6 Şubat depreminden bu yana yaralarını kendi saran Hataylı depremzedeler atacakları yeni bir adımla dayanışmayı büyütüyor. THTM öncülüğünde açılacak sosyal merkez yola çıkıyor.
Özkan Öztaş
Hatay Defne'yi ayağa kaldırmak için yola çıkan emekçiler dayanışmayı büyüterek yeni bir sayfa açıyor. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin (THTM) yerelde kurduğu Defne Halk Temsilcileri Meclisi öncülüğünde faaliyete geçecek olan sosyal merkez, depremzedelerin omuz omuza vererek kentteki yaraları sarması için yola çıkıyor.
6 Şubat 2023'teki depremlerde büyük bir yıkım yaşayan kent aynı zamanda emekçilerin dayanışmasıyla yaralarını sarabileceğini gösterdi Türkiye'ye. "Yaralarımızı dayanışmayla saracağız" diyen Hatay Defne halkı açacağı sosyal merkez ile depremzedelerle birçok başlıkta dayanışma gösterecek ve bir dizi etkinlik hayata geçirecek.
'Defne'yi ayağa kaldıracağız'
Defne Halk Temsilcileri Meclisi'nden Gültekin Sahillioğlu, "Her şeyden önce yaralarımızı saracağız. Defne'yi ayağa kaldırmak için söz verdik. Bunu mutlaka başaracağız" dedi.
Açılacak sosyal merkezin Defne'ye umut olacağını söyleyen Sahillioğlu süreci şöyle anlattı:
"Burada büyük bir yıkım yaşadık. Depremin ardından insanlarımız sadece evlerini değil, kültürel ve eğitsel bağlarını da kaybetti. Çocuklarımız eğitime ulaşamıyor, gençlerimizin gidebileceği bir kültür alanı yok. Ekonomik sıkıntılar zaten ortada. Seçim döneminde, 'Bir şeyler yapabiliriz' dedik. Bir nebze de olsa insanlara yardımcı olma fikri şekillendi. Herkes için bir şeyler düşündük. Üniversite sınavlarına hazırlık kurslarından İngilizce ve Arapça derslerine, bağlama ve dans atölyelerinden kadınlar için özel programlara kadar çok yönlü bir merkez kuruyoruz. Mesela, halkımızın çoğu Arapça konuşuyor ama Arapça okuma yazma bilmeyen çok insan var. Bu yüzden önce konuşma, sonra okuma-yazma kursları düzenleyeceğiz. Bu bizim kültürümüzü yaşatmamız için çok önemli."
'Deprem süreci bizi başka bir insan yaptı'
Deprem süreci tüm ülkeyi yeniden şekillendirdi. Gösterilen dayanışma ve hayata geçirilen pratikler bunun bir göstergesiydi. Gültekin Hanım bunu "Deprem süreci bizi başka bir insan yaptı" diyerek tarif ediyor.
"Evde fazla ne varsa paylaşmayı öğrendik. İnsanların ihtiyaçlarına cevap vermek, onlara destek olmak bizde bambaşka bir duygu yarattı. Bir insanın ihtiyacını karşılayınca hissettiğimiz mutluluğu tarif etmek zor. Adeta yoktan var etmeye çalışıyoruz. Hataylıyız, Defneliyiz, birbirimizi seviyoruz. El ele verip ayağa kalkıyoruz. 6 Şubat'ta benzer pratikler hayata geçirdik. Hepimiz aynı amaç için çalışıyoruz: insanlara destek olmak, kültürümüzü ve dayanışmamızı yaşatmak. Bu toprakların gücünü hissediyoruz" diyen Gültekin Sahillioğlu dayanışma merkezi için heyecanlarının yüksek olduğunu belirtiyor ve birçok insanın emek vereceğinden söz ediyor.
'Sadece taşları değil, hayalleri de yerine koyacağız'
Eren Nergüz Hatay depremine Dursunlu'daki evinde yakalanmış. "Günlerce dışarda bekledik. Gidecek hiçbir yerimiz yoktu. Dayanışmayla hayatta kaldık ve yaralarımızı sardık. Bir ekmek bulamadığımız günlerden sonra şimdi dört katlı bir sosyal merkez faaliyetini düşününce garip geliyor. O günler hayal etsek bile tuhaf kalırdı" diye başlıyor söze.
Eren basın yayın öğrencisi. Henüz 22 yaşında. "Gazetecilik yapmak ister misin?" diye sorunca gülümseyerek "Biraz çalışmam lazım abi hazır hissetmiyorum kendimi" diyor. Gülüyor ama altına girdiği koca bir sorumluluğun da farkında. Sosyal merkezin faaliyetlerini anlatıyor heyecanla:
"Şu an Defne’de gençlerin ya da çocukların gidebileceği bir sosyal alan yok. Kahveler, kıraathaneler çeteleşmenin, uyuşturucu ve alkolün merkezi haline gelmiş durumda. Kültür merkezi bu karanlık tabloyu değiştirmek için bir umut. Çocuklar ve gençler buraya gelecek, kendilerini ifade edebilecekleri bir alan bulacaklar. Hayatlarında ilk kez piyano çalacaklar belki. Belki burada geleceklerinin mesleğini seçecekler."
Ve ekliyor: "Dayanışma bu süreçte bizim kurtuluşumuz oldu. Birlikte hareket etmenin gücünü hissettik. Şimdi bu kültür merkeziyle bunu büyüteceğiz. El ele verip Defne’yi yeniden inşa edeceğiz. Sadece taşları değil, hayalleri de yerine koyacağız."
'Konteyner kentteki çocuklara bu projeden bahsettim, gözlerindeki mutluluğu gördüm'
Depremden sonra gençlerin gidebileceği bir yer kalmadığının altını çizen Eren Nergüz, bu projenin tüm depremzedeler tarafından heyecanla karşılandığından bahsediyor.
"Burası sadece bir bina değil, bir dayanışma adresi olacak. Kültürümüzü yaşatabileceğimiz bir alan olacak. Çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkabileceğimiz bir yer. Dün konteyner kentteydim ve oradaki çocuklara bu projeden bahsettim. Gözlerindeki mutluluğu gördüm. İşte o an, bunun ne kadar kıymetli bir şey olduğunu bir kez daha anladım" diye anlatıyor bunlardan bahsederken. Aynı zamanda hâlâ dayanışmaya ihtiyaç olduğunun altını çiziyor:
"Burada dayanışmanın ne kadar güçlü bir şey olduğunu gördük. Hiçbir şeyimiz yokken paylaşmayı öğrendik. Şimdi bu kültür merkeziyle umudu büyüteceğiz. Çocuklarımız, gençlerimiz için daha güzel bir gelecek kuracağız. Çünkü Defne bizim, hep birlikte ayağa kaldıracağız."