TKP'li Hukukçular'dan İkizdere halkına destek

TKP'li Hukukçular, AKP ve sermaye ortaklığıyla yürütülen İkizdere talanının karşısında olduklarını, yaşanan hukuksuzlukların ve dava sürecinin takipçisi olacaklarını duyurdu.

Haber Merkezi

TKP'li Hukukçular, Rize'nin İkizdere ilçesinde AKP ve sermaye ortaklığıyla yürütülen talanına karşı bölge halkının mücadelesini selamlayarak, İkizdere'de yaşanan hukuksuzlukların ve dava sürecinin takipçisini olacaklarını açıkladı.

Bakanlık, valilik ve Cengiz Holding'in sürecin hukuki yürütüldüğüne dönük açıklamalarının gerçekçiliğinin olmadığını vurgulayan TKP'li Hukukçular, gerçekçi bir ÇED süreci yürütülmeden alınan kararın meşru ve hukuki olmadığını dile getirdi. TKP'li Hukukçular doğasına sahip çıkan bölge halkına uygulanan şiddetin ve saldırıların ardındaki hukuksuzluğa da dikkat çekti.

Yapılan açıklamada şöyle denildi:

"AKP VE SERMAYE ORTAKLIĞIYLA YÜRÜTÜLEN İKİZDERE TALANININ KARŞISINDAYIZ

AKP ve sermaye ortaklığıyla yürütülen doğal kaynakların ve kamu kaynaklarının talanı, ülkemiz için yeni bir gündem değil. Uzun yıllardır ülkemizin kaynakları talan ediliyor, peşkeş çekiliyor ve sermayeye devrediliyor. Doğamız, ormanlarımız, vadilerimiz, derelerimiz, sularımız ve bütün kaynaklarımız; sınır tanımayan yağmacı bir zihniyetle karşı karşıya bırakılıyor.

Bugünlerde yeni bir talan hikâyesine yine öfkeyle tanıklık ediyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın başlattığı proje kapsamında, Rize İkizdere’de Şimşirli, Gürdere ve Cevizlik köyleri sınırlarında taş ocakları açılmak isteniyor. Taş ocağını işletecek yüklenici firma ise, AKP döneminin gözde patronlarından, oluk oluk kamusal değerin senelerdir göz kırpmadan aktarıldığı Cengiz Holding. Taş ocaklarının açılması durumunda 75 yıla kadar faaliyet göstereceği ve taş ocaklarının kapsadığı alanın 320 hektar olduğu biliniyor. Bir diğer ifadeyle 455 futbol sahası… Bu durum, onlarca yıl boyunca sürecek talanın bölge halkına maliyetinin tahminlerimizin çok ötesinde olacağı, doğanın tahribi, ağaçların kesilmesi, tarım arazilerinin kaybı, suların kirlenmesi, taş ocakları için patlatılacak çok sayıda dinamitle heyelan riskleri, gürültü, toz ve daha pek çok problem yaşanacağı anlamı taşıyor.

Süreci birlikte yürüten Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın, Rize Valiliği’nin ve Cengiz Holding’in ise, proje için gerekli bütün izinlerin sağlandığını ve sürecin hukuka uygun yürütüldüğüne dönük açıklamalarının gerçekçiliği yoktur. Gerçekçi bir çevresel etki değerlendirme süreci yürütülmeden, bölge halkının görüşü alınmadan, riskler hesaplanmadan alınan taş ocaklarının açılmasına dönük kararın ardında meşruluğun ve hukukun olmadığını biliyoruz. Doğasına, ormanlarına, ağaçlarına sahip çıkan, iş makinelerinin önünü kesen yurttaşlarımızın gözaltına alınmasının, bölgeye jandarma yığılmasının, halka saldırılmasının, pandeminin bahane edilerek ortaya konulan mücadeleye ket vurulmaya çalışılmasının ardında da hukukun olmadığının bilincindeyiz. Yaşananların ardında hukuk değil; patronların rant arzusu, bitmek bilmeyen para ve talan hırsı bulunuyor. Mücadele eden yurttaşlara uygulanan şiddetin ardındaysa, AKP ve sermaye ortaklığı yer alıyor.

İkizdere’de yürütülen mücadeleyi selamlıyor, AKP ve sermaye ortaklığıyla yürütülen İkizdere talanının karşısında olduğumuzu ilan ediyoruz. İkizdere’de yaşanan hukuksuzlukların ve dava sürecinin takipçisi olacağız.

TKP’li Hukukçular"