Siyonist şirketin bilançosu

Bu Siyonist liderlerin çoğu dolar milyoneri/milyarderleridir ve savaşı sona erdirmemek için her türlü oyuna hazır oldukları çoktan ispatlamışlardır.

Erdal Topparmak

Siyonizm denen şirketin esas patronu emperyalizmdir. Siyonist liderlerse CEO ve yönetim kurulu üyeleridir. Siyonist liderler, Yahudi halkını İsrail kurulmadan önce bu yapılanmanın inşası için bir malzeme olarak görmüş, Nazi Soykırımı ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Yahudilerin “özgür dünya” saflarında kalmaları ve “devrimciliğe bulaşmamaları” için onlardan bir ayrıcalıklı sınıf yaratmayı amaçlamıştır. Nazi Soykırımını Filistinlilerin etnik temizliği için bahane olarak kullanan bu Siyonist liderlerin çoğu dolar milyoneri/milyarderleridir ve savaşı sona erdirmemek için her türlü oyuna hazır olduklarını çoktan ispatlamışlardır.

Şirketin son bir yıllık bilançosuna göre İsrail,

  • Yüzde 70'inden fazlası çocuk ve kadın olmak üzere yaklaşık 50 bin Filistinliyi katletti,
  • 2 milyon kişiyi yerinden etti, 
  • Yaklaşık 4 bin katliam yaptı,
  • Filistin'i ekonomik sıkıntıya sokmak için yaklaşık 100 bin işçinin çalışma izinlerini dondurdu,
  • Gazze’de 1,5 milyon insanı gıda güvenliğinden yoksun hale getirdi, 
  • Ayda ortalama 20 gazeteciyi öldürdü,
  • 100 Filistinli akademisyen ve araştırmacıyı katletti, 
  • ve Filistinlilerin boşalttığı bölgelerde, savaş ortasında, bazıları “lüks-havuzlu” diye reklamı yapılan yeni İsrail yerleşimleri kurdu.

Prestijli tıp dergisi Lancet’e göre, doğrudan öldürülen her Filistinli için 4 Filistinli dolaylı yoldan öldü veya ölecek. Sonuçta savaş koşulları nedeniyle ölümlerin 186 bine, hatta daha fazlasına ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da, 7 Ekim 2023’ten önceki 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun yüzde 8’inden fazlasına denk geliyor.

Yakıt ve elektrik yokluğu, altyapı hasarı, kanalizasyon sistemleri ve hijyen koşullarındaki bozulma, gıda güvenliği sorunları, hastanelerin kullanılmaz hale gelmesi, bulaşıcı hastalıklar, yardım ekiplerine yapılan saldırılar bu dolaylı ölümlerin nedenlerinden bazıları. İsrail ayrım yapmadan hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, ekmek fırınlarını, BM binalarını ve kültür merkezlerini bombalıyor. Hiçbir bölgesel savaşta katledilen sağlıkçı, BM personeli, gazeteci sayısı bu düzeye ulaşmadı.

Gazzeli çocuklarda enfeksiyon riski 7 Ekim 2023 öncesine göre 23 kat arttı. Yaklaşık 20 yıl önce kökü kurutulmuş olan çocuk felci, savaş nedeniyle yeniden ortaya çıkmış durumda. Sokaklarda foseptik taşkınları olurken, İsrail ambargosu nedeniyle temizlik ürünleri bulunamıyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, çocuk felci aşılamasının yapılabilmesi için insani ateşkes talep etti: "Gazze'de savaş tüm vahşetiyle devam ederken aşılama kampanyası yapmak olanaksız".

Elbette Siyonizmin fütursuzluğu bundan ibaret değil. İsrail zindanlarında işkence, istismar ve tecavüzler oldukça yaygın. Siyonist şirketin çürümüşlüğünün önemli bir vukuatı da hapishanedeki erkek mahkumlardan birine yapılan toplu tecavüzdü. Kurban hastaneye barsak yırtılması, akciğer ve rektumda ciddi yaralanma ve kaburga kırıklarıyla yatırıldı. Suçlu askerlerin avukatı mahkuma tecavüzü nefs-i müdafa olarak savundu. Suçlular tutuklandı, ancak daha sonra bazı silahlı yerleşimciler tarafından hapisten kaçırıldılar, bu sırada görevli gardiyan ve polisler olayı seyretmekle yetindi.

Burada küçük bir parantez açalım. Zat-ı muhteremin adı Vladimir Jabotinsky. Bir Siyonist lider olarak 1. Dünya Savaşı’nda İngiltere’ye giderek Rusya’dan İngiltere’ye göç etmiş olan İngiliz Yahudilerini tehdit etti; İngiltere ile anlaştığını, kendi kurduğu Yahudi ordusuna katılarak Filistin cephesinde Osmanlı’ya karşı savaşmalarını, aksi halde İngiltere tarafından Çarlık Rusya’sına geri yollanacaklarını söyledi. Ancak, çoğunluğu devrimci olan bu Yahudiler savaşmayı kesinlikle reddederek hem Siyonizme, hem de İngiltere’ye geri adım attırdı. Bunun üzerine Jabotinsky Filistin Yahudilerinden Siyon Katır Birliği’ni kurup Filistin cephesine yolladı. Esas marifetiniyse Sovyet İç Savaşı sırasında gösterdi; İç Savaş boyunca yaklaşık 1600 pogromla 100 bin Yahudi'nin ölümüne neden olan Beyaz Terör ile işbirliği halinde Kızıl Ordu'ya karşı savaştı. Bu nedenle Yahudiler tarafından eleştirilince de şu cevabı verdi: “Öldüğümde mezar taşıma şöyle yazın: ‘Bu adam pogromcularla işbirliği yaptı’”.

İşte bu Vladimir Jabotinsky, günümüzde İsrail’in başında olan Likud Partisi’nin esas kurucusu olarak kabul edilmektedir. Siyonist liderler, sınıfsal konumları gereği halkları umursamayan elitist kararlar alırlar; emperyalizmle yek vücut olduklarından dolayı da ar damarına ihtiyaç duymazlar. Nitekim, Likud Partisi'nin milletvekillerinden Hanock Milwidsky, Filistinli mahkumlara tecavüz edilmesinin yanlış olmadığını savundu. Savaş suçlusu Netanyahu ise ABD Kongresi'nde yaptığı bir saatten az süren konuşması sırasında tam 58 kez ayakta alkışlandı. Süregelen vahşetin “medeniyet” ve “barbarlık” arasında bir mücadele olduğunu söyledi. Netanyahu’nun yalanları yaratıcılıktan oldukça yoksundu. Sovyet İç Savaşı devam ederken emperyalizmin itibarlı adamı Winston Churchill, devrimin üzerine çullanan 14 ülkeyi tekmili birden "medeniyet", devrimcileri de "barbar" olarak nitelemişti. Bundan 20 yıl sonra Naziler, Sovyetleri, Asyatik barbarlığın temsilcileri, kendilerini de medeniyetin hamileri olarak göreceklerdi. Netanyahu, kendini ve seslendiği örgütlü haydut güruhunu “medeniyet”, binanın dışında toplanan, aralarında Max Blumenthal ve Aaron Mate gibi Yahudi kökenli aydınların da yer aldığı 100 bin protestocuyu "İran ajanı" ve "kullanışlı aptal" ilan etti.

İsrail’in soykırımı, özellikle emperyalizmin iki başat ülkesinde, ABD ve İngiltere'de, güçlü bir anti-Siyonist ve Filistin yanlısı hareketin oluşmasına neden oldu. Bu hareketlerde çok sayıda genç Yahudi de ülkelerinin silah desteğiyle onbinlerce Filistinlinin katledilmesine karşı mücadeleye katıldı. ABD’nin 45 eyaletinde, 130 okul ve üniversiteden öğrenciler Gazze’deki soykırımın durdurulmasını, İsrailli firmalara yapılan yatırımlara ve İsrail’e silah satışına son verilmesini, İsrail'le akademik ve bilimsel işbirliğinin sonlandırılmasını talep etti. Jewish Voice for Peace şu açıklamayı yaptı: “İsrail bir yılda Filistin’e 70 binden fazla ABD yapımı füze fırlattı. İsrail ordusu, ABD işbirliği sayesinde Siyonizmin mutlak hedefine, yani Filistin halkının etnik olarak tamamen yok edilmesi amacına ulaşmak için çalışıyor.” Özgür dünyanın lider ülkesindeki protestolara katılan 3 bin kişi "ifade özgürlüğü" kapsamında tutuklandı. Filistin yanlısı söylemleri nedeniyle Muhlenberg Üniversitesi akademisyeni Yahudi kökenli Prof. Maura Finkelstein’ın işine son verildi, daimi kadrosu da iptal edildi. 

