Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe köyünde, kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran ölümünün yankıları sürüyor.
Soruşturma derinleşse de henüz cinayetin nasıl ve kim tarafından işlendiği açığa kavuşturulamadı. Sadece şüphelerin yoğunlaştığı amca Salim Güran ve Narin'i dere yatağına gizlediğini itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı.
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, soruşturmayı "bizzat" takip ettiğini söylese de partisinin tutumu Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun açıklamasıyla özdeşleşti.
Ensarioğlu, Narin'in cansız bedeni bulunmadan önce katıldığı televizyon programında cinayeti yorumlarken şu sözleri kaydetti: “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız.”
Ensarioğlu, bu sözlerine tepki gelince isim vermeden “yurt dışı kaynaklı PKK’li unsurları” suçladı ve “Bir müddet dinleneceğim ve konuşmayacağım” dedi. Bu sözleri siyaseti bırakacağına yorulan Ensarioğlu, daha sonra yorumu reddetti.
Ancak olası failleri koruyan bu skandal açıklama ne Galip Ensarioğlu’nun ne de Demokrat Parti’den AKP’ye Türkiye'de sağ siyasetin “kadrolu” Diyarbakır milletvekilleri olan Ensarioğlu ailesinin ilk vukuatı.
Demokrat Parti’yle başlayan ‘gürültülü’ siyasi hayat
Abdurrezzak Ensarioğlu, Galip Ensarioğlu’nun dedesi. Demokrat Parti’nin kuruluşunda yer alan Ensarioğlu, partiyi kapatıldığı tarihe kadar destekledi. Aynı zamanda bölgede önemli bir figür olan, “kanaat önderi” olarak anılan Ensarioğlu 27 Mayıs Darbesi’nin etkilediği isimlerden.
Ensarioğlu, darbeden sonra “55’ler Olayı” olarak bilinen, 55 ağa ve şeyhin Batı Anadolu’ya sürüldüğü olayda aile üyelerinden birkaç kişiyle birlikte tutuklanarak Sivas’ta bir kampa gönderildi, kamp boşaltıldıktan sonra ise Antalya’ya.
Başbakan Adnan Menderes’in, kendisine gönderdiği bir mektupta “Değerli Ağabeyim, derin muhabbetlerimle ellerinizden öperim” diye hitap ettiği biliniyor.
1962’de tüm suçlamalarda beraat eden Ensarioğlu, aynı yıl Diyarbakır’a döndü ve bir yıl sonra, 1963’te öldü. Ensarioğlu, ölümünden iki ay önce Demokrat Parti’nin ardılı Adalet Partisi’ni destekleme kararı aldı.
İlk vekil Ensarioğlu, Denizlerin idamına ‘Evet’ demişti
Ailenin Ensarioğlu soyadıyla Meclis’e vekil gönderdiği ilk parti de Adalet Partisi oldu. 13. dönemde Adalet Partisi sıralarından Diyarbakır milletvekili olarak Meclis’e giren Abdurrezzak Ensarioğlu’nun oğlu Abdüllatif Ensarioğlu, dört dönem Diyarbakır milletvekilliği yaptı. Tüccar ve çiftçiydi.
Abdüllatif Ensarioğlu Diyarbakır Belediye Meclisi ve Encümen Üyeliği, Diyarbakır Ziraat Odası Başkanlığı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği de yaptı.
Ensarioğlu’nun bir diğer görevi sosyalistlere karşı mücadele etmekti. Ancak başarılı olamadı. Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) ilk kez 1965'te Meclis’e girdi. O isimlerden biri de Diyarbakır’dan seçilen Tarık Ziya Ekinci'ydi.
Abdüllatif Ensarioğlu; devrimci gençler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için mahkemece verilen idam kararını Meclis’te onaylayan, idam kararına “Evet” diyen vekillerden. Ensarioğlu’nun partisi AP’nin Genel Başkanı Süleyman Demirel ise iki elini kaldırarak idamı onaylamıştı.
Karanlık yılların, koalisyonlar döneminin DYP’lisi, 2010’ların İYİP’lisi: Salim Ensarioğlu
Aile sonraki kuşakta da Meclis'te yer aldı. Abdurrezzak Ensarioğlu'nun diğer oğulları Sait ve Salim Ensarioğlu, Türkiye ve özellikle Kürt coğrafyası için karanlık sayılan yılların, 1990’ların karanlık partisinin, Doğru Yol Partisi’nin (DYP) siyasetçilerinden.
