Soma’da 301 madencinin ölümünden sorumlu isimlerden biri hâlâ TKİ'de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Usulsüzlüklerin, denetimsizliğin sürdüğü madenlerde facia zinciri kırılmıyor. En son göçük meydana gelen Çayırhan'sa birkaç yıllık kârına satıldı.
Haber Merkezi
Türkiye’de son yıllarda yaşanan maden faciaları, denetim mekanizmalarındaki ciddi eksiklikleri ve usulsüzlükleri bir kez daha gözler önüne serdi.
Soma, Ermenek, Amasra ve İliç’te yüzlerce maden emekçisinin hayatını kaybettiği kazaların ardından neredeyse hiç önlem alınmadı. İhmallerin sürerken sorumlular da cezasız kaldı, hatta terfi ettirildi.
Soma faciasında adı geçmeyen isim: Mehmet Uygun
Bu tablonun tepesinde yer alan sebeplerden biri ve en önemlisi de özelleştirme.
Son günlerde Ankara'daki Çayırhan Maden Tesisleri birkaç yıllık kârına Akçadağ İnşaat Enerji Madencilik'e altın tepside sunuldu. Daha devir gerçekleşmeden de bir göçük meydana geldi.
Çayırhan’da bir ay önce yaşanan ve 13 işçinin yaralandığı göçükte sorumlu isimlerden Mehmet Uygun, devir öncesi sahayı işleten TKİ iştiraki Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin (KİAŞ) yöneticisi.
Uygun aynı zamanda TKİ Genel Müdür Yardımcısı.
2014 yılında Soma’da yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası sırasında TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri) İş Sağlığı ve Güvenliği Dairesi Başkanı olan Mehmet Uygun, kaza ile ilgili yargılamalarda hiç gündeme gelmedi.
Tutanaklarda adı geçmeyen Uygun’un İşletme Dairesi'nden gelen projelerin, daire başkanlığını yürüttüğü İş Sağlığı ve Güvenliği Dairesi Başkanlığı tarafından iş sağlığı ve güvenliği açısından değerlendirdiği bir döneme denk gelmesine rağmen Soma faciasında, kendisi hakkında hiçbir soruşturma açılmadı. Aksine, Uygun, facia sonrası TKİ Genel Müdür Yardımcılığı’na terfi ettirildi ve halen bu görevi sürdürüyor. Ayrıca KİAŞ yönetim kurulunda da yer alarak çifte maaş alıyor.
Yargıdaki şaibeli değişiklikler ve cezaların hafifletilmesi
Uygun'un da sorumluluğun bulunduğu Soma faciası sonrası yargılama süreci de skandallarla ilerledi.
Soma davasında, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 3 üyesi değiştirilerek, sanıkların "olası kast" yerine "bilinçli taksir"le yargılanması sağlandı. Bu değişiklik, cezaların en düşük seviyede kalmasına yol açtı.
Davada yargılanan 18 kamu görevlisinin tamamı, 5 ay ile 6 ay 7 gün arasında değişen sembolik cezalar aldı ve "hükmün açıklanmasının geri bırakılması"yla hiçbiri cezaevine girmedi.
Birkaç yıllık kârına satılmıştı: Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesi onaylandı | ![]() |