Saraçhane'de son gün: 'Bu ülke, bu halk boyun eğmez'

Yüz binlerce yurttaş genel oy haklarına ve memlekete sahip çıkmak için bu akşam da Saraçhane'de bir araya geldi.

Haber Merkezi

İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması üzerine başlayan protestolar 7. gününde. AKP zorbalığına boyun eğmeyen yüz binlerce yurttaş seçme ve seçilme hakkını korumak için günlerdir meydanları dolduruyor.

İstanbul'daki protestoların merkezi bugün de Saraçhane'ydi. Yurttaşlar, "Hak, hukuk, adalet" ve "Hükümet istifa" sloganlarıyla siyasi iktidarın hukuksuz uygulamalarına tepki gösterdi.

'Bu memleket bizim!'

Türkiye Komünist Partisi'nin çağrısıyla saat 19.30'da Yenikapı'da bir araya gelen yurttaşlar da "Memlekete sahip çık" pankartıyla Saraçhane'ye yürüdüler.

Alkışlar ve ıslıklar eşliğinde meydana ulaşan kitle sık sık "Bu ülke, bu halk boyun eğmez", "Bu memleket bizim" sloganları attı.

'Memlekete sahip çıktıkları için tutuklandılar'

Burada korteje seslenen TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk İnam, protestolara katılanlara dönük tutuklama dalgasında bugüne dek İstanbul İl Başkanı dahil 7 TKP üyesinin tutuklanmasına değindi.

"AKP iktidarı yönetemedikçe saldırmaya devam ediyor. Bu ülkenin, ülkenin emekçilerinin kanını emdiler. Şimdi sokaklara çıkan binlerce insanı yıldırmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki eğer sokağa çıkarsanız, sesinizi çıkarırsanız, boyun eğmem derseniz ben de sizi göz altına alırım diyor, tutuklarım diyor. Biz de bu iktidara boyun eğmeyeceğimizi haykırıyoruz. Memleketimize sahip çıkmak zorundayız. Bugün TKP'nin 7 üyesi bu düzen tarafından tutuklandılar. Neden biliyor musunuz? Boyun eğdirmeye çalıştılar, onlar ise boyun eğmediler. Seslerini kısmaya çalıştılar, onlar ses çıkarmaya devam ettiler. Memlekete sahip çıktıkları için tutuklandılar."

Siyasi operasyonların meşruiyetinin bulunmadığını vurgulayan Senem Doruk İnam, "Sesimizi kısmaya çalışsalar da başaramayacaklar" dedi.

"TKP'nin İstanbul İl Başkanı burada bir eylemde 'Bu ülkeyi, bu halkı esir almaya çalışıyorlar. Ama biz buna izin vermeyeceğiz' demişti. Evet izin vermeyeceğiz. Buradan ilan ediyoruz. Yaptıkları bütün operasyonlar. Gizli tanıklarla, belediyelere kayyum atayarak, insanların seçme ve seçilme hakkını gasp ederek yaptıkları bütün operasyonların hiçbir meşruiyeti yoktur. Bizim meşru mücadelemizi, haklı kavgamızı, boyun eğmeme, bu memlekete sahip çıkma iddiamızın önünü kesmeye çalışıyorlar. Asla ve asla buna izin vermeyeceğiz. Bu ülkeyi parsel parsel satmaya, yoksullaştırmaya çalışıyorlar. Buna müsade etmeyeceğimizi kaç gündür binlerce insanla birlikte haykırdık. Ülkede eşitlikçi, adil bir düzen kurana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Sesimizi kısmaya çalışsalar da başaramayacaklar. Bu halkın öfkesini dindiremeyecekler. Ülkeyi sahipsiz sananlara bu ülkenin sahibinin emekçiler olduğunu göstereceğiz. Emekçiler onların elindeki gücü, o iktidarlarını alacak. Emekçiler iktidara el koyacak. Sözümüz söz olsun."

'Haksızlığa hukuksuzluğa karşı buradayız'

Alanda ANKA'ya konuşan bir yurttaş, "İmamoğlu’na yapılanı kınamak için buradayım, yapılan haksızlığa karşı. Zaten 23 yıldır haksızlıklar dönüyordu. Bu son raddesi oldu. Gençlerimize güveniyoruz. Bizler de onların yanındayız, destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bir kadın yurttaş ise “Gençlere destek olmaya geldim. Haksızlığa hukuksuzluğa karşı. Milletin seçtiği belediye başkanına bunun yapılmaması gerekiyordu” dedi.

Emekli bir vatandaş da “O gitsin de kim gelirse gelsin. Bizi mahvetti ya. Başımıza kral kesilmiş kral" ifadelerini kullandı.

Bir üniversite öğrencisi, “Böyle son olmaz. Burayı bırakmamamız gerekir. Bu direniş bir amaca hizmet ediyor ve amacımıza ulaşmadan buna son vermemeliyiz” şeklinde konuştu. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'de bu akşamki buluşmanın son olacağını söylemişti.

Kürsü gençlerin: 'Umutsuzluğa kapılmayın'

Saraçhane'de kürsüye önce gençler çıktı. Otobüsün üzerinden yurttaşlara seslenen İdil isimli genç, "Kararlılık şanlı halkımın kanında, Gezi'nin ruhundadır. Sokaklarda, meydanlardadır. Başı dik, gözü pek her vatandaştadır. Küllerinden yeniden doğan vatanımızı yine yeşerteceğiz umutlarımızla. Umutsuzluğa kapılmayın. Siz varsanız umut var" dedi.

Daha sonra söz alan Cihan isimli genç de "Birilerinin korkulu rüyası olmayı Ali İsmail Korkmaz'dan, Berkin Elvan'dan ve Gezi'de yitirdikleri diğer yol arkadaşlarından öğrenen tüm öğrenci kardeşlerimize selam olsun. Bugün direnen ve gözaltına alınan arkadaşlarımız geleceğin bilim insanları, sanatçıları, hukukçuları ve siyasetçileridir. Birilerinin en büyük korkusu da hayatında bir kere eğitim almayı deneyimleyemediği üniversite kapılarının içerisidir. O kapıların içerisi uçsuz bucaksızdır" diye konuştu.

'Gizli tanık dedikleri iftiracı müptezeller'

Gençlerin ardından kürsüye çıkan Özgür Özel, "Artık Ekrem İmamoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir sonraki cumhurbaşkanı adayıdır" dedi.

Soruşturma sürecinin büyük oranda gizli tanıklara dayandırılmasına itiraz eden Özel, şu sözlerle Erdoğan'a seslendi:  

"Ey Erdoğan; eğer şu kadarcık cesaretin varsa Ekrem İmamoğlu'na kurduğun kumpas davaları görüldüğü sırada savcının sorularını ve Ekrem Başkan'ın cevaplarını TRT'den yayınla. Cesaretimiz var, senin var mı? Ekrem Başkan'a sorulan sorularda ne bir kanıt, ne bir şahit, ne ortaya konmuş somut bir delil vardır. Sadece ve sadece adını savcının bildiği, kimsenin görmediği, bilmediği, adına gizli tanık dedikleri iftiracı müptezellerin ifadelerinden başka hiçbir şey yoktur. Adı Ladin, Meşe, Çınar… Bu isimleri sana kim koydu yahu! Hangi odun koydu hangi odun!"

Vali'ye seslendi: 'Provoke edersen planı değiştiririm'

Her akşam Saraçhane'de konuşmaların tamamlanmasından sonra yaşanan polis saldırısına tepki gösteren Özel, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz burada beklerken onlar onlar yine aynı haksız işlemlerle polisi gençlerimizin üzerine saldılar. Dünya kadar gözaltı yaptılar. Dün bu Emniyet Müdürünü, Vali'yi uyardım. İl Başkanımı yolladım, söz aldım. Ama yine rezaletle karşılaştık. İstanbul Valisi'ne söylüyorum; bu meydan boşalmadan, herkes evine varmadan milletvekillerim orada ben de bu otobüsün üstündeyim. Sık da o gazı göreyim, o plastik mermiyi at bakalım. Eğer bir gencime bu gece cop vurursan, gaz sıkarsan, plastik mermi atarsan senin alnını karışlamayan namerttir. Bu akşam bu meydanı provoke ederseniz, bu akşam bu meydanın huzur ve sağlık içinde dağılamasına engel olur, gaz sıkarsanız önümüzdeki günlerle ilgili planlamayı değiştiririm. Yarın seni en rahatsız edecek yere 500 bin kişilik çağrı yaparım. Bunu unutma." 

Kitle, Özel'in bu sözlerine "Her yer Taksim her yer direniş" sloganıyla karşılık verdi.

4 gün sonra Maltepe'ye çağırdı

Tutuklanan gazetecilere değinen Özel, cezaevlerinde yer bulunamadığı için gazetecilerin tekrar Vatan Emniyet'teki nezarethaneye götürüldüğünü aktardı: 

"Utanç verici bir haber! Gözaltına alınan gazeteci arkadaşlarımızı adliyeden cezaevine değil Vatan'a geri götürdüler çünkü İstanbul hapishanelerinde yerleştirecek yer kalmadı. Yarın civar illere nakiller planlanıyor. Bir iktidar düşünün, 2025 yılında dünyanın en tanınmış metropolünde öğrencileri, gazetecileri, demokrasi isteyenleri içeri ata ata cezaevlerinde yer bırakmamış. Yazıklar olsun böyle rejime!"

Özgür Özel konuşmasının sonunda bir sonraki eylemin Cumartesi günü saat 12.00'de Maltepe'de düzenleneceğini duyurdu.

AKP makineyi dağıttı: Son günler, ağır yönetme krizinin kanıtı
1