Aşağıdaki bir yıllık kısa kronolojik sıralamada da görüleceği gibi savaş boyunca işgal edilen bölgelere binlerce yeni yerleşim alanı yapıldı. Ancak, sonu gelmeyen savaşın iki önemli fonksiyonu daha var; birincisi tüm dünyada İsrail’e artan tepkiye paralel olarak anti-semitizmi körüklemek, böylece dünyadaki tüm Yahudilere bir şekilde Holokost’un tekrar edebileceğini düşündürerek İsrail’in onlar için gerektiğinde kurtarıcı olacağına inandırmak ve finansal desteklerini almaktır. Ayrıca, en basit şekliyle anlatmamız gerekirse, Kuzey Amerika’ya ilk yerleşen beyazlar, Amerikan yerlileriyle neden işbirliği yapmadıysa, Siyonizm var oldukça Yahudiler ve Arapların da bu haydut düzenini sonlandırmak için bir araya gelmeleri çok zor olacaktır. İsrail’deki Arap ve Yahudi halkları arasında çekişmenin sürekliliğini garanti alarak birlikte hareket etmelerine engel olmak, mali oligarkların güdümündeki Siyonist liderlerin çıkar düzeninin tüm aşırılıklara rağmen devam etmesini sağlayacaktır. İşte bu yüzden, hem İsrail, hem de dünya Yahudilerinin (ve tüm halkların) Filistin karşıtı prostestoları dikkate alınmalıdır. Bu hengame içinde tüm Yahudileri İsrail yanlısı gibi görmenin de sadece ve sadece anti-semitizmin yayılmasına ve Siyonizme yarayacağı aşikardır. 

7 Ekim 2023: Hamas füzelerine yanıt olarak güney ve orta İsrail'de ilk hava saldırısı sirenleri çalıştırıldı. Başkan Joe Biden, ABD'nin İsrail'e verdiği desteğin "sağlam ve sarsılmaz" olduğunu açıkladı.

9 Ekim 2023: Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi'ne elektriği kesecek, yiyecek ve yakıt girişini engelleyecek "topyekün" abluka uygulanacağını duyurdu ve şunu ekledi: "İnsan hayvanlarla savaşıyoruz ve buna göre hareket ediyoruz."

11 Ekim 2023: Gazze'deki tek elektrik santrali, İsrail'in ablukası nedeniyle yakıtı bitince faaliyetlerini durdurdu.

3 Kasım 2023: Kasım ayında keskin nişancılarla Filistin’deki çok sayıda okula ve hastaneye saldırı düzenlendi.

7 Kasım 2023: Savaşın başlamasından bu yana yaklaşık 1 milyar dolarlık rekor miktarda İsrail tahvili ABD’ye getirildi.

21 Kasım 2023: Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerin boşaltılacağını ve bu bölgede aktif hastane kalmayacağını bildirdi.

24 Aralık 2023: Netanyahu, Gazze’yi işgal ettiği için İsrail’in “çok ağır bedel” ödediğini söyledi.

12 Ocak 2024: BM Güvenlik Konseyi'nde konuşan BM insani yardım şefi Martin Griffits, kuzey Gazze'ye giden meslektaşlarının bölgeyi "Tam bir korku filmi: cesetler sokaklara öylece bırakılmış. Kıtlık içinde insanlar kamyonları durdurarak hayatta kalmalarını sağlayacak bir şey istiyorlar" şeklinde tarif ettiklerini söyledi.

9 Şubat 2024: UNRWA direktörü Philippe Lazzarini, İsrail’in Gazze’deki 1,1 milyon Filistinlinin gıdaya erişimini engellediğini bildirdi.

18 Şubat 2024: Netanyahu, “ne olursa olsun” Refah’ı işgal edeceğini açıkladı. Ayrıca, erken seçim için Tel Aviv ve Kudüs’te sokaklara dökülen binlerce protestocuyu göz ardı etti.  

