Sendikalardan Bakan Tekin’e yanıt var: Yeni yılda karanlığa karşı mücadele sürecek

Tarikatlarla protokol imzaladıklarını itiraf eden Bakan Tekin’in “çarpıtma çabası”na girdiğini belirten eğitim sendikaları yeni yılda karanlığa karşı mücadeleyi büyüteceklerini vurguladılar.

Burcu Günüşen

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Meclis Genel Kurulu’nda “Sizin cemaat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 protokolümüz vardır” açıklamasına gelen tepkilerin ardından bu kez de "Herhangi bir cemaatle protokol imzalamamız söz konusu olamaz" dedi.

Tekin’in Haber 7’ye yaptığı bu açıklamayı ve yeni yıldan beklentilerini eğitim sendikalarına sorduk.

Meydan okudu, şimdi çarpıtma çabasında

Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, Bakan Tekin’in meclis kürsüsünde yaptığı açıklamanın “hafifletilmiş bir itiraf olduğu kadar Cumhuriyete, Atatürk devrimlerine, laik, bilimsel, çağdaş eğitime bir meydan okuma olduğunu” hatırlattı.

Bakanlığın imzaladığı ancak kamuoyuna açıklanmayan protokollerin büyük bir çoğunluğunda tarikat ve cemaat uzantılı yapıların olduğunu söyleyen Özbay “Gelen tepkiler ve suç duyuruları üzerine ‘hiçbir cemaatle protokol imzalamadık’ sözü gerçekleri eğip bükme çabasıdır. Bu, tarikatlara STK diyen zihniyetin herkesin bildiğini çarpıtma çabasıdır. Demokratik kitle örgütü nedir bilmeyenlerin STK adı altında yasal kılıf oluşturarak kamusal alanımıza dahil ettiklerinin gerçek adı tarikattır. Çocuklarımızı tarikatların potansiyel müridi olarak gören tehlikeli bir anlayışın ilanıdır” dedi.

Bakan Tekin’in son yaptığı açıklamayı “ülkedeki ilerici kamuoyu birlikte tepki verebildiğinde, insanların cumhuriyete sahip çıktıklarını gördüklerinde o kadar da cesur olmadıklarının göstergesi” şeklinde değerlendiren Özbay şöyle konuştu:

Meclis kürsüsünden meydan okuyanların geldiği bu hal, uzun zamandır siyasal islamcılığın duruma, ortama ve tepkilere göre şekil değiştirdiğinin, sözünü yutmak, geri adım atmak durumunda kaldıklarının belgesi niteliğindedir. Ancak unutmamak lazım ki laiklikle, cumhuriyet devrimleriyle, temel hak ve özgürlüklerimizle ilgili cesur ve kararlı bir duruş sergilemezsek bu ortaçağ zihniyeti söylemde ve eylemde daha ileriye gidecektir. Bize düşen cumhuriyet karşıtlığına karşı cumhuriyetten, emekten aydınlanmadan yana ileri cephenin daha cesur ve kararlı mücadelesini örgütlemektir.”

'Karanlığı yeneceğiz'

Eğitim-İş olarak yeni yıla ilişkin dileklerini sorduğumuz Özbay şunları söyledi:

Milli Eğitim Bakanlığı, gerici yapılarla bu tür protokol imzalamak yerine halktan toplanan vergileri halkın çocuklarına el uzatmalı, yani işini yapmalıdır. Çocuklarımızı araçsallaştırmaktan, tarikat ve cemaatlerin potansiyel müridi olarak görmekten vazgeçmelidir.

Ne yazık ki 2024 yılında eğitim için beklentilerimizle temennilerimiz arasında derin bir uçurum vardır.

Temennilerimiz; Milli Eğitim Bakanı’nın ‘çatlasanız da yapacağız’ dediği dernek vakıf maskesi takmış tarikatlarla protokollerin son bulması; bilimsel derslerin ağırlık kazandığı, gericilikten ve piyasacı anlayıştan arındırılmış, hak temelli, herkesin eşit ve nitelikli eğitim hakkının sağlanabildiği bir eğitimdir!

Yurtta ve dünyada barışın egemen olduğu, sömürünün son bulduğu, emek ve demokrasi mücadelesinin kazandığı, adil bir eğitim ve yaşam hakkının sağlandığı, adalet, barış, sağlık ve mutluluk dolu bir yıl diliyorum. İnsanların özgür ve eşit, emeğin değerli olduğu bir Türkiye için mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini biliyoruz. Eğitime sahip çıkmak bugününe ve yarınına sahip çıkmaktır. Hep birlikte sahip çıkmalıyız! Eğitim-İş olarak bizler mücadeleyi ve umudu büyütmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Ve inanıyoruz ki haklıyız biz kazanacağız! Karanlığı yeneceğiz!

'Bakan aldatmaya devam ediyor'

Tüm Öğretmenler Sendikası (TÖB-SEN) Genel Başkanı Deniz Ezer de, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in son açıklamasıyla “insanları aldatmaya devam ettiğini” dile getirdi.

Ezer “Bir süre önce Meclis'te yaptığı konuşmayı ya unuttu ya da geri adım atmış oldu. Bakan ne derse desin bildiğimiz bir gerçek şu: Şu an MEB dini vakıflara, tarikat ve cemaatlere teslim edilmiş durumda. Ensar, Birlik, Hayrat, Türkiye Gençlik Vakfı, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği ve buna benzer birçok dernek ve vakıfla protokoller imzalandı” dedi.

Tarikat ve cemaat isimleri yerine STK görünümlü yapılanmalar üzerinden protokoller imzalandığını belirten Ezer, MEB’in Diyanet İşleri Başkanlığı’yla yaptığı projelere de dikkat çekti ve ÇEDES projesinin bunun bir örneği olduğunu söyledi:

‘MEB protokolleri gizleyerek suç işliyor’

MEB uyanıklığa devam ederek cemaat ve tarikatların tüm isteklerini Diyanet ve imam hatip okulları üzerinden yapmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dönem dönem bilerek tarikatların sözcülüğünü üstlenmesi, MEB’in tarikat ve cemaatlerle  protokolleri bilinçli atılmış adımlardır.

ÇEDES projesi buna örnektir. MEB, Diyanet ve Gençlik Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES projesi kapsamında ‘Manevi Danışman’ olarak imam, vaiz, din hizmetlisi uzmanı, kuran kursu hocaları okullara görevlendirildi.

Ayrıca belirtmekte fayda vardır MEB cemaat ve tarikatlarla yaptığı protokolleri gizleyerek suç işlemektedir.”

'Depremde halkımızın yalnız bırakılmasını unutmayacağız'

Merkezi Hatay’da bulunan TÖB-SEN’in genel başkanı Ezer’e yeni yıla ilişkin dileklerini sorduğumuzda “2023'ü asla unutmayacağız. Depremzede halkımızın yalnız bırakılmasını, halkımızın açlığa, yoksulluğa mahkum edilmesini unutmadan 2024 yılının tüm halkımıza sağlık ve huzur getirmesini diliyoruz” dedi ve ekledi:

Özlük, mesleki, demokratik hak ve sınıf mücadelemizin, gerici eğitime karşı laik ve bilimsel eğitim, paralı eğitime karşı kamusal eğitim mücadelemizin kazanımlarla geçmesini diliyorum.