Yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Çin'e karşı keskin tavırlarıyla bilinen isimleri yönetimine doldurmaya başladı.
Trump dün eski Ulusal İstihbarat Direktörü John Ratcliffe'i CIA'nın başına, FOX News sunucusu ve ordu gazisi Pete Hegseth'i savunma bakanı olarak ve Florida Kongre Üyesi Michael Waltz'u ulusal güvenlik danışmanı olarak aday gösterdi.
Trump, iki gün önce de Temsilciler Meclisi üyesi olan Elise Stefanik'i de Birleşmiş Milletler büyükelçisi adayı olarak duyurdu. Florida Senatörü Marco Rubio'nun da dışişleri bakanı olarak seçilmesi bekleniyor.
Bu isimlerin beşi de, ABD ve Çin'i bir güç mücadelesine içerisinde olarak görmeleri ve Pekin'e karşı sert bir çizgiyi savunmalarıyla tanınıyor.
Trump'ın yönetimine katılmak için aday gösterilen diğer önemli Çin karşıtlar arasında eski Almanya Büyükelçisi Richard Grenell, Tennessee Senatörü Bill Hagerty ve eski ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer yer alıyor.
Çin'le ticaret savaşının öncülerindendi, yeni 'ticaret çarı' oldu
Dün konuya aşina kişilere atıfta bulunan The Wall Street Journal gazetesi, Trump'ın Lighthizer'ı "ticaret çarı" olarak atamayı planladığını bildirdi.
Lighthizer, Trump'ın ilk görev döneminde Çin'de ticaret savaşında etkili bir rol oynayarak, 380 milyar dolar değerindeki Çin mallarına gümrük vergileri oluşturulmasına yardımcı oldu.
Trump, Çin mallarına yüzde 60 veya daha fazla ve diğer tüm ithalatlara yüzde 10 ila 20 gümrük vergisi koyma kampanya sözünü yerine getirmeyi seçerse, Lighthizer bu dönemde de benzer bir rol oynayabilir.
Pekin'in yaptırım uyguladığı Rubio dışişleri bakanı adayı
Rubio, dışişleri bakanı olması durumunda Pekin tarafından yaptırım uygulanan ilk görevdeki dışişleri bakanı olacak.
Senato İstihbarat Seçme Komitesi başkan yardımcısı ve Senato Dış İlişkiler Komitesi kıdemli üyesi olarak Rubio, Çin hükümetini sert bir şekilde eleştiren biri olarak biliniyor.
Rubio'nun, 2020 yılında Sincan eyaletindeki etnik azınlıklara yönelik muamele hakkında yaptığı yorumlar nedeniyle Çin'e girmesi yasaklanmıştı. Ayrıca Hong Kong'daki Batı yanlısı muhaliflere destek amacıyla Pekin'i hedef alan ABD yaptırımlarına misilleme olarak Çin tarafından yaptırım uygulanan 11 ABD yetkilisinin yer aldığı listedeydi.
Rubio, ayrıca Çin'e karşı Tayvan'ın önde gelen bir destekçisi olarak da biliniyor.
Yeni savunma bakanı: 'Çin ABD'yi yenmeye adanmış bir ordu kurdu'
Emekli bir general veya üst düzey ulusal güvenlik deneyimine sahip eski bir hükümet yetkilisi olmadığı için adaylığı sürpriz olarak görülen savaş gazisi Hegseth de medyaya beyanatlarında Çin konusunda sert bir duruş sergiledi.
Hegseth, bu ayın başlarında YouTube'daki Shawn Ryan Show'da yaptığı bir konuşmada Çin'in "özellikle Amerika Birleşik Devletleri'ni yenmeye adanmış bir ordu kurduğunu" ve küresel etkiyi toplamak için teknoloji ve üretimdeki hakimiyetini kullandığını iddia etmişti.
Hegseth, ayrıca Çin'in gelişmiş çiplerin küresel arzının aslan payını üreten yarı iletken endüstrisinin kontrolünü ele geçirmek için Tayvan'ı ele geçirmeyi hedeflediğini öne sürmüştü.
Ulusal Güvenlik Danışmanı 'Tayvan' kışkırtıcılarından
Emekli bir "Yeşil Bereli" olan ve Afganistan ve Afrika'da görev yapmış olan eski asker Waltz da, Çin'i "varoluşsal bir tehdit" olarak nitelendirirken, Trump onu "Çin, Rusya, İran ve küresel terörizmin oluşturduğu tehditler konusunda uzman" olarak tanımlamıştı.
Trump'ın yeni ulusal güvenlik danışmanı Waltz, ayrıca, X'te yaptığı bir paylaşımda, Tayvan'ı harcamalarını artırmaya çağırmıştı. Waltz, "Çin Komünist Partisi tehdidini ele alarak ve çok geç olmadan Tayvan'ı hemen silahlandırarak Ukrayna'dan ders çıkarmalıyız. Bu yüzden Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yetkililerinden Tayvan'ın kendini savunma yeteneklerini nasıl güçlendirmeyi planladığımıza dair bir zaman çizelgesi ve ayrıntılar istedim" demişti.
Yeni BM Elçisi: Filistin yanlısı öğrenci protestolarını Çin'e bağlamıştı
Stefanik de, Çin Komünist Partisi'ni "açık ve kötü niyetli seçim müdahalesi" ve üniversite kampüslerine sızmakla suçlamış ve ayrıca kurumun İsrail'in Gazze'deki savaşını eleştirmesinden dolayı ABD'nin BM'ye sağladığı fonların "tamamen yeniden değerlendirilmesi" çağrısında bulunmuştu.
Kabinede bir 'Çin dostu' da var: Elon Musk
Tüm bunlara karşılık, yeni kurulan Hükümet Verimliliği Bakanlığı'na atanan milyarder Elon Musk ise, Trump'ın yörüngesindeki birkaç "Çin dostu" figürden biri olarak öne çıkıyor.
Tesla'nın CEO'su olarak Musk'ın, Şanghay'daki bir fabrika da dahil olmak üzere Çin'de kapsamlı ticari çıkarları var. Çin ayrıca ABD'den sonra Tesla'nın ikinci büyük pazarı. Bu nedenle, ABD'nin Çin'den daha fazla "kopmasına" karşı koyabilir.
Musk, Rubio da dahil olmak üzere insan hakları savunucuları ve ABD yasama organlarından, Pekin'in Uygurlara karşı insan hakları ihlalleri yaptığının iddia edildiği Sincan'da 2022'de bir sergi salonu açma kararı da dahil olmak üzere Çin ile olan iş ilişkileri nedeniyle eleştiri aldı.
Milyarder, 2023'te dönemin Dışişleri Bakanı Çin Gang ve bu Nisan ayında Çin'in 2 numaralı yetkilisi Başbakan Li Çiang ile yaptığı toplantılar da dahil olmak üzere birçok kez üst düzey Çinli yetkililerle bir araya geldi.
Musk'ın Çin hakkındaki yorumlarından bazıları, Trump'ın yakın çevresindeki diğer üyelerin keskin görüşleriyle açık bir tezat oluşturuyor.
Musk, gazeteci Bari Weiss'a Çin'in Uygurlara yönelik muamelesinin "iki tarafı" olduğunu ve sosyal medya platformu X'in "Tesla'nın işinin tehdit altında olabileceği için Çin ile ilgili kullandığı kelimeler konusunda dikkatli olması gerektiğini" söylemişti.
Musk, 2022'de de Financial Times ile yaptığı bir röportajda, Tayvan'ın Hong Kong ve Makao gibi Çin'in "özel idari bölgesi" olmasını önererek Washington çevresinde tartışmaya yol açmıştı.
Musk, "Benim önerim... Tayvan için makul derecede makul, muhtemelen herkesi mutlu etmeyecek özel bir idari bölge bulmak olurdu. Ve muhtemelen Hong Kong'dan daha hoşgörülü bir düzenlemeye sahip olabilirler, hatta bence öyledir" demişti.
Musk, aynı yılın ilerleyen zamanlarında Los Angeles'ta düzenlenen All-In teknoloji zirvesinde yaptığı konuşmada, Tayvan'ın "ABD Pasifik Filosu'nun yardımı olmadan var olamayacak bir Çin'in ayrılmaz parçası" olduğunu söyleyerek tartışmaları daha da büyütmüştü.
Trump'ın diğer atamaları: İsrail'e 'yerleşimci destekçisi' büyükelçi
Trump'ın yeni yönetimi için yaptığı atamaların önemli bir bölümü kesinleşmiş oldu.
Yeni başkanın atadığı diğer isimler arasında beklenildiği üzere açık İsrail destekçileri ve göçmen karşıtı isimler bulunuyor.
Trump'ın kesinleşen atamaları şöyle:
ABD'nin İsrail büyükelçisi: Mike Huckabee
Trump, Arkansas'ın eski valisi Mike Huckabee'yi İsrail büyükelçisi olarak duyurdu. 2016'da Cumhuriyetçi başkan adaylığı için Trump'a karşı yarışan Huckabee, İsrail'in sadık bir savunucusu.