7 Mart 2024: Bir İsrail yerleşim planlama yetkilisi, işgal edilen Batı Şeria’da illegal 3500 yeni yerleşim birimi için izin verdi. 

16 Mart 2024: Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Uluslararası Federasyonu’nun başkanı “Hastanelerin çaresiz biçimde işleyemez halde ve sağlık sisteminin çöküşün eşiğinde” olduğunu bildirdi. 

30 Nisan 2024: Filistin Sivil Savunma birimleri, Gazze Şeridi'nde 10 bin kayıp cesedin yıkıntılar altında kayıp olduğunu ve bölge salgın ve epidemilere neden olacağını açıkladı.

8 Mayıs 2024: İsrail, Hamas ile ateşkesi reddederek Refah’a saldırılara devam edeceğini söyledi. ABD, Refah’taki operasyonların sonlandırılması için İsrail’e silah gönderilmesini durdurdu.

25 Mayıs 2024: Filistin başbakanı Muhammed Mustafa’nın paylaştığı bir fotoğrafta, Gazze El Aksa Üniversitesi kütüphanesinde bir asker, arkasındaki kitaplık alevler içinde yandığı sırada kitap okurken görüldü. Başbakan, “İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki tüm üniversiteleri hedef aldığını ve bazılarının tamamen yok edildiğini” bildirdi. 

8 Haziran 2024: İsrail'in 4 rehineyi kurtarmak için Refah’a düzenlediği saldırıda 274 Filistinli öldü, 600’ü yaralandı. Bu saldırıda İsrail ABD istibaratını kullandığını açıkladı. 
 
24 Temmuz 2024: Netanyahu Kongre’ye seslenmeden bir gün önce, yüzlerce Amerikan Yahudisi Capitol Hill'de toplanarak İsrail'e silah ambargosu talep etti. 

25 Temmuz 2024: Netanyahu Amerikan Kongresi’ne seslenirken 100 bin kişi tarafından protesto edildi. 

31 Ağustos 2024: Gazze Sağlık Bakanlığı binlerce Gazzeli çocuğa ilk defa çocuk felci aşısı yapıldığını bildirdi.

2 Eylül 2024: İsrail’in en büyük sendikası olan Histadrut ülke genelinde greve giderek, Gazze’de Hamas tarafından tutulan rehinelerin serbest bırakılması için ateşkes anlaşması talep etti. İş mahkemesi hakimliği grevin “siyasi doğası” nedeniyle durdurulmasını istemesinden birkaç sonra grev sonlandırıldı.

29 Eylül 2024: İsrail aynı gün içinde Yemen, Suriye ve Lübnan’a saldırı başlattı. Diğer yandan Netanyahu İran halkına şu ilginç açıklamayı yaptı: "Her geçen an, rejim sizi, soylu Pers halkını uçuruma daha da yaklaştırıyor. İranlıların büyük çoğunluğu, rejimlerinin kendileriyle en ufak bir ilgisi olmadığını biliyor. Eğer sizinle gerçekten ilgilenseydi, Orta Doğu'daki beyhude savaşlar için milyarlarca doları boşa harcamayı bırakırdı. Hayatınızı iyileştirmeye başlardı. Rejimin nükleer silahlara ve yabancı savaşlara harcadığı devasa paraların çocuklarınızın eğitimi, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, ülkenizin altyapısının, su ve kanalizasyon sistemlerinin inşasına yatırıldığını hayal edin. Bunu bir düşünün. Ama siz basit bir şeyi biliyorsunuz, İran'ın zalimleri, sizin geleceğinizle ilgilenmiyor. Ama siz ilgileniyorsunuz."

4 Ekim 2024: Hamaney, direniş mücadelesinin İsrail’i 70 yıl geriye götürdüğünü söyledi.  

Kaynaklar:

1) Lalkar; www.lalkar.org – Issues; November 2023 to September 2024

2) Counting the dead in Gaza: difficult but essential; Khatib, Rasha et al. The Lancet, Volume 404, Issue 10449, 237 – 238

3) Zionism in The Age of Dictators, A Reappraisal – Lenni Brenner, 1983 (Lawrance Hill & Company 520 Riverside Avenue Westport, Connecticut 06880 / ISBN 0-88208-163-2 Hc; 0-88208-164-0 Pb)