İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve gözaltına alınması sonrasında AKP zorbalığına karşı Yenikapı’da toplanan halk Saraçhane’ye bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Özel, "Tayyip Bey, duydum ki dün TV izlerken elindeki kumandayı fırlatmışsın" dedi. TKP MK üyesi İnam, "Bu ülkeyi AKP iktidarına bırakmayacağız" diye ses yükseltti.
Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi tarafından diplomasının iptal edilmesi ve 19 Mart sabahı gözaltına alınması, toplumda uzun süredir AKP'ye karşı biriken tepkinin sokağa taşmasını tetikledi.
Halk, AKP zorbalığına karşı sokakları, meydanları doldurdu.
3. gününde İstanbul’da eylemin adresi yine Saraçhane'ydi.
Beyazıt’tan üniversite öğrencileri, Yenikapı’dan siyasi partiler, sendikalar ve meslek odaları alana doğru yürüdü.
Kitle, ‘Boyun eğme memlekete sahip çık’, ‘Hükümet istifa’, ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz’, ‘Direne direne kazanacağız’ ve ‘Gün gelecek, devran dönecek AKP halka hesap verecek’ sloganları attı.
Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Türkiye Komünist Gençliği (TKG) Yenikapı'dan Saraçhane'ye "Boyun Eğme Memlekete Sahip Çık" pankartıyla yürüyüşe geçti.
19.30’da Yenikapı İstasyonu çıkışında toplanan İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri yürüyüşe başladı. Toplanma sonrası DİSK, KESK, DEM Parti, EMEP ve Halkevleri Saraçhane'ye yürüdü.

Bozdoğan'da Taksim için barikata yükleniliyor
Saraçhane'de toplanan üniversitelilerin bir kısmı Taksim'e çıkmak için Bozdoğan Kemeri'nde direniş başlattı. Barikata yüklenen üniversitelilere polis biber gazıyla saldırdı. Kitle, "Polis simit sat onurlu yaşa" sloganları attı.
Özel: And olsun ki Taksim'i geri alacağız, and olsun
Saraçhane'de konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kürsüye halkın "Özgür bizi Taksim'e götür" sloganları arasında çıktı. Bu konuda açıklamada bulunan Özel, "19 Mart darbesine itiraz için buraya toplandığımızda birbirimize söz vermiş ant içmiştik, biz Saraçhane'ye miting yapmaya değil eylem yapmaya, sonuç almaya geliyoruz" dedi.
Özel, operasyonun sebebinin Ekrem İmamoğlu'nun seçim zaferleri olduğunu belirtti ve "Her fırsatta futbolcuyum diyen Tayyip Bey'i 4 maçta da yendi, Tayyip Bey'i kümeye gönderdi" dedi.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
-İstanbul'un iradesine yapılan darbeye itiraz için buraya toplandığımızda, birbirimize söz vermiş, ant içmiştik. Çünkü biz bir miting değil sonuç almaya geliyoruz. Bu bir CHP mitingi değildir. Ancak isimlerini duyduğunuz, sloganlarını duyduğunuz, bir kaç gündür teker teker Ekrem Başkanla dayanışma ve demokrasiye sahip için buraya Saraçhane'ye yani İstanbul'a halkın iktidarının simge noktasına koşan tüm siyasi parti ve oluşumları ve özelikle gençlerimizin dahil olduğu tüm itiraz ve siyaset kurumlarını yürekten selamlıyorum. Hoş geldiniz.
'Saraçhane'ye bir miting yapmaya değil, bir sonuç almaya geliyoruz'
-Biz Saraçhane'ye bir miting yapmaya değil, bir sonuç almaya geliyoruz. Üç gündür Saraçhane'deyiz, nerede olmamız gerekiyorsa orada olmamız gerektiği için Saraçhane'deyiz. Bundan yıllar önce hep birlikte Tayyip Erdoğan, 'Gezi Parkı'nı kesip yerine Toplu Kışlası yapacağım' deyip oradaki Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkıp yerine AVM yaptırmak istediğinde o gün nerede olmamız gerekiyordu? O gün Gezi'de, Taksim'de olmamız gerekiyordu. O gün oradaydık. And olsun ki Taksim'i geri alacağız, and olsun!
-Bugün, Saraçhane meydanı boşuna seçilmiş bir eylem alanı değildir. Saraçhane, İstanbulluların Ekrem İmamoğlu'na 2019 yılında Erdoğan'dan alıp artık İstanbul'un tepesinde helikopterle gezip Arap şeyhlerine kupalar süsü vermenden... Artık İstanbul'a karşı kent suçları işleyip gökdelenler yaptırıp o kentin rantını yandaşına peşkeş çekmenden bıktım. Artık, satacak bir şey kalmayınca, Katarlılara vermek üzere güzelim İstanbul'a bir hançer çekip Kanal İstanbul yapmana izin vermeyeceğim.
-Futbol konuşmayı bilen, 'ben futbolcuyum' diyen Tayyip Bey'e şunu söyleyelim; Ekrem İmamoğlu, Tayyip Bey'i 4 maçta da yendi, kümeye gönderdi. Tayyip Bey, güya yenilmez Tayyip Bey, partisinde hiç seçim kaybetmeyen Tayyip Bey Ekrem İmamoğlu'ndan ilk golü Beylikdüzü'nde yemişti, üstüne de Ekrem İmamoğlu ona burada hattrick yaptı.
