Torosların kalbinde mermer ocağı isyanı

Konya’nın Hadim ilçesinde açılmak istenen mermer ocağına valilik 'ÇED Gerekli Değildir' kararı verdi, yöre halkı ve üreticiler ise kararı yargıya taşıdı.

Yusuf Yavuz

Dağları, yaylaları ve su kaynaklarıyla ünlü Konya’nın Hadim ilçesinde özel bir madencilik firmasına mermer ocağı izni verildi. Yılda 30 bin ton kiraz, 49 bin ton üzüm ve 250 ton bal üretimi yapılan ilçede su kaynakları ve orman varlığını olumsuz etkilemesi beklenen mermer ocağı için Konya Valiliği geçtiğimiz Ağustos ayında "ÇED Gerekli Değildir" kararı verdi. İlçeye bağlı Yalınçevre köyü sınırlarında işletilmesi planlanan ancak ilçe merkezi dahil yaklaşık 6 köyü de etkilemesi beklenen mermer ocağı projesine karşı ilçe halkı, üreticiler ve meslek odaları birlikte dava açtı. Hadim Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Orhan, aynı bölgede altı ayrı mermer ocağı ruhsatı için çalışmaların sürdüğüne işaret ederek, “Konya’nın içme suyu, Hadim’deki Bağbaşı ve Dedemler barajları ile Taşkent’teki Avşar barajlarından Sağlanmaktadır. Barajlar kirlilikle karşı karşıya kalacak ve Konyalılar kirli su içecektir. Bu dava tüm Konyalıların, Çocuklarımızın geleceğinin davasıdır. Herkesi davayı izlemeye, güçlerimizi birleştirme davet ediyoruz” çağrısında bulundu. 

Orman arazisinde 470 dekarlık ruhsat

Hadim’in Yalınçevre köyü sınırlarında yer alan 470 dekarlık orman arazisinde mermer ocağı ruhsatı verildi. İlk etapta ruhsat sahasının yaklaşık 200 dekarlık kısmında işletmeye başlanması planlanan mermer ocağı için Konya Valiliği (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) tarafından geçtiğimiz Ağustos ayında "ÇED Gerekli Değildir" kararı verildi. 

Yılda 135 bin ton atık

Proje tanıtım dosyasında yer verilen bilgilere göre mermer ocağı işletmesinde yılda 150 bin ton üretim yapılacak, bu üretimin yüzde 10’luk kısmı blok mermer, geri kalan 135 bin tonluk kısmı ise moloz ve pasa olarak adlandırılan atığa dönüşecek. İklim krizi ve kuraklığın etkisindeki bölgede suyun önemi giderek daha da artarken mermer ocağı işletmesi için günde 40 bin litre su kullanılacak olması da dikkat çekiyor. 

Kiraz hasat edilen bölge

Hadim ve çevresinde zorlu arazi koşullarına rağmen tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan yöre halkı mermer ocağı projesine tepkili. Bağcılık, arıcılık ve hayvancılığın yanında son yıllarda kiraz üretimiyle de öne çıkan Hadim’de büyük ölçekli bahçeler kuran yerel yatırımcılar geleceğini bu ürüne bağlamış durumda. Yüksek rakımlı ve yayla iklimine sahip olduğu için Türkiye’de kirazın en son hasat edildiği bölge olan Hadim’de kiraz Hasadı Temmuz başından Ağustos ortalarına kadar sürüyor. Hadim Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Orhan’ın verdiği bilgilere göre bölgede turfanda kirazın kilosu 75 Lira'yı buldu. Hadim’de 32 bin 500 dekarlık üretim alanında toplam 750 bin kiraz ağacı bulunuyor. Yöre üreticisi önemli kısmı ihracata giden kiraz üretiminde devletten destek beklerken üretimi olumsuz etkileyecek olan vahşi madencilik projeleriyle karşı karşıya kalmış durumda. 

Yöre halkı ve üreticiler dava açtı

Mermer ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlatan Hadimli üreticiler ve meslek odaları, Konya İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Projeye verilen "ÇED Gerekli Değildir" kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istenen davaya Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Merkezi, Hadim Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Arıcılar Birliği Temsilciliği ve köy muhtarlarının yanısıra üretici ve yörede yaşayan vatandaşlardan toplam 33 kişi ve kuruluş katıldı.

'Kiraz, bal ve üzüm üretimi durur'

Konuyla ilgili açıklama yapan Hadim Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Orhan, aynı bölgede altı ayrı mermer ocağı ruhsatı için çalışmaların sürdüğüne işaret ederek, bunun bir felaket olacağını dile getirdi. Bölgede üretilen yıllık 30 bin ton kirazın yarısının ihraç edildiği kaydedilen Kooperatif Başkanı Orhan şunları söyledi: 

"Mermer ocakları çalışmaya başladığı zaman kiraz üretimi duracak, Hadimli Üretici 1 milyar 200 milyon lira zarar edecektir. Bölgede 20 bin kovanda 250 bin kg. bal üretilmektedir. Arıcılık yok olacaktır.

Hadimli alıcıların kaybı 500 milyon TL’ye yaklaşmaktadır. Bölgede 49 bin ton üzüm üretilmektedir, üzüm bağları yok olacaktır. Üzüm üreticisinin kaybı 500 milyon TL olacaktır. Küçük ve büyükbaş hayvancılık yok olacaktır. Konya ve Hadim’deki tüm siyasi partilerimizi, Ziraat ve esnaf odalarını, sivil toplum örgütlerini dava sürecini takip etmeye, demokratik tepkilerini göstermeye davet ediyoruz."

'İçme suları kirlenecek'

Açıklamasında ilçe belediyesi ve meslek odalarının bu felaketi önlemeye çağıran Orhan, açılan davanın bölgedeki su kaynaklarını da korumayı amaçladığını belirterek şunları söyledi:

"Konya’nın içme suyu, Hadim’deki Bağbaşı ve Dedemler barajları ile Taşkent’teki Avşar barajlarından Sağlanmaktadır. Barajlar kirlilikle karşı karşıya kalacak ve Konyalılar kirli su içecektir. Bu dava tüm Konyalıların, Çocuklarımızın geleceğinin davasıdır. Herkesi davayı izlemeye, güçlerimizi birleştirme davet ediyoruz."