Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin “2024 Yılında Türkiye’de Çocuk Olmak” raporunda istismar, yoksulluk, eğitime erişim eksikliği ve dinci-gerici politikalara dikkat çekildi.
Haber Merkezi
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nin hazırladığı “2024 Yılında Türkiye'de Çocuk Olmak” başlıklı raporda çocuk haklarını savunmanın, “yalnızca bir sorumluluk değil, bir zorunluluk” olduğu vurgulandı.
Türkiye'de çocuk olmanın, her geçen gün daha karmaşık sorunlarla mücadele etmeyi gerektirdiğine işaret edilen raporda “Çocuk haklarının ihlali, çocuk istismarı, yoksulluk ve eğitime erişim eşitsizliği gibi sorunlar, milyonlarca çocuğun hayatını doğrudan etkiliyor. Özellikle dinci-gerici politikaların etkisi, çocukların özgür, bilimsel ve eşit bir eğitim alma hakkını engelliyor” denildi.
Çocuk istismarı: Cezasızlığın gölgesinde büyüyen bir suç
Türkiye’de çocuk istismarının ciddi bir toplumsal yara olmaya devam ettiği belirtilen raporda 2023 yılı verilerine göre 31 binden fazla çocuk istismarı davası açıldığı kaydedildi.
Adalet sisteminin yetersiz kaldığı belirtilen raporda cezaların caydırıcı olmamasının bu suçların artmasına neden olduğu ifade edildi.
Eğitimden kopan çocuklar işgücüne katılıyor
Türkiye’de 2,9 milyon çocuğun eğitimden kopmuş durumda olduğu belirtilen raporda bu çocukların yoksulluk nedeniyle işgücüne katılmak zorunda kaldığına dikkat çekildi. Eğitimden uzaklaşan çocukların toplumsal hayatta geri plana düşmelerinin kaçınılmaz olduğu belirtildi.
Çocuklar suç ortamına itiliyor
Türkiye’de adalet sisteminin suça sürüklenen çocuklar için rehabilite edici bir işlevden uzak olduğu ifade edilen raporda “2023 yılı verilerine göre 40 binden fazla çocuk güvenlik birimlerine getirildi. Ekonomik yoksunluk, eğitimsizlik ve aile içi şiddet, çocukların suç ortamına itilmesine neden oluyor” denildi.
Dinci-gerici politikalar nedeniyle çocuklar çağdaş eğitimden mahrum
Türkiye’deki dinci-gerici politikaların çocukların özgür bireyler olarak yetişmesini engellediği de raporda dile getirilen bir başlık oldu.
Raporda “Tarikatların kontrolündeki yatılı okullar, çocukları çağdaş eğitimden mahrum bırakıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın gerici vakıflarla ortaklaşması, çocukların eleştirel düşünceye dayalı bir eğitim almasını engelliyor” ifadelerine yer verildi.
'Devlet sorumluluğunu yerine getirmeli'
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği raporunda Türkiye'de çocuk haklarının korunması için önerilerini şöyle sıraladı:
1. Cezasızlıkla mücadele edilmeli.
2. Çocuk istismarına yönelik sert yaptırımlar getirilmeli.
3. Eğitime erişim artırılmalı.
4. Dinci-gerici politikalardan uzak bir çocuk politikası oluşturulmalı.
5. Yoksulluğa karşı eşit haklar ve şartlar sağlanmalı, çocukların sağlıklı beslenmesi ve büyümesi için devlet sorumluluğunu yerine getirmeli.
Raporda “Çocuklarımız, geleceğimizdir. Onların haklarını savunmak, yalnızca bir sorumluluk değil, bir zorunluluktur” denildi.