Traktörleriyle sokaklara çıkan çiftçiler: 'Eylemlerden vazgeçelim diye tehdit ediliyoruz'

Ülke genelinde sokaklara çıkan çiftçiler artan üretim maliyetlerinden şikayetçi. Çiftçiler bir yandan da eylemler nedeniyle tehdit ediliyor.

Özkan Öztaş

Türkiye genelinde ürünleri ellerinde kalan domates, karpuz, kavun üreticilerinin eylemleri devam ediyor.

En son Ankara, Aksaray-Adana karayolunu trafiğe kapatan Konya Ereğli'deki çiftçiler ürettikleri domatesleri yollara dökerek artan üretim maliyetlerini ve ürünlerinin karşılığını bulamamasını protesto etti. 

İzmir, Bursa, Burdur gibi şehirlerin yanı sıra 6 Şubat'ta depremde yıkıma uğrayan Kahramanmaraş'ta da çiftçiler benzer şekilde sokaklara çıkmış ve traktörleriyle trafiği kapatmıştı.

Konya-Aksaray güzergahını trafiğe kapatarak eylem yapan çiftçiler soL'a konuştu.

Çiftçiler eylemlerden önce muhtarlar aracılığıyla kendilerine mesajların iletildiğini, "eylemler gerçekleşirse traktörlerine el konulacağı" yönünde tehdit edildiklerini ifade etti. 

'Eylem yerine çekici getirildi, traktörlerinize el koyacağız dediler'

Muhlis* eyleme katılan çiftçilerden. Bu sene domates ektiğini ancak ürünün satış fiyatının bırakın maliyetini neredeyse tarladan toplanma maliyetini dahi karşılamadığını ifade ediyor. Ne teşviklerin ne de alım fiyatlarının çiftçileri kurtardığını anlatıyor.

"Türkiye'nin her yerinde yapılan eylemleri görünce biz de çıkalım sokaklara, traktörlerimizle eylem yapalım dedik. Yetkililerle görüştük. Başlangıçta trafiği kapatmak gibi bir niyetimiz de yoktu aslında. Amacımız sesimizi duyurmaktı. Birkaç kasa elimizde kalan domatesi yola dökeceğiz sesimizi duysunlar diyeceğiz. Trafiği aksatmadan bir şerit kapatalım millet de işinden gücünden olmasın dedik. Hastası olan var işi, gücü olan var sonuçta. Sonra bir telefon geldi, sonra başka birinden daha. Muhtarı aracı kılmışlar tanıdıkları devreye sokmuşlar. 'Eğer eylem yaparlarsa traktörlere el koyacağız' demiş jandarma. Eylem yapacağımız yere bir gittik, onlarca araç kurtarma dedikleri bu çekicilerden getirmişler"  diyor. 

Kolluk kuvvetleri çözümü, eylem yapan çiftçilerin traktörlerine el koyma tehdidinde bulmuş. Ancak Muhlis çiftçilerin zaten felaketin içinde olduğunu, bugün traktörlerine el konulsa en fazla mazot masrafından kurtulacaklarını söylüyor. 

Eylem alanına getirilen çekicilerle çiftçiler tehdit edildi ve traktörlerine el konulacağı söylendi.

'Laf olsun diye demiyorum, gerçekten korkacak bir şeyimiz kalmadı'

Aynı bölgede üretim yapan çiftçilerden bir diğeri de Hüseyin. Hüseyin bu sene kavun ve karpuz ekmiş. "Bizim bu bölge daha çok karpuz ve domatesle bilinir zaten" diyor. 

"Ben de domates eken arkadaşların eylemine destek vermeye gittim. Çoğumuzun ürünleri elinde kaldı. Domates değil yani biz salça olduk bu sene" diyor, kızgın bir ifadeyle. 

Eylemi planladıktan ve duyurduktan sonra Konya ve Aksaray'daki siyasi partilerden ve Ziraat Odaları'ndan destek istediklerini söylüyor Hüseyin:

"Sonuçta eylem yapmak bizim en doğal hakkımız. Ben Zengen'de yaşıyorum. Buranın yukardaki köylerinde de yakınlarım var. Hepsine dedim haydi eyleme katılalım hakkımızı arayalım soralım diye. Bizim millet bir garip. Fransa'da millet mazot pahalandı diye sokağa çıkınca aferin diyor sıra kendine gelince başını kuma sokuyor. 

Biz şimdi eylemi yapacağız dedik ya. Sağ olsun destek verenler de oldu. Aman ondan sonra bir telefonlar bir telefonlar, bir sürü arayan oldu. Tanıdık da var arasında tanımadık da. 'Aman eylem yapmayın, yapanları evlerden toplayacaklar, traktörlere el koyacaklar' diye. Biz eylemi saat 11'de yapacağız dedik. Saat 10'da bize 'traktörlere el koyacağız' diye çekicilerin fotoğraflarını ilettiler. 

Yahu sen bizi tutuklasan ne olacak? Aracıma el koysan ne olacak. Zaten borçları ödeyemiyorum, Malım para etmiyor. Hani beni tutuklasalar en azından alacaklılara 'Abi içerdeyim ben kusura bakma' derim. Laf olsun diye demiyorum. Gerçekten korkacak bir şeyimiz kalmadı. Sorun ne biliyor musun? Önce 'yola çıkmayın, bu kenarda eylem yapın' dediler. Hadi olsun dedik. Sonra da efendim şu sloganı atmayın bu pankartı indirin dediler. Yani sorun trafik falan değil. Çiftçiler eylem yapmasın istiyorlar. Ama dayanacak gücümüz kalmadı."

Çiftçiler ürünü hak ettiği fiyata satamıyorken emekçiler de tezgahtaki ürünü fahiş fiyatlar nedeniyle alamıyor. Verdikleri emeğin karşılığını alamadığını düşünen çiftçiler eylemlerini sürdürecek ve sorunlarını dile getirmeye devam edecek gibi görünüyor.

Bir yandan da uyarıyorlar, "Üretimin karşılığını alamazsak ve böyle devam ederse çiftçiler başka işlere yönelecek, bu da sofraya gelen yiyecek fiyatlarının daha da artmasına neden olacak" diye.

*Çiftçilerin isimleri değiştirilmiştir.