Savaş suçlusu şirketleri ağırlayan Türkiye, 'İsrail'e silah göndermeyin' kampanyasını üstlendi

Daha geçtiğimiz hafta İsrail'in silah tedarikçilerini fuarda ağırlayan Türkiye, Tel Aviv'e askeri tedariki durdurma çağrısı için ülkelerden imza topladı, BM'ye mektup gönderdi.

Haber Merkezi

Gazze'ye saldırıların başlamasının ardından 7 ay boyunca İsrail'le ticareti kesmeyen, kamuoyu tepkilerinin ardından ticareti önce kısıtladığını sonra da durdurduğunu öne sürerek şüpheli ticari faaliyetlerde bulunmaya devam eden Türkiye, geçtiğimiz hafta da "SAHA EXPO 2024" isimli savunma sanayi fuarına ev sahipliği yaptı, İsrail'e silah tedarik eden şirketleri ülkeye davet etti.

Fuara İsrail'in en önemli silah tedarikçilerinden BAE Systems şirketi de katıldı. İngiliz şirket İsrail'e satılan F35 savaş uçakları ve MK 38 Mod 2 makineli tüfek sistemi gibi ağır silahların önemli bileşenlerinin üretimini gerçekleştiriyor.

Ankara, tüm bunlar hiç yaşanmamış gibi İsrail'e silah tedarikinin durdurulmasına dair bir uluslararası kampanyanın "öncülüğünü" üstlendi. Türkiye, fuarın yapıldığı hafta İsrail'e askeri tedariki durdurma çağrısı için başka ülkelerin de imzasıyla Birleşmiş Milletler'e (BM) mektup gönderdi.

Türkiye 52 ülkeyi topladı, BM'ye mektup gönderdi

Türkiye öncülüğünde 52 ülke ve iki uluslararası ve bölgesel kuruluş, BM'ye "İsrail'e silah, mühimmat ve ilgili teçhizatın tedarikini veya transferini durdurmak için derhal adımlar atması" çağrısında bulunan bir taslak karar önerdi.

Türkiye ve girişimin arkasındaki diğer ülkeler, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e, BM Güvenlik Konseyi Başkanı Pascale Baeriswyl'e ve BM Genel Kurul Başkanı Philemon Yang'a, "Gazze, Doğu Kudüs, Lübnan ve Ortadoğu bölgesindeki diğer yerler de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanında eşi benzeri görülmemiş ve artan şiddet ve uluslararası hukuk ihlalleri seviyeleri" konusunda derin endişelerini dile getiren bir mektup gönderdi.

İsrail'in bir yıldan uzun süredir devam eden uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle çoğu çocuk ve kadın olan sivillerin maruz kaldığı ağır kaybın tahammül edilemez olduğunu vurgulayan imzacılar, “Bölgede tam ölçekli bir savaşı ateşlemekle tehdit eden muazzam insan acısını ve bölgesel istikrarsızlığı durdurmak için acilen harekete geçmeliyiz. Tüm devletler, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku da dahil olmak üzere uluslararası hukuku desteklemek için derhal adımlar atmalıdır. Sivillerin korunması, derhal ve kalıcı bir ateşkes ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Türkiye ve mektubu imzalayan diğer devletler, BM üyelerini “işgalci güç olan İsrail'e silah, mühimmat ve ilgili teçhizatın tedarikini veya transferini, Genel Kurul'un 18 Eylül 2024 tarihli ES-10/24 sayılı kararında öngörüldüğü gibi, Doğu Kudüs dahil olmak üzere, işgal altındaki Filistin topraklarında kullanılabileceğinden şüphelenmek için makul gerekçelerin bulunduğu tüm durumlarda derhal durdurmaya” çağırdı.

Tüm BM üye ülkelerine dağıtılacak olan mektupta ayrıca, İsrail işgalini sona erdirmek, Gazze'de ve işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanında ve Lübnan'da sivillere yönelik daha fazla ihlali caydırmak ve daha fazla bölgesel tırmanışı önlemek için bu tür acil adımların gerekli olduğu vurgulandı. İmzacılar, "Bu tehlikeli eğilimi durdurmak, cezasızlığı sona erdirmek ve tüm ihlaller için hesap verebilirliği sağlamak için, BM Şartı, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve diğer ilgili antlaşmalar ile ilgili tüm BM kararları ve Uluslararası Adalet Divanı'nın tavsiye görüşleri ve önlemleri ve bağlayıcı geçici emirleri de dahil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerimiz doğrultusunda acilen kararlı adımlar atmalıyız" diye eklediler.

Girişimde imzacı olan ülke ve kuruluşlar şöyle:

Türkiye, Filistin, Bahreyn, Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, Bolivya, Brezilya, Brunei Darusselam, Burkina Faso, Cezayir, Cibuti, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Fas, Gambiya, Güney Afrika, Irak, İran, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Kolombiya, Komorlar Birliği, Kuveyt, Küba, Libya, Lübnan, Maldivler, Malezya, Meksika, Mısır, Moritanya, Namibya, Nijerya, Nikaragua, Norveç, Pakistan, Rusya Federasyonu, Saint Vincent ve Grenadinler, Sao Tome ve Principe, Senegal, Somali, Sudan, Suudi Arabistan, Şili, Tunus, Umman, Ürdün, Venezuela, Vietnam, Yemen, Zimbabve, Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı.

Gazze'deki savaşı kâra dönüştüren şirket fuardaydı

"İsrail'e silah göndermeme" kampanyasını başlatan Türkiye, henüz geçtiğimiz hafta düzenlenen fuarda ne kadar savaş suçlusu şirket varsa ağırladı.

Gazze bombalandıkça kârını artıran İngiliz silah şirketi de, geçtiğimiz hafta Türkiye'de ürünlerini pazarlama fırsatı buldu.

BAE Systems şirketi, İsrail'in F35 siparişlerinin neredeyse yüzde 15'inin bileşenlerini üretiyor. Şirket aynı zamanda İsrail'in zırhla donattığı Tip 26 fırkateynlerinin de üreticisi.

İsrail ordusunun en büyük silah tedarikçilerinden olan İngiliz savunma şirketi BAE Systems'ın İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten sonra hisselerinde yüzde 12'lik artış kaydedildi.

BAE Systems, 2023 yılında 25,3 milyar sterlinlik rekor satışla 2,7 milyar sterlin faiz ve vergi öncesi kâr elde etti. Şirketin İcra Kurulu Başkanı Charles Woodburn, silah üreticisinin "önümüzdeki yıllarda sürekli büyüme" beklediğini söyledi.

İngiltere'de bir kamu kuruluşu olan ulusal ekonomik kalkınma ajansı da şirkete maddi destek sağlıyor.

Fuarda başka savaş suçlusu şirketler de bulunuyor. Şirketlerin tamamı zaten İsrail'le silah satışı yapabilen şirketler. Aslında bunları doğrudan İsrail'e göndermelerine gerek yok. ABD, İngiltere, Almanya veya NATO aracılığıyla zaten ilişkiler sürdürülüyor.