soL TV | Gündem Özel: Putin'in açıklaması ne anlama geliyor?

Gündem Özel programında Gökhan Kazbek sordu, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ile emekli diplomat ve TKP Danışma Kurulu üyesi Engin Solakoğlu yanıtladı.

Haber Merkezi

Ukrayna ile Rusya arasında Batı ve ABD destekli tansiyon artarken, Putin'in hamlesi kadar konuşması da yankı uyandırdı.

soL TV'de Gündem Özel programında Gökhan Kazbek sordu, TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ile emekli diplomat ve TKP Danışma Kurulu üyesi Engin Solakoğlu yanıtladı.

"Bu hamle ne anlama geliyor? Putin'in Sovyetler eleştirisinin haklılığı var mı? NATO bunu mu istiyordu? Savaş çıkar mı? Krizin ekonomik sonuçları ne olur?" sorularının yanıtlanacağı programı soL TV'den izleyebilirsiniz.

Putin'in konuşması ne ifade ediyor?

'Sovyetler Birliği'nin yıkılması bütün dünyanın güvenlik problemi oldu'

Kemal Okuyan: Putin'in açıklaması çok şaşırtıcı değil. Genellikle soğukkanlı, Rus bürokrasisi daha kontrollü, ne yaptığını bilir görüntüsü verir. Dün panikle, asabiyetle hareket eder görüntüsü verdi.

Dünkü hamle ve bu hamleyi gerekçelendirişi birden fazla açıdan önemli.

Sovyetler Birliği dağıldığından bu yana NATO'nun, emperyalist ülkelerin 2. Dünya Savaşı sonrası şekillendirdiği dünyayı ortadan kaldırmaya çalıştıklarını söylüyorduk. Sovyetlerin yıkımı bunun en önemli adımıydı, Kafkaslardaki savaşlar, Yugoslavya'nın dağılışı bunların parçarlarıydı.

Rusya'nın tezi ise bu meydan okumaya karşıydı hep. Rusya 2. Dünya Savaşı sonrası şekillenen dünyaya dokundurtman diyordu, dün Rusya 'Ben de artık tanımıyorum' demiştir. Rusya bunu Rus İmparatorluğu'na giderek yaptı. Ukrayna diye bir devletin olmadığını söyledi. 'Biz yarattık' dedi, biz derken de Sovyetler Birliği'ni suçladı. 

Putin dün Sovyetler Birliği'ni çizdi, 'Rus İmparatorluğu'nun topraklarıydı, gereksiz şekilde kaybettik' dedi. Hangi imparatorluk, dağılmış, çürümüş, ordusu paramparça olmuş Rusya. Oraya yaslanmaya kalktığı anda kendi devletinin meşruiyetini de çiziyor.

Putin'in Sovyetler Birliği'nin bugünkü Ukrayna'yı yarattığı ve güvenlik sorusu hediye ettiği iddiası... Bunun nasıl bir temeli olabilir? 70 küsür yıl Sovyetler Birliği'nden insanlar kardeşçe, özgürce yaşadı. Bütün bunların üzerini çiz, Sovyetler Birliği'nin mirasının üzerine çök, sonra da 'Sovyetler Birliği başımıza bela etti'. Gitsin Putin Sovyetler Birliği'ni yıkan arkadaşlarından hesap sorsun eğer bir güvenlik problemi arıyorsa, üstelik bu güvenlik problemi sadece Rusya'nın değil, bütün dünyanın oldu.

'Putin aslında ABD ve NATO'nun istediği şeyi yaptı'

Putin aslında ABD ve NATO'nun istediği şeyi yaptı, bundan sonra NATO'nun doğuya doğru genişlemesi, onu konuşuruz. Tabii ki NATO baş belası bir terör örgütü, emperyalizmin en önemli aygıtı. Dün Rusya dedi ki gücü gücüne yetene. Buradan emperyalist güçler arası, kapitalist güçler arası kanlı bir hesaplaşmadan başka hiçbir şey çıkmaz. Olan ezilen emekçilere, halklara olur.