2018'de İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da bir "tatil evi" inşa etmeyi hayal ettiğini söylemişti.
Trump dün yaptığı açıklamada Huckabee'nin "İsrail'i ve İsrail halkını sevdiğini" ve bölgeye barış getirmek için çalışacağını söyledi.
Huckabee, ayrıca Trump'ın ilk yönetiminde basın sekreteri olarak görev yapan ve şu anda Arkansas valisi olan Sarah Huckabee Sanders'ın babası.
'Sınır çarı': Tom Homan
Trump, Tom Homan'ın yönetiminde "sınır çarı" olacağını ve ülkenin "güney sınırını, kuzey sınırını, tüm deniz ve havacılık güvenliğini" üstleneceğini duyurdu. Homan, belgesiz göçmenlerin vaat edilen toplu sınır dışı edilmesinden sorumlu olacak. Trump'ın ilk yönetiminde bir buçuk yıl boyunca Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi'nin (Ice) geçici müdürü olarak görev yapmıştı.
Temmuz ayındaki bir panelde Homan, Trump yeniden seçilirse "bu ülkenin gördüğü en büyük sınır dışı etme gücünü yöneteceğini" belirtmişti.
Beyaz Saray Danışmanı: William McGinley
William McGinley, Trump'ın ilk döneminde kabine sekreteri olarak görev yaptı ve seçim kampanyası sırasında Cumhuriyetçi Ulusal Komitesi için hukuk müşaviriydi.
Politikadan Sorumlu Yardımcı Özel Kalem Müdürü: Stephen Miller
Stephen Miller, Trump'ın ilk döneminin başlarında kıdemli politika danışmanı olarak görev yapan bir göçmen karşıtı. Müslümanların seyahat yasağının baş mimarıydı. Trump'ın ikinci döneminde genişletilmiş bir rol üstlenmesi ve eski başkanın toplu sınır dışı etme planını gerçekleştirmesine yardımcı olması bekleniyor.
İç Güvenlik Sekreteri: Kristi Noem
Trump, ulusal güvenlik sahnesinde çok az deneyimi olan sadık bir müttefik olan Güney Dakota valisi Kristi Noem'i İç Güvenlik Bakanlığı'nın bir sonraki sekreteri olarak seçti. Noem bir zamanlar Trump'ın başkan yardımcısı olarak değerlendiriliyordu, ancak anılarında aile çiftliğinde "nefret ettiği, eğitilemez" bir köpeği vurarak öldürdüğü ifşasının ardından gelen tepkiler nedeniyle geri çekildi. Şu anda vali olarak ikinci dört yıllık dönemini yürütüyor.
Bu rolde Noem, sınır korumasından ve göçten afet müdahalesine ve ABD Gizli Servisi'ne kadar her şeyi denetleyecek.
Özel Kalem Müdürü: Susie Wiles
Trump, Susie Wiles'ı Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü olarak atadı. Wiles bu rolü üstlenen ilk kadın oldu. Trump'ın seçim kampanyası yöneticisiydi.
Ortadoğu Elçisi: Steven Witkoff
New York merkezli bir emlak yöneticisi ve Trump'ın uzun zamandır dostu olan Steven Witkoff, Ortadoğu elçisi olarak seçildi.
Trump, seçimini duyurduğu açıklamasında Witkoff'un "barış için bir ses" olacağını öne sürdü. Witkoff'un Trump ve çevresiyle uzun süredir bağları var. Önemli bir bağışçı ve danışman olarak görev yapıyor. New York başsavcısının Trump ailesine ve adını taşıyan işletmeye karşı açtığı davada bilirkişi olarak ifade verdi.
Çevre Koruma Ajansı (EPA) yöneticisi: Lee Zeldin
Trump, eski New York kongre üyesi Lee Zeldin'in Çevre Koruma Ajansı'na liderlik etmek üzere seçileceğini duyurdu. Zeldin, New York Post'a, EPA başkanı olarak "Amerikan enerji hakimiyetini yeniden tesis etmek, Amerikan işlerini geri getirmek için otomotiv endüstrisini canlandırmak" için çalışacağını ve "Amerikan işçilerini geride tutan" "bürokratik engelleri" azaltacağını söyledi. Trump, ABD'nin "sağlıklı ve iyi yapılandırılmış bir şekilde" büyümesine izin vermek için "adil ve hızlı düzenleme karşıtı kararlar" sağlama sözü verdi.