18. dönem DYP Diyarbakır milletvekili, sadece Sait Ensarioğlu oldu. 19, 20 ve 21. dönemde ise milletvekilliği koltuğuna Salim Ensarioğlu oturdu. Ayrıca 51-52 ve 54. hükümetlerde Devlet Bakanlığı yaptı.
Salim Ensarioğlu’nun Diyarbakır milletvekili olduğu dönem partisi ya iktidarda ya da iktidarın ortağı konumundaydı. O yıllarda yaşananlar Ensarioğlu’nun kimi temsilen milletvekili olduğunu gösteriyor.
1990’lar, Kürt illerinde olağanüstü halin (OHAL) “normalleştiği” yıllardı. Köyler yakılıyor, boşaltılıyor; devrimciler, aydınlar, Kürt siyasetine yakın olduğu düşünülen isimler işkencelere, faili meçhul cinayetlere kurban gidiyordu.
1990’dan 1993’e kadar öldürülen aydın, siyasetçi, yazar ve gazetecilerden bazıları şöyle: Prof. Muammer Aksoy, ilahiyatçı yazar Turan Dursun, Prof. Bahriye Üçok, HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın, yazar Musa Anter, gazeteci Uğur Mumcu, ÖZDEP Erzincan İl Başkanı Cemal Akar, Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabiri Ferhat Tepe…
Devletin açıkça seyrettiği iki büyük katliam da yine 1990’larda oldu: Sivas ve Gazi Katliamı.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’nin 1995 yılına ait verilerine göre yaklaşık 312 bin kişi köyünden, mezrasından, evinden ve tarlasından ayrılmak durumunda kalmıştı. 90’lı yıllarda 3 bin köy ve mezra boşaltılmış ve köylerden kentlere göçen insan sayısı katlanmıştı.
Salim Ensarioğlu’nun Diyarbakır vekilliği 90’larda kalmadı. 2000’lerde önce bağımsız olarak, sonra İYİP’ten milletvekili adaylığını ilan etti, ancak seçilemedi. Şansını 2023 seçimlerinde İYİP’ten İstanbul milletvekili adayı olarak denedi, seçildi. Ancak Şeyh Sait’le ilgili yaptığı açıklamadan dolayı gelen eleştiriler nedeniyle İYİP’ten istifa ederek bağımsız milletvekili oldu.
AKP’nin ‘barış yanlısı’ ağzı bozuk vekili: Galip Ensarioğlu
Abdurrezzak Ensarioğlu’nun torunu Galip Ensarioğlu ise 24, 26 ve 28. dönemde AKP Diyarbakır Milletvekili oldu. Gıda toptancılığı yapıyor, benzin istasyonu ve özel hastane işletiyor.
Bölgede yerel ölçekteki birçok patron örgütünün temsilcisi durumda. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkanlığı yaptı.
2015 yılında bir YPG’linin cenazesine katıldığı için hakkında 24 Kasım 2020 tarihinde terör soruşturması başlatıldı ancak aynı gün takipsizlik kararı verildi.
Yer yer “Kürdistan” ve Kürtçe çıkışları da yapan Ensarioğlu, AKP’de Kürt sorununu izin verildiği ölçüde “makul” şekilde dillendiren vekilleri arasında.
Nitekim Meclis'te DEM Parti’nin Çınar-Mazdağı yangınına ilişkin meydana gelen can ve mal kayıplarının araştırılması önerisinin görüşmeleri sırasında tartışma yaşanmış, Galip Ensarioğlu, DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş’a “Şerefsiz” demişti.
Demokrat Parti'den AKP'ye neredeyse iktidara gelen her sağ partide yer alan Ensarioğlu ailesi son olarak Narin Güran cinayetinde olası suçluları koruyarak adını duyurdu.
Galip Ensarioğlu, önce "Bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız" dedi ardından da "Narin’in ‘görmemesi gereken’ bir şey gördüğü için, amcası Salim Güran tarafından öldürülmüş olabileceği düşüncesini akla getiriyor" ifadelerini kullandı. Aile üyelerinden hem dost hem katil diye söz etmeyi başardı.