Üniversiteler yeni dönemi yemekhane zammıyla açtı. Yaşamın diğer kentlere göre çok daha pahalı olduğu İstanbul’daki öğrencilerle zammı konuştuk.
YEKTA ARMANC HATİPOĞLU
Üniversite öğrencileri, yeni döneme yemekhane zamlarıyla başladı. Dicle Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi yeni döneme yemekhane zammıyla başlayan üniversitelerden.
Dicle Üniversitesi’nde yemekhane ücretlerine yüzde yüze yakın zam yapıldı. 17 lira olan yemek fiyatı 29,5 liraya çıkarıldı, ikinci yemek fiyatı ise 157 lira oldu.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ise yemekhane fiyatları Şubat’ta önce 23 liradan 39 liraya çıkarıldı, sonra 35 liraya indirildi. Böylece geçen seneden bu yana Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yemekhaneye yüzde yüzün üzerinde zam yapıldı.
Galatasaray Üniversitesi’nde öğle yemeği ücreti 30,80 liradan 50 liraya, akşam yemeği ücreti ise 36,40 liradan 60 liraya çıkarıldı. Eskiden 22,40 lira olan kahvaltı ise kaldırıldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi rektörlüğü ise 10 Şubat’ta öğrencilere attığı mail ile yemekhaneye zam yapılacağını duyurdu. 24 lira olan yemek fiyatlarına yüzde 46 oranında bir zam yapıldı ve yemek ücretleri 35 lira oldu.
İstanbul Üniversitesi’nde de geçen dönemin başında yüzde 67 zam oranıyla 15 TL’den 25 TL’ye çıkarılan yemekhane ücreti, bu dönem başında yüzde 40 zamla 35 TL’ye çıkarıldı.
‘Bursun üçte ikisi yemeğe gitmiş oluyor’
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Rümeysa, okul yönetiminin fiyatları önce artırıp sonra indirmesi hakkında “Okul yönetimi göstermelik şekilde ‘Ben öğrencinin yanındayım’ demek için önce zam, sonra indirim yapıyor” dedi.
Okuldaki işletmeler öğrencilerin bütçesine uygun olmadığı için yemekhaneden yediğini söyleyen Rümeysa, yemekhanenin kaliteli olmadığını ifade etti. “Birçok kez yemeğimden kıl çıktı ya da bir arkadaşımın yemekten sonra rahatsızlandığına şahit oldum” diye konuşan Rümeysa, yemekhanelerinin çeşitlilik açısından da kötü olduğunu söyledi ve “Sürekli önceki günlerden ya da sabahtan kalan yemek çıkartılıyor” dedi.
“Okul yemekhanesinde bir ay boyunca iki öğün yemek yersek KYK ya da YTÜ bursunun 3’te 2’si sadece yemek için harcanmış oluyor” diyen Rümeysa, geriye kalan miktarla bir ay geçinmenin imkânsız olduğunu söyledi.
Ayrıca okuldaki öğrenci dostu işletmelerin bir bir kapandığını, geçen sene kapatılan kafeterya yerine Espressolab açıldığını söyleyen Rümeysa “Ben dahil birçok arkadaşım okurken bir yandan çalışmak zorunda kalıyor. İstanbul gibi bir şehirde öğrenci olarak geçinmek çok zor” dedi.
‘Ayda yaklaşık 4 bin lirayı sadece yemeğe harcıyorum’
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Bahar ise İstanbul’daki devlet üniversiteleri arasında en pahalı yemeğin kendi okullarında olduğunu söyledi ve iki öğün yemek için günlük 110 lira harcamak gerektiğini aktardı.
İki yıldır KYK yurdunda kaldığını söyleyen Bahar, kahvaltı ve akşam yemeğini yurtta yemeye çalıştığını ama özelikle ilk sene KYK yemeklerinde ciddi bir hijyen sorunu olduğunu ve bazı yemeklerin ne doyurucu ne de yenilebilir durumda olduğunu dile getirdi.
Hem bu nedenle hem de bazen derslerinin 17-18’e kadar sürmesinden dolayı akşam yemeklerini okulda yemek zorunda kaldığını söyleyen Bahar, akşam yemeklerinde ana yemek menüsünün genelde erkenden bittiğini ve vegan menü dağıtıldığını ifade etti.
“Öğlen yemeklerinde de dersim 13 gibi bitiyorsa normal yemek bitmiş olabiliyor. Okulum merkezi bir yerde olsa da öğle arası bir saatse gidip yemek yiyip gelinebilecek bir yer yok” diyen Bahar, akşama kadar dayanabilirse ve yurttaki yemek yenilebilir değilse dışarıdan yemek söylemek zorunda kaldığını belirtti ve ekledi:
“Yurdum Beşiktaş ve Nişantaşı arasında bir noktada kalıyor. Konumundan dolayı çevresindeki sağlıklı bir şeyler yiyebileceğim yerlerin çoğu benim bütçemin üzerinde. Bütün bunlar aldığım bursların büyük bir çoğunluğunun yemek harcamalarına gitmesine neden oluyor. Ayda yaklaşık 4 bin lirayı sadece yemeğe harcıyorum.”
Burslarından kalan paranın sadece yurt ücretini ödemeye yettiğini söyleyen Bahar, yeni kitaplar okumak, okul için çıktı almak, dışarıda arkadaşlarıyla oturup kahve içmek gibi şeyler için ailesinden para desteği almak zorunda kaldığını söyledi.
Bahar, “Annem de babam da emekli. Annem beni okutmak için çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor” diyerek sözlerini noktaladı.