'Öfkeyle hareket etmek Rus halkı için iyi sonuçlar getirmeyecek bir şey'

Engin Solakoğlu: ABD'nin planlarını uzun zamandır söylüyorduk, yazıyorduk. Önce Rusya'yı sıkıştırma, sonra Çin'i hedef alma. Görünen o ki, ABD yönetimi kendisi açısından zor bir durunda. ABD'nin ekonomik durumu doğrudan Çin'le mücadele etmeye elverişli değil, iç siyasette Demokratlar kan kaybetti, Trump akbaba gibi bekliyor. Önümüzdeki dönemde yapılacak senato seçimlerinde kaybetme ihtimalleri yükseliyor, ABD'ye kolay, uygulanabilir bir başarı gerekiyor. Uluslararası ilişkilerde benzetmeler tehlikelidir ama dün Putin'in konuşmasını izlerken çok çok uzaklardan Saddam Hüseyin görür gibi oldum. Yani tıpkı onun gibi arkadan itilmiş, sıkıştırılmış, bana göre Rusya'da çok övdüğümüz, organize, Sovyetler Birliği'nden alınan devlet aklından çıkıp öfkeyle hareket edip hata yapmaya yakın bir hareket tarzı gördük. Bu bana göre Rus halkı için iyi sonuçlar getirmeyecek bir şey.

Putin Atlantik ittifakının bölünmüşlüğünden yararlanıyor diyorduk ama Putin öyle bir adım attı ki, o ittifakın konsolide olmasını sağladı. Kuzey Akım 2'nin durdurulması adımı bunun yansıması.

İki bölgede bir karşı askeri operasyon ihtimali var mı, bu şimdi yüksek ihtimal gözükmüyor. NATO müdahil olmayacaksa Ukrayna'nın boşu boşuna başını bıçağın altına atmayağı düşünülebilir. Bu tekrar diplomasi ve ekonomik yaptırımlar üzerinden ilerleyecek, bunun kime ne getireceğine bakmamız lazım.

'Önümüzdeki süreç yeni hamlelerin üst üste geleceği bir dönem olacak'

Kemal Okuyan: Artık önümüzdeki süreç yeni hamlelerin üst üste geleceği bir dönem olacak. Burada NATO kendi iç konsolidasyonunu ne kadar sağlar bunu göreceğiz ama şunu unutmayalım Ukrayna ve Rusya enerji, tahıl, metali de eklemek gerek, bu gerilim dünyaya ekonomik açıdan çok büyük sonuçlar doğuracak. Bunun Türkiye'ye başka yansımaları da var. Türkiye'ye gelen turistin yüzde 27'si bu iki ülkeden geliyor. Türkiye bu enflasyon tablosunda turist çekmeye çalışarak hareket ediyor.

Peki, ne yapabilirler? Nasıl devam eder bu iş... Rusya'nın bu adımı öngörülebilir bir adımdı. İşgal diye formüle ediyordu NATO, şimdi başka bir şey oldu. Rusya Ukrayna'nın önemli bir bölgedesinde ortaya çıkan iki siyasi birimin bağımsızlığını tanıdı, şimdi buraya ciddi bir askeri yardım gidiyor. Batı buna işgal demeye başladı. NATO'nun burada bütünlüklü hareket edebileceğini düşünebiliriz, askeri yanıt vereceğiz dememişlerdi, kuşatmaya devam edecekler Rusya'yı. 2014'te Kırım'ın ilhakı sırasında ortaya çıkan heyecan yok Rusya'da, Rus halkı savaş da istemiyor. O yüzden şunları hesap etmemiz gerekiyor, bu yaptırımlar, ki Rusya enerji ihracatına dayalı bir ülke, bu yaptırımların Rus halkı üzerinde etkisi olmayacağını söyleyemeyiz. Rusya'da ciddi bir yoksulluk var.

'Kapitalizm bütün dünyada tekliyor'

Sovyetler Birliği'ni bir kalemde çizmeye kalktı Putin. Bugün Rusya'da en zengin yüzde 10'un ülkenin zenginliğinden aldığı pay yüzde 80'e çıkmış durumda. Bu dünyada benzeri olmayan oranlardan birisi. Bunun tek çıkışı olabilir. Buna Ukrayna ve Polonya gibi gericiliğin, ırkçılığın en yüksek olduğu ülkeleri de katarak söylüyorum. Avrupa'da savaşa karşı bir ses yükselmeli, bu ses emekçi halkın olmalı. Öyle jeopolitik dengeler, Rus ayısı ayağa kalktı, güvenliğimiz tehlikeden çıkması gerek bu işin. Bir emekçi karakterle mücadele başlaması lazım. Rusya'da da yine emekçi halkın biz Sovyetler Birliği'ni, yeni bir işçi iktidarını yeniden istiyoruz demesi lazım. Milliyetçileri milliyetçilerle, sömürücülerle sömürücüleri karşılaştırmakla olmaz.

Bu ihtimal var, kapitalizm bütün dünyada tekliyor. Bunun sorgulanmasını büyük bir harekete dönüştürmeyen şey komünist hareketin zayıflığı. Rusya'da da zayıf, Avrupa'da da zayıf. Yoksa kapitalizmin devam etme yeteneği zayıf. Şimdi herkes soruyor, Rusya haklı mı değil mi? Neden o zeminde hak arıyoruz, yerin dibine girsin Ukrayna yönetimi. 

'NATO'nun askeri bir operasyon yapmayacağından hemen hemen emin olabiliriz'

Engin Solakoğlu: Ukrayna 2014'teki baya baya gerici faşistlerin etkisiyle yapılan hükümet değişikliğiyle aklını, egemenliğini, ABD'ye teslim etmiş durumda. Ukrayna'dan bu kriz çerçevesinde hiç kimse bilgece hareketler beklemiyor. 

Hepimizde şöyle bir refleks oluyor, NATO'nun bir emperyalizmi var, yıllardır Rusya'yı çevreliyor, o yüzden Rusya'nın yaptığı öz savunma gibi görünüyor. Ancak bir yandan da Kemal'in işaret ettiği eşitsizlik var. Açıkçası tanesi 100 milyon avroluk yatlarda dolaşan oligarkların üzerinde yükselen ve onların simgelediği bir rejimi ben sosyalist olarak neden savunacağım, düşmanımın düşmanı dostumdur demek bana göre bir ilkelliktir. Orada da bir sömürü var, en kötüsü milliyetçilik var. O kadar daraltılmış bir milliyetçilik ki, panslavizmi de geçtik, sadece Ruslara geldik, en hakiki Ruslara kadar indik.

NATO'nun askeri bir operasyon yapmayacağından hemen hemen emin olabiliriz. Hiç kimse Ukrayna için askerlerini öldürmez. Bunlar ciddi ekonomik yaptırımlarla sınırlı kalacaktır diye düşünüyorum. Bunların aşamalı olacağını düşünüyorum. Bu yaptırımlar sonrası Türkiye'nin bir seçimle karşı karşıya kalacağını düşünüyorum. Kendi işine gelen yaptırımları karşılamak dışında bazılarını görmezden gelerek gitmesi mümkün olabilir. 

'ABD'nin stratejisi bu ittifakı ortadan kaldırmak'

Kemal Okuyan: Çin Halk Cumhuriyeti uzun bir süredir bu tür başlıklarda telaşsız bir politika izliyor, çünkü Çin'in yüksek profili ekonomide, sessiz sedasız kendi yayılmasını gerçekleştiriyor. Sadece kendi bölgesindeki politikalarda aktif bir dış politika yürütüyor.

ABD ile Fransa ve Almanya arasındaki çelişkilerden söz ederiz ama Rusya ve Çin arasında da güllük gülistanlık bir ilişki yok. ABD başından bu yana biliyor ki, Çin ve Rusya'yı birbirinden ayırmadan baş etmek çok zor. Buradaki asıl lokma Çin, Rusya'yı Sovyetler'den sonra aradan çıkarmayı denediler. O kadar aç gözlü davrandılar ki, Rusya belli bir refleksle buna karşı konumlandı.

Ukrayna'daki gerilim bir noktaya gelir ve donabilir. Gerilim orada durur ama yeni hamle yapmaktan vazgeçerler, Rusya'yı kuşatır, muazzam bir askeri yığınak yapar... Yani Rusya'nın kuşatılması aslında tamamlandı gibi, dünkü hamleden sonra NATO'nun Rus sınırına yaklaşması daha da gerçek hale geldi. Böyle baktığımızda önümüzdeki dönemde belki de Rusya'yı bu yaptırımlarla Çin'den koparmaya dönük yeni hamleler gerçekleştirecek. ABD'nin stratejisi kesinlikle bu ittifakı ortadan kaldırmak.

Engin Solakoğlu: ABD'den bakınca Moskova ve Pekin aynı çizgide görünür. Oysa Rusya'nın uzakdoğu bölgesine gittiğinizde Pekin düşman ülke kentidir. Rusya'nın hazırladığı tehdit konseptlerinde Çin önemli bir tehdittir, özellikle demografik tehdit olarak tarif edilir. 

Rusya Çin'i tehditsiz, koşulsuz dost olacak görecek kadar enayi bir ülke değil. Burada doğal bir ittifaktan söz edilemez. Buna bu şekilde bakmak ABD'nin astigmatıdır. 

'Türkiye Ukrayna ile Rusya arasında kalmış durumda değil'

Kemal Okuyan: Türkiye'de son yıllarda ABD'nin Batı'yla ilişkilerini düzeltmek perspektifiyle hareket ettiğini biliyoruz, burada biraz yol da aldılar. S-400 meselesini, krizini dondurmayı becerdiler. Ukrayna'nın silahlandırılmasında Türkiye baya rol oynuyor. AKP iktidarı açısından Türkiye'nin NATO'ya bağlılığı açıklamaları birbiri ardına geliyor. Türkiye Ukrayna ile Rusya arasında kalmış durumda değil. Türkiye NATO üyesi bir ülke olarak Rusya'yla geliştirdiği ilişkileri nasıl sürdüreceğini düşünüyor, bir arada kalmışlık yok.

Rus tehdidine Erdoğan da yatırım yapacaktır. Karşısında Çin karşıtlığında çok istekli bir İyi Parti var, CHP neredeyse NATO bayrağıyla yürüyüşe çıkacak.

Bugün birisi 'Gördünüz mü NATO karşıtları, NATO olmasaydı Putin Kars'ı, Ardahan'ı istiyordu' diyor. Bu nasıl bir dangalaklık? NATO mu Türkiye'nin güvenliğini koruyor, NATO bütün dünyaya savaş getirir. Kontgerilla örgütlemiş, darbeler yapmış, bütün ülkelerin iç işlerine karışmış NATO.  

'NATO'nun çıkarları için tırnağımızı oynatmayacağız'

Örgütlenelim ve mücadele edelim, bu düzen bizi saçma sapan bir şeyin içine itiyor. Özgürlüğü, kurtuluşu NATO'dan arar hale gelen bir ülkeden söz ediyoruz. Biz bağımsız, eşit, özgür bir ülke kuracağız. Buna hayal diyenler o kan denizinde boğulsun çok meraklılarsa. Biz tırnağımızı oynatmayacağız NATO'nun çıkarları için.

'Türkiye'nin dış politikası NATO altyapısıdır, değişmesi de sosyalizm ve planlamayla mümkündür'

Engin Solakoğlu: Türkiye'yi yöneten kadronun neyi tercih edeceğini konuşurken birinci tercihini hep göz önünde tutmak zorundayız. Birinci tercihleri iktidarda kalmaktır. 

Türkiye'nin dış politikası, burjuvazisinin yapısı, her şeyi NATO altyapısıdır. NATO Türkiye'deki burjuva iktidarının altyapısıdır. 

Bu durumdan artık vazife çıkartmak, sistemin daha fazla ilerleyemeceğini anlayabilenlere anlatmak, anlayamayanlara da dayatmak zamanıdır. Bunun değişmesi de sosyalizm ve planlamayla mümkündür.

'Biz NATO'yla mücadeleyi emekçi halkın mücadelesine çeviririz'

Kemal Okuyan: Ortada bir gerçek var ABD ve NATO her tarafa saldırıyor. Bu saldırının sadece askeri işgaller boyutuna bakıp arka planına bakmazsak hata yaparız. Bunun arkasında sömürü ilişkileri yatıyor ve eğer sömürü ilişkileri egemense birileri hegemonya kurar. Daha önceleri sosyalist karakterler taşıyan yeni aktörler vardı dünyada. Çin sömürü ilişkileriyle büyüyor ve böyle bir ülkenin dış politikası adil olamaz. Tabi ki bu ülkeleri NATO'yla, ABD'yle özdeşleştirmiyoruz ama dünyada bir sömürü sistemi var. ABD'nin hegemonyası bitse savaşlar ortadan kalkmayacak. Rusya saldıran ABD olduğu için kendini hep meşru gösterdi ama hep bir milliyetçi pozisyonda durdu. Sömürü ilişkisi olan ülkedeki sömüren sınfın çıkarını tüm halkınmış gibi yansırmaktır milliyetçilik. Bu Rusya'da da böyle. Bunun NATO, ABD emperyalizmi karşısında sağlıklı bir konum olabileceğini söyleyebilir miyiz? Rusya da yayılmaya çalışıyor. Üstelik de burdaki sonradan görme zenginler barbarca saldırdı. O nedenle de milliyetçilik panzehir olamaz. Sovyetler ortadan kalkınca barış gelmedi, sömürü ilişkileri sürüyor. O zaman biz sömürücülere karşı çıkalım. TKP o nedenle 'NATO yayılmacılığının panzehiri Rus milliyetçiliği değil sosyalizmdir' dedi.

Tarihi çarpıtıp, 'Ukrayna'ya gereksiz topraklar verdiler. Onlar Rus topraklarıydı' demek, Rus İmparatorluğu'nu diriltmeye kalkmak demektir ki, Putin'in buna gücü yetmez.O yüzden TKP'nin tutumu da çok net. Biz NATO'yla mücadeleyi emekçi halkın mücadelesine çeviririz. Şu ya da bu milliyetçiliğin mücadelesine değil.