Soykırım niyeti daha fazla ortaya koyulamazdı: İsrail'den BM'nin insani yardım ajansına yasak

Gazze'de bir yılda binlerce Filistinli'yi öldüren ve mülteci kamplarını abluka altına alan İsrail, BM'nin 75 yıldır Filistin'de bulunan insani yardım kuruluşu UNRWA'yı yasakladı.

Dış Haberler

İsrail, yaptığı tüm hamleler ve aldığı kararlarla, Filistin'de soykırım hedefinde olduğunu açıkça ortaya koyuyor. İsrail parlamentosunun, katliamı sürdürdüğü Gazze ve Filistin geneline yönelik aldığı son karar, bu kanıyı daha güçlendirdi.

Geçtiğimiz yıldan bu yana yaptığı saldırılarda Gazze'de 43 binden fazla Filistinliyi öldüren ve Gazze'deki mülteci kamplarını abluka altına alan İsrail, şimdi de Filistin'deki insani yardımların öncüsü olan Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşunu parlamentodaki oylama sonucunda yasakladı.

Filistinli mültecilere insani yardım amacıyla 75 yıl önce kurulan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), bugün de Gazze'deki insani yardımın başlıca sağlayıcılarından. Bir yıl boyunca İsrail'in saldırıları sonucunda zor durumda kalan kurumun personeli saldırılar sonucunda hayatını kaybediyor, okul ve sağlık alanındaki hizmet binalarıysa hasar görüyordu.

İsrail, ajansa dair son hamlesini dün yaptı. Parlamentonun yasaklama kararıyla İsrail, kurumu savaş boyunca bilinçli olarak hedef aldığını da göstermiş oldu. Üstelik parlamento, yasaklamanın yanı sıra kurumun "terörizmle birlikte hareket ettiğini" de öne süren bir karar aldı.

Knesset'in kararı neyi öngörüyor?

İsrail parlamentosu Knesset, Filistinlilere en büyük insani yardım sağlayıcısı kurum olan UNRWA'nın 90 gün içinde ülkede yasaklanması için oy kullandı.

Dün geç saatte yapılan oylama 10'a karşı 92 oyla kabul edildi. Knesset, 1967 tarihli bir anlaşma kapsamında faaliyet gösteren ajansın, ilhak edilen Doğu Kudüs, Gazze ve Batı Şeria bölgeleri de dahil olmak üzere İsrail içinde "herhangi bir faaliyet" yürütmesini veya herhangi bir hizmet sağlamasını yasaklamış oldu.

Ayrıca UNRWA'yı "terör grubu" ilan etme yönünde oy kullanan parlamento, böylece BM ajansı ile İsrail devleti arasındaki doğrudan etkileşimi de yasakladı.

UNRWA, çoğunluğu Filistinli mültecilerden oluşan 30 binden fazla kişiyi ve az sayıda uluslararası personeli istihdam ediyor. Başlangıçta istihdam sağlamak ve doğrudan yardım sağlamak amacıyla tasarlanan kuruluşun yetki alanı, hedef kitlesine eğitim, sağlık hizmeti ve sosyal hizmetler sunmayı da kapsayacak şekilde genişletildi.

İsrail'in 'UNRWA Hamas'la işbirliği içinde' iddiası

İsrail yönetimi, Gazze'deki UNRWA personelinin Hamas'ın geçtiğimiz 7 Ekim'deki operasyonuna karıştığını iddia etmişti.

BM, İsrail iddialarını soruşturmaya başladı ve bunun sonucunda dokuz UNRWA personelini işten çıkardı. Ayrıca ABD ve AB, ajansa sağladığı fonu da kısa süreliğine durdurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada, "İsrail'e karşı terörist faaliyetlerde bulunan UNRWA çalışanları hesap vermeli. İnsani bir krizden kaçınmak da önemli olduğundan, Gazze'de şu anda ve gelecekte sürekli insani yardım mevcut olmalı. Bu yasa yürürlüğe girmeden önceki 90 gün ve sonrasında, İsrail'in Gazze'deki sivillere insani yardım sağlamaya devam etmesini sağlamak için uluslararası ortaklarımızla çalışmaya hazırız" dedi.

'Benzeri görülmemiş bir karar'

90 gün içinde yürürlüğe girmesi beklenen mevzuatın, UNRWA'nın Doğu Kudüs genel merkezinin kapatılmasına yol açması ve Refah üzerinden Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasının engellenmesine neden olması öngörülüyor. Diplomatik ilişkilerin kesilmesi, ayrıca İsrail'in yabancı UNRWA personeline giriş ve çalışma izni vermesini ve yardım sevkiyatlarına izin vermek için İsrail ordusuyla koordinasyon sağlamasını engelleyecek.

UNRWA sözcüsü Juliette Touma, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Birleşmiş Milletler'e üye bir devletin, Gazze'deki insani operasyonda en büyük müdahaleci olan bir BM kuruluşunu dağıtmaya çalışması çok çirkin" dedi.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini de, oylamayı "benzeri görülmemiş" olarak nitelendirdi ve "tehlikeli bir emsal oluşturduğunu" söyledi. Lazzarini, "Bu yasa tasarıları, özellikle insanların bir yıldan fazla bir süredir tam bir cehennemden geçtiği Gazze'deki Filistinlilerin acılarını daha da derinleştirecek" dedi.

BM Genel Sekreteri: UNRWA'ya alternatif yok

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, dün gece yaptığı açıklamada "UNRWA'ya alternatif yok" dedi.

Guterres, İsrail'in yasaları uygulaması halinde ajansın BM Genel Kurulu tarafından zorunlu kılınan işleri yapmasının engelleneceğini vurguladı.

BM Genel Sekreteri, İsrail'i BM Şartı ve uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uygun hareket etmeye çağırdı ve "Ulusal mevzuat bu yükümlülükleri değiştiremez" dedi.

Gazze'de geçtiğimiz yıldan bu yana UNRWA tesislerine 453 saldırı düzenlendi.

Uluslararası insani yardım gruplarından kınama

İnsani yardım grupları Oxfam, ActionAid ve Avustralya Uluslararası Kalkınma Konseyi (Acfid) de İsrail'in bu hamlesini kınadı.

ACFID'den Naomi Brooks, UNRWA'nın yardımı olmadan Gazze'de çocuk felci aşılarının neredeyse imkansız olacağını söyledi. "Bu yasa tasarısı, milyonlarca insanın susuzluk, açlık ve hastalıkla karşı karşıya olduğu Gazze'deki uluslararası insani yardım operasyonunu baltalıyor" dedi.

İsrail'in müttefikleri dahi 'endişeli': 'Yaptırımlar uygulayabiliriz' çıkışı

İsrail'in en büyük müttefikleri de, Knesset'in kararının ardından insani yardımların ulaştırılması konusunda endişelerini dile getirdiler.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ülkesinin yasa tasarısının kabul edilmesinden "ciddi şekilde endişe duyduğunu" belirtti ve ekledi: "Bu yasa, UNRWA'nın Filistinliler için yaptığı temel çalışmaları imkansız hale getirme, Gazze'deki tüm uluslararası insani müdahaleyi ve Batı Şeria'da temel sağlık ve eğitim hizmetlerinin sunulmasını tehlikeye atma riski taşıyor."

Starmer, "Gazze'deki insani durum kabul edilemez. Hemen bir ateşkes, rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'ye yapılan yardımlarda önemli bir artış görmemiz gerekiyor. İsrail, uluslararası yükümlülükleri kapsamında Gazze'deki sivillere yeterli yardımın ulaşmasını sağlamalıdır" diye devam etti.

Dışişleri bakanı David Lammy de, dün daha erken saatlerde, UNRWA'nın Knesset'in kararıyla "diz çökertilmesi" durumunda İsrailli politikacılara karşı yaptırımlar uygulanabileceğini öne sürdü.

Günlük bir brifingde konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller da, Washington'un oylamadan "derinden endişe duyduğunu" ve İsrail'i yasanın "uygulanmasını durdurmaya" çağırdığını söyledi. Miller, "ABD yasalarına göre bunun sonuçları olabilir" diye konuştu.

Miller, brifing sırasında UNRWA'nın Gazze'de yardım sağlamada "yeri doldurulamaz" bir role sahip olduğunu ifade etti.

ABD yasası, Washington'un ABD'nin insani yardımını kısıtlayan ülkelere askeri yardım sağlanmasını engellemesini öngörüyor. Ancak bu yasa nadiren uygulanıyor.

Diğer Batı ülkelerinden kınama ve uyarı

Almanya'nın insan hakları politikası ve insani yardım komiseri Luise Amtsberg de, bu hareketin "UNRWA'nın Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki çalışmalarını etkili bir şekilde imkansız hale getireceği, milyonlarca insan için hayati önem taşıyan insani yardımı tehlikeye atacağı" konusunda uyardı.

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, bugün bölgede insani yardımın devam etmesi çağrısında bulundu. Wong sosyal medyada "UNRWA hayat kurtarıcı bir iş yapıyor. Avustralya, İsrail Knesset'inin UNRWA'nın çalışmalarını ciddi şekilde kısıtlama kararına karşı çıkıyor. Avustralya, İsrail'i Gazze'de temel hizmetlerin ve insani yardımın büyük ölçekte sağlanmasını mümkün kılmak için uluslararası adalet divanının bağlayıcı emirlerine uymaya bir kez daha çağırıyor" diye yazdı.

İspanya, Slovenya, İrlanda ve Norveç hükümetleri de, İsrail'in yasağını kınayan ortak bir açıklama yayınlayarak, bunun BM ve çok taraflı sistemdeki tüm örgütlerin çalışmaları için "çok ciddi" bir emsal oluşturduğu konusunda uyardı.

Belçika da, Knesset'in oylama kararından "derinden üzüntü duyduğunu" kaydetti.

Oylama öncesi uyarmış ama '7 Ekim'i kınamaktan' geri durmamışlardı

Kanada, Avustralya, Fransa, Almanya, Japonya, Güney Kore ve İngiltere dışişleri bakanları, Pazar günü yasaya karşı olduklarını dile getirerek, bunun "yıkıcı sonuçlara" yol açabileceğini belirtmişlerdi.

Dışişleri bakanları oylama öncesinde yaptıkları açıklamada, UNRWA'nın "Gazze, Doğu Kudüs, Batı Şeria ve bölge genelinde Filistinli mültecilere temel ve hayat kurtarıcı insani yardım ve hizmetler sağladığını" anımsatarak, "Çalışmaları olmadan, Gazze ve Batı Şeria'da eğitim, sağlık hizmeti ve yakıt dağıtımı gibi bu tür yardım ve hizmetlerin sağlanması, özellikle Kuzey Gazze'de zaten kritik ve hızla kötüleşen insani durum üzerinde yıkıcı sonuçlar doğuracak şekilde ciddi şekilde engellenecektir. UNRWA ve diğer BM örgütleri ve ajanslarının, görevlerini etkili bir şekilde yerine getirerek, insani yardım ve desteklerini en çok ihtiyaç duyanlara tam olarak ulaştırabilmeleri hayati önem taşımaktadır" ifadelerini kullanmıştı.

Aynı açıklamada, aralarında İsrail'in en yakın müttefiklerinin de bulunduğu dışişleri bakanları, Hamas'ın 7 Ekim operasyonunu kınayarak, UNRWA'nın "bireysel çalışanların terör örgütlerine destek verdiğine ilişkin iddiaları ele almak için adımlar attığını" söyledi.

Açıklama, "UNRWA'yı, tarafsızlık ilkesine olan bağlılığını göstererek reform yolunda bir öncelik olarak devam etmeye ve faaliyetlerinin tamamen kendi yetkisiyle uyumlu kalmasını sağlamaya çağırıyoruz. Bu süreci aktif olarak izlemeye ve desteklemeye devam edeceğiz" diye sonlandı.

UNRWA nedir, ne zaman kuruldu?

UNRWA, 1948 Arap-İsrail savaşından sonra yerinden edilen yüz binlerce Filistinli mülteciye yardım sağlamak için 1949'da kuruldu. Ajans şu anda İsrail'de ve yakın ülkelerde yaşayan milyonlarca Filistinliye destek sağlıyor. Destek alan Filistinlilerin çoğu yurtlarını terk etmiş durumda ve mülteci kamplarında yaşıyor.

UNRWA, 70 yıldan uzun süredir Filistin topraklarında ve başka yerlerdeki Filistinli mültecilere yardım, okul, sağlık hizmeti ve destek sağlıyor. UNRWA'nın Gazze'de 13 bin personeli var.

Son dönemde, UNRWA, İsrail'in Gazze'deki saldırıları nedeniyle ciddi zorluklarla karşı karşıya kalıyordu. Bu saldırılar sonucunda birçok okul ve sağlık merkezi zarar gördü, kurumun çalışanları da hayatını kaybetti. Ayrıca, bazı ülkeler, UNRWA'ya sağladıkları finansmanı askıya alma kararı almıştı. Bu durum, Filistinli mültecilere yönelik yardımların sürdürülebilirliği açısından halihazırda büyük bir tehdit oluşturuyordu.

Bugün 1,9 milyondan fazla Filistinli yerinden edilmiş durumda ve Gazze Şeridi yaygın yiyecek, su ve ilaç sıkıntısıyla karşı karşıya.