Hemen her gün haberlerimize getirilen "erişim engeli" kararlarını okura duyurmak ve "kamu yararı"nın ne olduğuna okurun karar vermesi için hazırladığımız soL TV'nin "soL'a Sansür" programı daha ilk bölümüyle sansüre uğradı.
Konu Tosyalı Holding'in İskenderun'daki demir çelik fabrikasında 8 Kasım Çarşamba günü meydana gelen patlama.
Oğuz Çetin adlı işçinin yaşamını yitirdiği, 13 işçinin yaralandığı patlamanın görüntüleri hızla yayılmış, yanan işçinin üzerine damacanayla su döküldüğünü gösteren görüntüler büyük tepki çekmişti.
İşçilere bu korkunç olayın yaşatıldığı fabrika İSO 500 listesinde yer alan Tosyalı Holding'e ait 3 şirketten biri olan Tosyalı Demir Çelik Sanayi A.Ş’nindi. Şirket 2022'de üretimden net satış miktarını önceki yıla göre iki buçuk katına çıkarmıştı.
Tosyalı Holding avukatı hemen mahkemeye başvurdu. soL'un fabrikadaki patlamaya ilişkin henüz görüntüler yayılmadan önce ilk bilgileri verdiği haberi ve soL editörü İrem Yıldırım'ın, Tosyalı Demir Çelik Sanayi A.Ş’nin elde ettiği kârlara ilişkin özel haberi dahil 3 haberi erişime engelletti.
İskenderun 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin gerekçesi, yanan işçinin üzerine damacanayla su dökülmesine dair görüntülerde “başka işçilerin görünmesi ve rızalarının alınmamış olması"ydı. Hakimlik, kararında bu görüntülerin "başkaları tarafından izlenmesinde herhangi bir kişisel veya kamu yararının bulunmadığı"nı öne sürüyordu.
soL TV'de "soL'a Sansür" programının ilkinde bu erişim engellerini konu edindik ve programı Cumartesi günü "soL TV | soL’a Sansür: Tosyalı Holding, damacana, devasa kârlar, ucuz hayatlar…" başlığıyla yayımladık.
Anlaşılan Tosyalı Holding AŞ avukatının haftaya başlar başlamaz ilk işi programa ve programla ilgili haberler ve sosyal medya paylaşımlarına erişim engeli getirilmesi için mahkemeye başvurmak oldu.
Mahkeme bugünkü başvuruya ilişkin jet hızıyla karar verdi ve Erişim Sağlayıcıları Birliği'nden soL'a e-postayla sansür talimatı geldi.
Hakimliğin bu kez öne sürdüğü gerekçedeyse açık bir gerçeğe aykırılık var. Hakimlik kararında video paylaşımlarında herhangi bir sansür uygulanmadığını öne sürüyor. Oysa soL TV'nin programında işçilerin patlama anında ve sonrasındaki görüntüleri bulanıklaştırılarak veriliyor.
Ancak belli ki Tosyalı'nın derdi başka. Haberin duyulmasında, görülmesinde "kamu yararı" görmüyorlar çünkü her yıl artırdıkları akıl almaz kazançların neyin pahasına olduğunu kimseler anlamasın istiyorlar.
soL'a Sansür"ün ilk bölümünden aktaralım:
"Biz görevimizi yapıyoruz. Bu bozuk düzenin çarklarının nasıl işlediğini olanca gerçekliğiyle kamuoyuna anlatıyoruz. Yargıdan, 'bu haberi kaldıracaksınız' kararı geldiğinde buna uyuyor kaldırıyoruz. Kaldırmazsak, ceza kesiyor. Kaldırıyoruz. Sonra da size anlatıyoruz. Neyin kamu yararına olduğuna siz karar verin."
Anlatmaya devam edeceğiz: