Cuma günü, İzmir'in Konak ilçesinde bulunan Enver Dündar Başar Sokak'ta bastıran sağanak yağışta 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ile 44 yaşındaki İnanç Öktemay yürürken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirmişti. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nden sahile çıkan en işlek sokaklardan birinde yaşanan bu olay, göz göre göre yaşanan ihmaller nedeniyle yalnızca İzmir'in değil, tüm ülkenin gündemine oturdu.
Türkiye Komünist Partisi İzmir İl Örgütü, olayın ertesi günü sabah saatleri itibariyle facianın yaşandığı noktada gözlemde bulunmuş, elektrik dağıtım şirketi sorumluluğuna ve kanalizasyon idaresinin ihmaline işaret etmişti.
Eylem haberi şirket yönetimini korkuttu
TKP İzmir İl Örgütü bugün de "Hemen Devletleştirme" talebiyle Bornova'da bulunan Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü önündeydi. Basın açıklaması düzenleneceğinin haberini alan şirket yönetimi, eylem nedeniyle sosyal tesislerdeki etkinliklerini iptal edip girişteki güvenlik sayısını artırdı.
Basın açıklamasını TKP İzmir İl Örgütü adına Eren Selanik okudu. Elektrik dağıtımının kamu hizmeti olduğunu ve tüm insanların bu hizmete ücretsiz, eşit, güvenli bir şekilde erişiminin bir insan hakkı olduğunu belirten Selanik, "Türkiye'de elektrik dağıtım işi AKP iktidarınca özelleştirilmiş, elektrik dağıtımı bir yurttaşlık hakkı olmaktan çıkarılmış, sermaye gruplarının halkın sırtından zenginliğine zenginlik kattığı bir kazanç kapısı hâline getirilmiştir" ifadelerini kullandı.
Elektrik dağıtım şirketlerinin kamudan aldığı desteklere rağmen gerekli bakım, onarım ve altyapı iyileştirmelerini yapmadığını söyleyen Eren Selanik, "Altyapı hizmetlerinde merkezi planlama, denetim ve kurumlar arası koordinasyonun neredeyse tamamen ortadan kalkmasının asli sebebi de özelleştirmelerdir" dedi.
'Sorumlu elektrik dağıtımının güvenli şekilde yapılmasını yük olarak gören holdingler'
Komünistlerin yıllar önce elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine karşı çıktığını ve tehlikelere karşı uyardığını hatırlatan Selanik, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"İnsanlarımızın ölümüne sebep olan; Gediz A.Ş.'nin de parçası olduğu, insan hayatını hiçe sayan soygun sistemidir, elektrik dağıtımının güvenli şekilde yapılmasını bir yük olarak gören holdinglerdir.
Gediz A.Ş.'nin son 3 yılda gelir vergisi ödemediği bilgisi kamuoyuna yansımıştır. Bir yandan insanlar fatura bedellerini takip bile edememekte, soygun niteliğinde faturaları ödemek zorunda kalmakta; diğer yandan ise bu soygunu gerçekleştiren Gediz A.Ş. kâr beyan etmemekte, kamuoyunu daha büyük bir zarara uğratmaktadır. Elektrik üretim ve dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesinin sonucu işte budur: Kamu zenginliklerimizin çalınması, insanların daha yoksul olması, insanların yaşamının tehlikede olması...
Gediz A.Ş. önünden tekrarlıyoruz: Elektrik üretim ve dağıtım hizmetleri derhal devletleştirilmelidir! Kamu kaynaklarımızın üzerine çöken sermaye gruplarının bizden çaldıklarına el konmalıdır! Elektrik üretim ve dağıtım hizmetleri kâr amacı gütmeden, kamu yararına, merkezi olarak planlanmalı ve yapılmalıdır!
Türkiye Komünist Partisi'nin çağrısı açıktır: Gediz A.Ş.'ye derhal el konmalıdır!"