'Uzaktan çalışanlar'dan esnekliği arttıran yönetmeliğe karşı eylem

Hükümetin son Uzaktan Çalışma Yönetmeliği'ne karşı bir araya gelen Birlik Sendikası ve Patronların Ensesindeyiz Ağı, emekçilerin haklarının uzaktan çalışma bahanesiyle yok sayılamayacağını vurguladı.

soL - İstanbul

AKP'nin son açıkladığı Uzaktan Çalışma Yönetmeliği, çalışma biçiminde tüm kararı patronlara terk etmesi ve 'esnek üretim' altında sömürüyü arttıracağı eleştirilerine maruz kalmıştı. Yönetmeliğe tepki gösteren emekçiler bugün Birlik Sendikası ve Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı'nın (PE) çağrısıyla bir araya geldi.

İstanbul'da Beşiktaş Meydanı'nda toplanan işçilerden PE Banka, Finans ve Yazılım Emekçileri adına konuşan Hediye Yılmaz ülkede emekçilerin önemli bir bölümünün ücretsiz izinle, kısa çalışma ödeneğiyle kendi hallerine bırakıldığına dikkat çekerken milyonlarca kişininse risk altında çalıştırılmaya devam ettiğini söyledi.

'Uzaktan çalışmayı sömürüyü arttırma yolu olarak gördüler'

Kendileri gibi banka finans, yazılım sektörlerinde çalışan plaza ve ofis emekçilerininse kısa sürede uzaktan çalışmaya geçirildiğini söyleyen Yılmaz şöyle konuştu:

"Başlangıçta bizi telaş ve tedirginlikle uzaktan çalışmaya geçiren patronlarımız, bir de baktık ki bu çalışma modelinin sömürüyü arttırmada kullanışlı olduğunu anlamaya başlamışlar! Evden çalıştığımız son bir senede uzayan ve sınırları belirsiz hale gelen mesai saatlerini deneyimledik. Mola haklarımız, öğle aralarımız bile gasp edildi."

'Zaten evdesiniz' diye fazla mesai baskısı arttı

“Zaten evde oldukları” gerekçe gösterilerek ücretsiz fazla mesai baskısı yaşadıklarını belirten Yılmaz, hafta sonları, geceleri saat dinlemeden çalıştıklarını söyledi. Yöneticilerinin kendilerini 7/24 taciz etmede "serbestleştiğini" söyleyen Yılmaz "Yemek ücretlerimiz kesildi, internet, elektrik, ısınma, ofis malzemeleri masrafları bize yıkıldı, gelirlerimiz düştü" dedi.

Sömürü arttı, kadınların üstüne ev işlerinin yükü de eklendi

Pandemi sırasında ofis ve plaza emekçileri olarak iş arkadaşlarından uzaklaştıklarını ve patrona karşı yalnızlaştırıldıklarını söyleyen Yılmaz, "Hayatımız kameralarla izlenmeye, telefonlarımız, özel hayatlarımız denetlenmeye başlandı. Kadınsak üzerimizdeki baskıya ev işlerinin artışı eklendi. Çalışma ortamımız fiziksel ve psikolojik sağlığımızı bozdu" dedi.

Patronlarınsa bu sürede artan kârlarıyla övündüklerine dikkat çeken Hediye Yılmaz, "Biz bu modeli beğendik dediler. Bu model çağımızın yeni normali, çevikleşiyoruz, modernleşiyoruz, çağa adapte oluyoruz dediler. Artık uzaktan çalışmayı kalıcı hale getirelim, verimlilik arttı dediler" ifadelerini kullandı.

'Yayınlanan yönetmelik patronlar rahat etsin diye hazırlanmış'

Hükümetin son Uzaktan Çalışma Yönetmeliği'nin öncesinde patronların bir süredir kulis faaliyetleri yaptığını ve kalıcı uzaktan çalışma yönetmeliği üzerine birlikte çalıştıklarını söyleyen Yılmaz, ilan edilen yönetmeliğin bu ittifak çerçevesinde hazırlandığını söyledi.

