TMMOB: Yaşamı ve suyu korumak için mücadeleye devam ediyoruz

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla açıklama yaptı.

Haber Merkezi

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 22 Mart Dünya Su Günü öncesinde yayımladığı açıklamada "Su kaynaklarımıza yönelik tehditleri görüyoruz. Yaşamı ve suyu korumak için mücadeleye devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Su kaynaklarının iyi yönetilmemesinden kaynaklı olarak 2030 yılında dünya nüfusunun yüzde 40’lık bir bölümünün su kısıtı ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekilen açıklamada öne çıkanlar şöyle:

"Ülkemizde yürütülen politika ve yasal mevzuat değişiklikleri ile; doğal varlıklarımızın, tarım alanları, orman alanları, meralar, sulak alanlar, su havzaları ve diğer korunması gereken alanlardaki yapılaşma ve rant baskısı nedeni ile koruma amaçlı yürütüldüğü ifade edilen düzenlemelerin tam tersi sonuçlar yarattığı görülmektedir.

Son dönemde Maden Yönetmeliği ve Korunan Alanların Tespit, Tescil Ve Onayına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Yönetmelikte yapılan değişikliklerle birlikte su havzalarımız ve korunması gereken alanlarımız üzerindeki baskı ve kirlilik riski artacaktır.

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak, suyun, canlı tüm yaşam için vazgeçilmez doğal bir hak olduğu unutulmadan, suyun kullanımı ve korunması ile ilgili kararlarda, Çevre Mühendisliği mesleği başta olmak üzere ilgili diğer meslek disiplinleri ile birlikte, yöre, bölge ve ülke insanının yok sayılmadan ivedilikle toplumsal projeler oluşturulması gerektiğinin önemi bilinerek ve hiç akıldan çıkarılmadan; ayrıca suyu 'doğal hak' olmaktan çıkarıp, 'ticari bir mal' haline getirerek sermayeye, küresel piyasaya açan politikalardan vazgeçilmesini, doğal kaynaklarımızı, halkımızın çıkarlarını ve geleceğini korumak için; kamu mülkiyeti temelinde örgütlenmiş, ulusal planlama çerçevesinde yerel kalkınmayı hedefleyen, her bireyin suya erişimine olanak sağlayan, eşitsizlikleri de ortadan kaldırarak, doğayla barışık yatırımı önemseyen ulusal su politikalarının bir an önce hayata geçirilmesi gerekliliğini bir kez daha vurguluyor, yurttaşlarımızın esenliğini ve doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim ve çevre politikalarının hayata geçirilmesi konusundaki kararlığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz."