TSK’ye dönüş davasını geri çeken teğmen: Harp Okulu'nda yapı var

10 Kasım töreninde yaşananların ardından TSK'den ihraç edilen teğmen, Harp Okulu'nda azınlık da olsa bir grup olduğunu belirti ve “Üstlerimize iletmemize rağmen resmi bir işlem yapılmadı” dedi.

Haber Merkezi

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma töreninde yakasını Atatürk fotoğrafı takmayan bir teğmene tepki gösteren ve ilerleyen süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen Recep Ayar, TSK’ye dönüş davasını geri çekti.

Tele1'e konuşan Ayar, Harp Okulu'nda azınlık da olsa bir yapının olduğunu ve bu durumu üstlerine bildirmelerine rağmen bir işlem yapılmadığını belirtti. 

TSK'ye dönmesi halinde sunacağı faydadan şüphe edeceğini söyleyen Ayar, davadan çekilmesini "Göreve devam ederken göreceğimi tahmin ettiğim baskılar ve mimli bir Subay olacak olmak zannediyorum ki inandığım doğruları komutanı olacağım birliklere verimli bir şekilde aktarmamın ve görevimi ifa etmemin önüne geçerdi" ifadeleriyle açıkladı.

'Mimli bir subay olmak görevimi ifa etmemin önüne geçerdi'

Geri dönme kararından vazgeçmesinin bir anlık öfke ya da kırgınlık sonucu oluşmadığını belirten Recep Ayar, “Şuna inanırım ki devletin kestiği kol acımaz. Ancak, bizlerinkini devlet mi kesti, buna hiçbir zaman emin olamadım, ömrümün geri kalanında da olur muyum bilmiyorum" dedi.

Ayar, sözlerine şöyle devam etti:

"İnsanlar açısından bu hareketim mücadeleden vazgeçmek olarak algılanabilir, çok da normaldir. Ancak yaşadığımı, yaşayan bilir. Süreç esnasında şunu fark ettim ki, bizler için mücadele eden insanlar hep bu devlete gönülden bağlı sivil kimseler yahut yüksek karakterli emekli, Ergenekon, Balyoz, Atabeyler operasyonları gibi FETÖ operasyonlarında hedef olmuş komutanlarım oldu. Bu zamanlarda da Yeni Şafak ve Akit’in o komutanlarım hakkında yazdıkları da bugünleri çok andırmaktadır.”

Mesleğine olan bağlılığının zedelendiği noktada devlete sunacağı faydadan endişe duyduğunu ifade eden eden Recep Ayar, “Size sahip çıkılmayan bir sistem içinde büyük bir coşkuyla işinize devam edebilmek, ne yazık ki ekran başında yorumlamak kadar kolay olmuyor. Yapabilen arkadaşlarıma da saygım sonsuzdur. Ancak ben, coşkumun zedelendiği yerde, devlete sunacağım faydadan endişe duyduğum için devlet kasasına yük olmayı kendime uygun görmedim. Göreve devam ederken göreceğimi tahmin ettiğim baskılar ve mimli bir Subay olacak olmak zannediyorum ki inandığım doğruları komutanı olacağım birliklere verimli bir şekilde aktarmamın ve görevimi ifa etmemin önüne geçerdi" ifadelerini kullandı.

'TSK dışarıdan gelebilecek magazini kabul edemez'

Kendilerini tanımadıkları halde bazı gazete ve gazetecilerin haklarında karalama kampanyası yaptığı ve bu duruma TSK’dan bir tepki gelmediğini belirten Recep Ayar şunları kaydetti:

“Garip olan şu; Yeni Şafak, Akit gibi medya gruplarının istediği gibi ordu içinde ‘kendilerinden’ olmayanları karalayabilme cüretleri ve bunda başarılı olmalarına TSK üst kademesinin müsaade etmesi. TSK kendisine dışarıdan gelebilecek bir magazini kabul edecek bir kurum değildir, olmamalıdır da. Ancak bu orduya gönül vermiş gençlerin, bir bina içinde masasında oturup kafasına göre kalem sallayan şahıslar tarafından bu denli karalanabilmesini ve komutanlarımızın bize sahip çıkmamasını anlamak mümkün değil. Bu insanlar Cumhurbaşkanını bile yanıltarak bu süreçleri bu aşamalara kadar getirdiler.

