor biri.

Genç kadınlar kozmonot olmak istediklerini yazarken, Devrim’i görmüş kadınlar, kadın ve erkeğin eşitliği mücadelesinde büyük bir yol alındığını yazıyorlar. Biri Tereşkova’yı şöyle övüyor: Senin devasa zaferin sadece büyük sosyalist yurdumuzun kadınlarını değil, tüm dünyadaki kadınları yükseltiyor. Sen bizim gururumuzsun ve zaferimizsin!

Bu mektuplar da gösteriyor ki, “uzay yarışı” sadece bir uzay yarışı değildi. Sovyetler Birliği toplumun dönüşmesinde ve bilimin ilerlemesinde, halkın en üst düzey katılımını sağlamayı bir dönem başardı. Kadınlar da, bu mücadelenin ayrılmaz ve en önde parçalarıydı.

Bugüne gelince…

Tereşkova bugün Putin’i destekleyen bir politikacı. Ordudan emekli olduktan sonra siyasete atılmış; hâlâ çok saygın ve popüler biri olduğundan milletvekili seçiliyor. Putin’in başkanlık süresinin uzatılması, daha doğrusu yasaların Putin’in tekrar başkanlık yarışına girebilmesini sağlayacak şekilde değiştirilmesi için yapılan kampanyanın öne çıkan isimlerinden. Sovyetler Birliği’nin çözülmesini derin bir trajedi olarak nitelendiriyor, “ancak yeni zamanlarda yaşıyoruz ve Rusya’yı tekrar büyük bir ülke yapmak için her şeyi yapmalıyız” diyor ve Putin’in bunu amaçladığını söylüyor.[13]

Bu, Tereşkova’nın bugünü. Sovyetler’in yetiştirdiği bir kahramanın, Sovyetler çözülünce nasıl geri çekildiğinin öyküsü.

Bir de bizlerin bugünü var.

Uzayda artık binlerce insan yapımı makine dolaşıyor. Gökyüzünden ne olduğunu anlayamadığımız cisimler geçip uzaya gidiyor; sonra öğreniyoruz ki bunlar Elon Musk’ın uydularıymış. Uzayda neler yapılıyor ve bunlar bizi nasıl etkileyecek, bilmiyoruz. Bilmediğimiz gibi, herhangi bir söz hakkına da sahip değiliz. Dünyayı tüketmekle doymayan para babalarının uzayı da sömürmeye başlamalarını izliyoruz. Bir fabrika işçisinin uzaya çıkması mı? O çoktan bir hayal.

Ama bu kadar geri çekilmek yeter. İşçi sınıfı uzayı bir kez fethedebildiyse, tekrar yapabilir. Kutuplarda şehirler kuranlar, yoktan var edenler, üretenler ve hayal edenler, önce dünyayı sonra evreni ellerine alabilir. Ve fabrikalarda çalışan genç kadınlar, yeni martılar, dünyanın yörüngesinde tur atabilir.

Kaynaklar

[1] R. P. Sylvester, “‘You Are Our Pride and Our Glory!’ Emotions, Generation, and the Legacy of Revolution in Women’s Letters to Valentina Tereshkova”, The Russian Review, c. 78, sy 3, ss. 392-413, Tem. 2019, doi: 10.1111/russ.12237.

[2] R. L. Griswold, “‘Russian Blonde in Space’: Soviet Women in the American Imagination, 1950-1965”, Journal of Social History, c. 45, sy 4, s. 881, Yaz 2012, doi: 10.1093/jsh/shr147.

[3] TIME Magazine, “Romanoff & Juliet”, TIME Magazine, c. 81, sy 25, s. 26, Haz. 1963.

[4] TIME Magazine, “Women Are Different”, TIME Magazine, c. 81, sy 26, ss. 26-29, Haz. 1963.

[5] J. F. Burns, “An Apron for Soviet Woman in Space”, New York Times, New York, N.Y., Ağu. 29, 1982.

[6] TIME Magazine, “Coloring the Cosmos Pink”, TIME Magazine, c. 121, sy 24, s. 100, Haz. 1983.

[7] R. Reinhold, “Americans in Space: Women are Ready”, New York Times, New York, N.Y., Haz. 07, 1983.

[8] W. Goodman, “Review/Television; A Portrait of the Secret Star Of Soviet Success in Space: [Review]”, New York Times, New York, N.Y., ubat 1991.

[9] M. R. Kowal, “In Space, Unisex Won’t Fly: [SpecialSections]”, New York Times, New York, N.Y., Tem. 14, 2019.

[10] BBC News, “1963: Soviets launch first woman into space”, Haz. 16, 1963.

[11] R. Highfield, “The Rocket Women with Her Heart Set on Mars”, The Sunday Times, ss. 21-23, Mar. 2017.

[12] T. Eidelman, “The First Woman in Space”, Russian Life, c. 51, sy 3, ss. 19-21, Haz. 2008.

[13] S. Walker, “The Woman Who Fell to Earth”, Independent (UK), Haz. 2013.