Yayımlanan yönetmeliğin "patronlar rahat etsin, yasalar da onların yanında olsun" diye hazırlandığını savunan Yılmaz, "İşle ilgili yemek, elektrik, çalışma ortamı, ofis malzemeleri, internet gibi tüm zorunlu giderler güya patronla işçinin anlaşmasına bırakılmış. Çalışanların izlenmesi patron ve işçinin mutabakatına bağlanmış. Ne zaman ve ne yöntemle işe bağlanılacağı yine patron ve işçinin anlaşmasına bırakılmış. Fazla mesaiyi ise patronumuz maille haber verecekmiş. Uzaktan çalışmayı kabul etmezsek işten atacaklarmış" dedi.

'Muğlak bırakılan maddeler patronların inisiyatifinde'

Patronların, muğlak bırakılan fazla mesai, zorunlu giderler, izleme ve dinleme başlıklarında her zaman yaptıkları gibi “işin koşulları bu, beğenmiyorsanız işte kapı” diyeceklerini söyleyen Yılmaz, geçmişte yaptıkları gibi yasanın izin verdiği her yönetmeliği sözleşmeleri hazırlarken kullanacaklarını belirtti.

Hediye Yılmaz son Uzaktan Çalışma Yönetmeliği'yle birlikte patronların "Yasal haklarımızı bile almakta zorlanırken artık yasalarla da üzerimize gelecekler"ini söyledi.

Hükümetin ve patronların anlaşıp işçilere "Uzaktan çalışma koşullarını biz belirleyeceğiz, siz de uyacaksınız" dediklerini savunan Yılmaz, söz konusu patron dostu yönetmeliğin kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Banka, finans ve yazılım emekçileri adına konuşan Hediye Yılmaz şöyle konuştu:

"Üreten biziz, ürettikleriyle bu dünyayı bu hale getiren işçileriz biz. Nasıl çalışacağımız hakkında bizim de sözümüz var. Uzaktan çalışırken kölelik koşullarına mahkum değiliz ve taleplerimiz var!

  1. 8 saatlik iş günü emekçilerin tarihsel kazanımıdır. Uzaktan ya da iş yerlerinde çalışırken gasp edilemez. Öğle yemeği ve molalar haktır, uzaktan çalışma bahanesiyle yok sayılamaz.
  2. Uzaktan çalışmalarda, haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Fazla çalışmalar yasalara göre saat ücretinin en az yüzde 50 fazlasıyla ödenmelidir. Fazla mesai ödemelerimizi talep ediyoruz.
  3. Mesai saatleri dışında kullanılabilecek bütün iletişim kanallarından ulaşılamaz olma hakkımız bulunmaktadır. Günlük mesai saatleri dışında işle ilgili ulaşılabilir olunması belirlenmiş her tür çalışma fazla mesaiden sayılmalı ve çalışma süresi ücretlere eklenmelidir.
  4. Evden çalışma gerekçesiyle ücretlerin kesintili veya düzensiz ödenmesini, evden çalıştığımız için prim gibi ücrete ek kalemlerin kesilmesini kabul etmiyoruz. Evde çalışırken kullandığımız elektrik, internet gibi masraflarımız ve iş için gerekli tüm araçlar patronlar tarafından karşılanmalıdır.
  5. Uzaktan çalışma düzeninde farklı yerlerde çalışan emekçiler için lokasyon farkları ücretlerin emekçiler aleyhine düzenlenmesinde gerekçe gösterilemez.
  6. Uzaktan çalışma için belirlenmiş iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmalıdır. İş yerinde çalışırken olduğu gibi çalışma ortamı için gerekli çalışma masası, sandalye, fare, klavye, ayak altlığı gibi ekipmanların sağlanmasında sorumluluk patronlara aittir. Patron uzaktan çalıştırdığı işçinin gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.
  7. Ekran takibi ve gözetlenmesi ya da kamera açma zorunluluğu gibi özel hayatın gizliliğini ihlal eden tüm uygulamalar yasaklanmalıdır.
  8. Çalışanların evde olması gerekçe gösterilerek kreş ya da çocuk bakımı yardımları kesilemez. Evden çalışan ebeveynlerin çocuk bakım hizmetleri için kreş tahsis edilmeli ya da çocuk bakımı hizmetleri için ek ücret sağlanmalıdır.
  9. İş yerinde psikolojik taciz ve sistematik baskı uygulamaları durumunda çalışan beyanının esas alınacağı iş sözleşmelerine eklenmelidir. Her mobbing beyanı için çalışanlarca seçilmiş bir heyetçe durumun denetlenmesi sağlanmalıdır.

