Bisiklet sporcusu Umut Gündüz 15 Temmuz 2020'de bisikletiyle seyir halindeyken alkollü bir sürücünün çarpıp kaçması sonucunda 19 yaşında yaşama veda etmişti.
"UmutaSesOl" etiketiyle birçok dayanışma etkinliği düzenleyen yoldaşları ve arkadaşları dört yıldır adil yargılama talebiyle ve bisikletli kazalara dikkat çekmek için mücadele ediyor. Ankara'daki mezarı başında bir araya gelen ailesi ve yoldaşları Umut Gündüz'ü andı.
'Umut'un katili mahkeme tarafından 4 yıl 5 ay ile ödüllendirildi'
Umut Gündüz'ün ölüm yıldönümünde mezarı başında konuşan baba Menderes Gündüz, oğlunun katili Çağdaş Şenyüz'ün aldığı cezayla adeta ödüllendirildiğini ifade etti:
"Dört yıl önce bugün yani 15 Temmuz 2020 tarihinde, 19 yaşında, bisiklet sporcusu, üniversite hayali kuran, gelecek planları olan bin bir emekle büyüttüğümüz Umut Gündüz, antrenman sonrası bisikletiyle evine giderken; alkollü ve %100 kusurlu olarak araç kullanan, katil Çağdaş Şenyüz'ün aşırı hızla arkadan çarpıp yaralı yerde bırakıp kaçması sonucu hayatını kaybetti.
Olayın yaşandığı günden davanın karar duruşmasının yapıldığı 27 Aralık 2021 tarihine kadar geçen zaman içinde, Umut Gündüz adına yürüttüğümüz adalet çağrımız, iktidarın cezasızlık politikası neticesinde katil Çağdaş Şenyüz'ün mahkeme tarafından 4 yıl 5 ay ile ödüllendirilmesiyle karşılıksız kalmıştır.
Karar duruşmasının olduğu o gün, Umut Gündüz'ün katilinin 4 yıl 5 ay aldığı ceza karşısında davayı takip eden herkesin de tanık olduğu gibi, bisiklet, motosiklet, yaya ölümlerine neden olan sürücülere cezasızlık devam edilerek Umut Gündüz'ün ölümüne neden olan benzer olaylar sonucu yaşanması muhtemel ölümler teşvik edilmiştir."
Yapılan basın açıklamasında verilen bu ödül gibi karara itiraz eden baba Menderes Gündüz'ün mahkeme heyetine hakaretten 6 yıl ile, anne Asuman Gündüz'ünse katilin fotoğrafını sosyal medyadan paylaştığı için 4 yıl ile yargılandığı da hatırlatılarak "Bu ülkede hakaret cinayetten daha büyük bir suç sayılmıştır" denildi.
Baba Menderes Gündüz, 1460 gündür adalet mücadelesi verdiklerini ve bu ülkede yaşamak ya da yaşatmak için mücadele etmek gerektiğini vurguladı.
'Acımız ortak, mücadelemiz de ortak olacak'
Anmada bir araya gelenler arasında geçtiğimiz Ağustos ayında Batıkent'te yine yaya geçidinden geçerken 160 km hızla giden bir aracın çarpması sonucunda yaşama veda eden Hürcan Bulur'un da ailesi yer aldı. Umut Gündüz'ün mezarı başında konuşan baba Veysel Bulur, Umut Gündüz ile benzer bir şekilde yaşama veda eden oğlu için "Acılarımız ortak öyleyse mücadelemiz de ortak olacak" dedi.
'Katledilen çocuklarımızın insanlık ve gelecek için de hayalleri vardı'
Umut Gündüz'ün mezarı başında konuşan Veysel Bulur, "Ne yazık ki biricik çocuğumuz Hür Çocuk, Hürcan Bulur da benzer şekilde katil Özer Sağlamyürek tarafından katledildi. Dolayısıyla sevgili Umut'un ailesi ile aynı acıyı yaşamış bir aile olarak bundan sonrasında ortak bir mücadele birlikteliğimiz olacak. Bu ülkenin güzel çocukları, ne yazık ki yine bu ülkenin kötü yetişmiş cani, şımarıkları tarafından katlediliyorlar. Katledenlerin yaşam tarzları dışında bir hayalleri yokken katledilen çocuklarımızın sadece kendileri için değil insanlık ve gelecek için de hayalleri vardı" dedi.
Hürcan Bulur için kurdukları vakıf ile aynı zamanda bu hayalleri taşıyan çocuklar için umut olmaya gayret göstereceklerini ifade eden Veysel Bulur mücadelelerine devam edeceklerini vurguladı.
'Umut'un adalet mücadelesi devam edecek, hayallerini yaşatacağız'
Umut Gündüz liseden yeni mezun olmuş bir öğrenciydi. 2020 yılı 15 Temmuz tarihinde alkollü bir sürücünün çarpıp Umut'u hayattan koparmasından kısa bir süre önce TKP saflarına katılmıştı. TKP'li bir lise öğrencisiydi.
Anmada mezarı başında söz alan TKP Lise bürosu üyesi Umut Araz, Umut'un adalet mücadelesini devam ettireceklerini ve Umut'un hayalini kurduğu bir ülkeyi mutlaka kuracaklarını ifade etti. Araz konuşmasında şunları dile getirdi:
"Umut gibi genç arkadaşlarımızın hayata umutla baktıkları bir ülkeyi kurmak için bu düzeni mutlaka değiştireceğiz. Umut sıradan biri değildi. Bir komünistti. Hayalleri vardı. Onun hayalini kurduğu ülkede plansız şehirler ve bu şehirlerde trafik kazalarıyla aramızdan ayrılan gençler olmayacaktı. İşte gençlerin böyle bir ülke kurduğu ve o ülkede geleceğe umutla baktıkları yarınları var etmek Umut'a en büyük borcumuz. Bu borcu yerde bırakmayacağız. Umut'un yoldaşları onun adını liselerde, üniversitelerde yaşatmaya devam edecek. Umut'un düşlediği bir dünyayı mutlaka kuracağız."