TÜGVA'nın etkinliğini reddeden öğretmenler 8 Mart'ı 'sürgünde' karşılıyor

Tekirdağ'da bir okulda TÜGVA'nın yarışmasını reddettikleri için görev yerleri değiştirilen öğretmenler 8 Mart emekçi kadınlar gününü "sürgünde" karşıladı.

Özkan Öztaş

Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesinde AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen TÜGVA işbirliğiyle düzenlenen kitap yarışmasını reddeden öğretmenlerin görev yerleri değiştirilmiş ve öğretmenler başka okullara sürülmüştü. 

Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesindeki Karaağaç Atatürk Ortaokulu'nda yaşanan olayda, 8 Mart emekçi kadınlar gününe gericiliğe boyun eğmedikleri için farklı okullarda giren eğitim emekçileri yaşadıklarını soL'a anlattı. 

Laikliğe sahip çıkmak suç sayıldı

Tekirdağ'ın Kapaklı İlçesinde Kapaklı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından iletilen içerikte "gönüllülük esasıyla" yapılması istenen Kitap Kurdu etkinliğini kitapların içeriğinin dini olması nedeniyle reddeden öğretmenlerin görev yeri değiştirildi. Yaşadıkları sorundan ötürü görev yerleri değişen ve sürgün yaşayan öğretmenlerse laikliğe ve cumhuriyet değerlerine sahip çıktıkları için sürüldüklerini ifade ediyor. 

Konuya dair soL'a konuşan öğretmenlerden biri, "TÜGVA'nın uyguladığı 'gönüllülük esaslı' olan Kitap Kurdu yarışmasına katılmadığım için 1/30 oranında aylıktan kesme cezasına çarptırıldım. Üstelik bu cezanın açıklamasında 'Kitapları okumadığı halde internetten araştırma yaptığı anlaşılmış olup...' ifadeleri yer aldı. Henüz okumadığım kitapları internetten araştırmam suç olarak tespit edilmiş" dedi. 

"Araştırma yapmak suç unsuru olarak sayılmış anlayacağınız. Ayrıca bu yarışma için aynı okulda görev yaptığım diğer Türkçe öğretmeni arkadaşlarım bu yarışmaya katılmayacaklarını bildirdiklerinde herhangi bir ceza veya yaptırıma maruz kalmadılar. Fakat ben katılmak istemediğimi söylediğimde 'devlete karşı gelmekle' suçlandım. Aynı binada görev yapan öğretmenlerin bir kısmına 'İstemiyorsanız yapmayın' diyen, diğerine ise 'Yapacaksın, sen aday öğretmensin, adaylığın  kaldırılmaz' diyen idari amir hem iş yeri barışını bozdu hem de mobbing uyguladı."

'Sürgün kararını duyunca şaşırmadım'

Sürecin meslek hayatına zarar vermesini istemediği için isminin gizli kalmasını tercih eden öğretmen soL'a verdiği demeçte görev değişikliği kararını duyduğunda şaşırmadığını belirtiyor. 

"Görev yeri değişikliğini duyduğumda açıkçası çok şaşırmadım. Soruşturma sürecinde ifade vermeden hemen önce bile idari amirim tarafından 'Dikkatli ol, sen adaysın, üstüne yük binmesin' diye tehditlere maruz kaldım. Soruşturma süreci bitmeden önce de bahsi geçen idari amir karşılaştığı pek çok arkadaşımıza 'Ben o okuldan bazı kişileri yollayacağım' diyerek konuşmuştu. Bunları ilk duyduğumda komik gelmişti ve gülmüştüm fakat sürecin sonunda gördüm ki soruşturma sonuçlanmadan önce bahsi geçen idari amir verilecek tüm cezalardan haberdarmış."

'Huzurla ve mutlulukla çalıştığım yerden haksız yere sürgün edildim'

Konuya dair alınan kararın ve yaptırımların kendisini sarstığını belirten öğretmen psikoljik destek aldığını belirtiyor.

"Öncelikle zaten mutlu ve huzurlu olduğum bir çalışma ortamından haksız yere hizmetin gereği olarak (sürgün) başka bir okula kadromun alınması beni derinden sarstı. Henüz iki yıllık, mesleğinin baharında, mesleğine ve öğrencilerine aşık bir öğretmen olarak bu darbeyi nasıl kaldıracağımı bilemedim. Çünkü ben soruşturma sürecinde hakkın yerini bulacağına inanmıştım fakat çok komik sebeplerle ceza aldım. Günümün neredeyse her anı yaşananları düşünmekle geçiyor ve normal hayatıma dönmekte güçlük çekiyorum ve bu konuda psikolojik olarak uzman desteği alıyorum."

'Haksız yere ceza verildi, usulsüzlük yapıldı'

Konuyla alakalı soL'a konuşan Eğitim İş Tekirdağ Şube Örgütlenme Sekreteri Gürkan Polat, yaşananların tamamen hukuksuzca ve usüllere uygun olmadan gerçekleştiğini belirtiyor. 

Gürkan Polat verdiği demeçte "Konuya dair bir sürü sorun var" dedi: "Soruşturma dosyasında 6 öğretmenimiz okullarda okul servisi denetimi yapmadığı için ceza aldı. Eğitim-İş sendikası olarak bu angarya işi yapmama kararını 15 öğretmen okul idaresine dilekçeyle bildirmişti zaten. Ancak sadece 6 kişi ceza alırken diğer 9 kişi ceza almadı. Burada çalışma barışını bozan ve öğretmenler arası ayrım yapan bir uygulama mevcut.

"Dosyanın incelenmesi 16 aya yakın sürdü ve dosya sonuçlanmadan 3-4 ay önce dosyaya bakan muhakkikler o zamanki ilçe milli eğitim müdürü tarafından bizim haberimiz olmadan değiştirilmiş ve şikayetçi olduğumuz okul müdürünün en yakın iki okul müdürü arkadaşı muhakkik olarak atanmış. Kol kola fotoğrafları da bizde mevcut bu kişilerin. Hatta bir muhakkik şikayet ettiğimiz kişinin kadrosunun olduğu okulda görevlendirmede idareci. Birbirine bu kadar yakın kişilerin muhakkik olarak verilmesi kasıttan başka bir şey değil bize göre."

Okul müdürü gelmediği kursların parasını aldı faturayı öğretmenlere kesti

Okul müdürünün yaptığı usülsüzlerden söz eden Eğitim İş Tekirdağ Şube Örgütlenme Sekreteri Gürkan Polat, "Okul müdürü destekleme ve yetiştirme kurslarında hafta sonu görevli olduğu için para aldı ve okula ya hiç gelmedi ya da sadece sabah okulu açıp evine gitti ve haksız kazanç elde etti. Okul içerisinde o zamanki muhakkikler ifade alırken okuldaki aday öğretmeni merdivenlerde tehdit etmiş ve bunu muhakkiklere anlatan öğretmenin bu ifadeleri savunmasına dahi muhakkikler tarafından yazılmamıştır" dedi.

Yaşanan sorunlardan ötürü 8 Mart emekçi kadınlar gününe sürgünde giren eğitim emekçisi kadınlar yaşanan usülsüzlüğün bir an önce telafi edilmesini ve adaletin sağlanmasını talep ediyor.