'Kötü salgın yöntemi, kötü çalışma koşullarıyla devam ediyor'

Birlik Sendikası adına konuşan Banu Yıldırım ise pandemi sırasında uzaktan çalışmayla iş yoğunluklarının arttığını belirtirken "Ne fazla mesai ücreti alabildik ne iş güvenliği önlemleri alındı. Biz emekçiler bir yıldır böyle çalışıyoruz. AKP'nin kötü salgın yönetimiyle birlikte kötü çalışma koşullarımız evlerde devam ediyor" dedi.

Banu Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

"Peki biz emekçiler bunları yaşarken patronlar ne yapıyor? Onların keyifleri yerinde. Ne fazla mesai ücreti ödüyorlar, ne evdeki ek masraflara destek oluyorlar. Bunların üstüne ofis masraflarından kurtulan patronlar mutlular, kârlarını büyüttüler."

Geçtiğimiz günlerde Koç Holding ve Akbank gibi firmalardan uzaktan çalışmanın kalıcılaşacağına dair açıklamalar geldiğini anımsatan Yıldırım, "Bu açıklamaların ardından gelen yönetmeliğin zamanlaması çok manidar, yönetmeliğin her bir maddesi patronların inisiyatifine bırakıldı" diyerek inisiyatifin patronların eline bırakıldığında bunun her zaman "emekçilerin zararına olacağını" vurguladı.

'Cesareti emekçilerin örgütsüzlüğünden alıyorlar'

"AKP patronlarla el ele bizim evlerdeki sömürümüzü derinleştirecek adımları atıyor" diyen Yıldırım, bu yönetmeliği ve "resmileştirilen esnek sömürüyü" kabul etmediklerinin altını çizdi.

Bu adımları meşrulaştırmak için evde çalışan işçilere "hangi haklarınızdan vaz geçebilirsiniz" diye anket yapıldığını söyleyen Birlik Sendikası üyesi Banu Yıldırım, "Bu cesareti emekçilerin örgütsüzlüğünden, 'nasıl olsa ses çıkarmazlar' düşüncesinden alıyorlar. Biz ses çıkartıyoruz, örgütleniyoruz, Birlik Sendikası işte bu yüzden var" dedi.

"Patronların ve AKP'nin yönetmelikleri varsa, bizim birlik ve dayanışmamız var. Bu birlik ve dayanışma yönetmeliklerden daha güçlüdür" sözlerini kullanan Yıldırım, konuşmasını bütün yazılım, bilişim, teknopark, ofis, plaza, banka ve çağrı merkezi emekçilerini Birlik Sendikası'na üye olmaya çağırarak bitirdi.

Birlik Sendikası'na aşağıdaki iletişim bilgilerini kullanarak veya sosyal medya hesapları üzerinden ulaşabilirsiniz.

Telefon: 0 530 662 52 36

E-posta: [email protected]

Twitter: @birliksendikasi.org

Facebook: @BirlikSendikasi

Instagram: @birliksendikasi

Patronların Ensesindeyiz Ağı’na aşağıdaki iletişim bilgilerini kullanarak veya sosyal medya hesapları üzerinden ulaşabilirsiniz

Telefon: 0 541 940 05 14

E-posta: [email protected]

Facebook: Patronlarin Ensesindeyiz

Twitter: @pensendeyiz