Düşünüyorum, hayatımda hiç tanımadığım, beni hiç tanımayan, ne yaptığımı, kim olduğumu dahi bilmeyen; Cem Küçük, Fuat Uğur, Abdülkadir Selvi gibi yazarlar şahsım ve silah arkadaşlarım hakkında, zerre bilgisinin ve fikrinin olmadığı olaylar hakkında yazılar yazıyor ve bir anda kendinizle ilgili yalan yanlış haberler görmeye başlıyorsunuz. Genç yaşımda böyle bir süreci tecrübe etmiş birisi olarak şunu kesinlikle söyleyebilirim, bir şekilde bir kesime hitap etmeyi başarmış bu şahıslar hukukta alınacak kararlara yazdıklarıyla müdahale edebiliyorlar.”

'Biz de kılıç çattık'

2023 devresi olarak kendilerinin de kılıç çattığını vurgulayan Recep Ayar, “Biz de 2024 devresi teğmenlerinin yaptığı kılıç kaldırma geleneğinin bire bir aynısını yaptık, marş söyledik. Harp okulu okuyup da 30 Ağustos'ta mezuniyetten sonra bunu yapma hayaliyle o sıralarda okumayan harbiyeli var mıdır bilmiyorum. Bizler bu seremoniyi bizden önceki komutanlarımızdan bir gelenek olarak öğrendik. Aksi ya da nasılına dair bir emir bile olmayan çok ufak bir olaydır bu bizim için. Yeni Şafak, Akit eliyle yapılan haberler ve toplumu manipüle eden yazarlar tarafından devlet yöneticilerimiz yanıltılarak bu kardeşlerim hedef haline getiriliyor” diye konuştu.

Tuzla'da ne yaşanmıştı?

10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmen ve buna tepki gösteren teğmen arasında kavga çıkmıştı. Teğmenler arasındaki tartışma ilerleyen günlerde de sürdü. 13 Kasım’da bazı teğmenler yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin kaldığı 405 numaralı koğuşun kapısına Atatürk posteri astı. Atatürk posterine tepki gösteren teğmenlerle poster asan teğmenler arasında arbede yaşandı. 

Arbededen sonra 10 Kasım’da yakasına Atatürk posteri takmayan Piyade Teğmen A.A. Tuzla Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu almak istedi. Hastanede darp izine rastlanmadığı raporu verilince de Tuzla Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu. Bu gelişmeler üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı idari soruşturma başlattı. 

Disiplin Soruşturma Heyeti’nin 5 Aralık’ta hazırladığı raporla yakasına Atatürk fotoğrafı takmayanlara tepki gösteren dört teğmenin ihracı istendi. Disiplin Soruşturma Heyeti 405 numaralı koğuşta kalan üç teğmenin de ihracını talep etti. Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin “Allahü teâlâ için sevmek” anlamına gelen "Hubb-i fillah" adlı WhatsApp grubu kurduğu, bu grupta yapılan yazışmalarda haftasonları bir eve gittikleri, bir "ağabeyden" kitap aldıkları ve bir “dava”dan bahsettikleri ortaya çıktı. Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle birlikte hareket eden teğmen grubunun hafta sonlarında alt devrelerini Nurculara ait bir eve çağırdığına ilişkin görüntüleri haberlere konu olmuştu. Görüntülerde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle aynı koğuşta kalan bir başka teğmenin alt devrelerini Nurculara bağlı bir cemaate çağırdığı görülüyordu. Soruşturma sonucu yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmene tepki gösteren Recep Ayar’ın da aralarında bulunduğu 4 kişi ihraç edilmişti.

tegmen
Teğmen ihraçları: Tuzla Piyade'ye dönmek istemedi, Erhan Afyoncu'ya görüntüleri kimin yaydığı soruldu