'Saraçhane ise Saraçhane, Çağlayan ise Çağlayan, Vatan ise Vatan, Taksim ise Taksim'
-İşte bu hazımsızlık bugün de seçimlerin üstünden bir yıl geçmesine rağmen Ekrem Başkan'ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için yargı sopası eliyle bileğini kırmaya, bu binaya hileyle girmeye çalışmaktadır. Bunun için buraya kendine yakın bir kayyım atamak, bu binada işe girmiş 40 bine yakın her siyasi görüşten liyakatli pırıl pırıl gençleri atıp kendi gençlik kollarını yerleştirmek istiyor. Bunun için biz 19 Mart darbe girişiminden itibaren buradayız, Saraçhane'de nöbetteyiz, direnişteyiz. Burayı Erdoğan'ın kayyumuna vermeyeceğiz.
-Yarın Ekrem Başkanımız Vatan Emniyet'ten alınıp Çağlayan Adliyesi'ne götürüldüğünde ve tarih önünde yargılanmak değil, dünyanın en namuslu en çalışkan en kararlı siyasetçisine soru soranları cevaplarıyla yargılamak üzere Çağlayan'da olduğunda o zaman biz de Çağlayan'da olacağız. Günü geldiğinde nerede olmamız gerekiyorsa orada, ayrıla ayrıla değil birleşe birleşe omuz omuza direnerek orada olacağız. Yarın gelişmelere göre Saraçhane ise Saraçhane, Çağlayan ise Çağlayan, Vatan ise Vatan, Taksim ise Taksim!
'Tayyip Bey, duydum ki dün TV izlerken elindeki kumandayı fırlatmışsın'
-Bizi şu anda Türkiye'nin tüm televizyonlarının yanında tabii bunu destekleyenler canlı yayında, köstekleyenler yarın manipülasyon yapmak için dört gözle bizi izliyor. Ancak dünyanın bütün televizyonları, ajansları burada izlerken, biz içindeyiz. Ne kadar görüyorsunuz bilmiyoruz ama dünya ve Türkiye görüyor ki Tayyip Erdoğan'ın istibdat, baskı, yasak rejimi sallanmaktadır, çökmek üzeredir. Tayyip Bey, duydum ki dün TV izlerken elindeki kumandayı fırlatmışsın! ‘İstanbul başta olmak üzere Özel’in çağrısıyla yarın herhangi bir şehirde eylem olursa o valiyi o emniyet müdürü görevden alacağım’ demişsin, bak 210 bin kişiyiz!
-Arkadaşlarım söylüyor. Şu anda burada 300 bin kişi var. Yarın yiğidimizi Çağlayan'dan alacak mıyız? Ne bu meydan marjinaldir, ne de bu polis katildir. Marjinal olan Erdoğan'dır. Protesto anayasal bir haktır. Demokratlar cesur olur, protestoya saygılı olur. Ama diktatörler meydandan korkarlar. Erdoğan, sen bu meydandan korkuyorsan, sen de bir diktatörsün.
-Türkiye laiktir, laik kalacak! İstanbul Barosu'nu da geri alacağız.
-Türklerin ve Kürtlerin Nevruz'unu kutluyorum. Barışın önünde eğiliyorum. Buradan, Ümit Özdağ, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Osman Kavala, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Ahmet Özer, Rıza Akpolat, Alaattin Köseler, Resul Emrah Şahan ve Murat Çalık'ı selamlıyorum. Vatan'daki, Silivri'deki canları selamlıyorum.
-Yarın kafamızı bozarlarsa Taksim'de olacağız.
TKP MK üyesi İnam: Bu ülkeyi AKP iktidarına bırakmayacağız
TKP MK üyesi Senem Doruk İnam, “Bu ülkeyi bir avuç para babasına bırakmayacağız. Bu ülkeyi AKP iktidarına bırakmayacağız. Bu ülkeyi sözde muhalefet edenlere bırakmayacağız. Bu ülkeyi tarikatlara, sermayeye bırakmayacağız” açıklaması yaptı.
Eylemin sonunda yapılan açıklamada İnam şunları söyledi:
“Yönetemedikçe üzerimizde tepinmeye çalışıyorlar. Peki soruyorum size izin verecek miyiz buna? Izin verecek miyiz? Evet izin vermeyeceğiz. Bu haksızlıklara, bu hukuksuzluklara itiraz edeceğiz. Ve evet sevgili dostlar bu ülkenin emekçilerini yenemeyeceklerini onlara göstereceğiz. Bu halk açlıkla, yoksullukla, geçim sıkıntısıyla yaşamaya, hayatta kalmaya çalışıyor. Ama onlar ne yapıyorlar? O hainler ne yapıyorlar? Ekmeğimize göz dikiyorlar. Hayatımıza göz dikiyorlar. Oy hakkımıza göz dikiyorlar. İrademize göz dikiyorlar. İzin vermeyeceğiz. İlan ediyoruz. İzin vermeyeceğiz buna.

Türkiye Komünist Partisi ilan etti sevgili dostlar. Onlar emekçilere saldırdıkça onlar gençlere saldırdıkça onlar kadınlara saldırdıkça biz karşılarında dimdik duracağız. Onlara boyun eğmeyeceğiz. Onların bizim hayatımızı ülkemizi yok etmesine izin vermeyeceğiz. Bunun için de mücadeleyi büyüteceğiz. Bizler bugün buraya Türkiye'nin dört bir yanında hiçbir siyasi partiyi desteklemek için bir araya gelmedik. Bizler hiçbirimiz buraya herhangi bir cumhurbaşkanı adayını desteklemek için gelmedik. Biz bugün buraya emekçi halkımız için, cumhuriyet için, laiklik için, sosyalizm için geldik. Evet satmaya çalışıyorlar. Evet bu ülkeyi peşkeş etmeye çalışıyorlar.
Parsel parsel satmaya çalışıyorlar. Ne diyorlar sevgili dostlar? Çıkmışlar bugün ne diyorlar? Dış güçler operasyon çekiyor diyorlar. Bugün burada mücadele eden, haklarına, iradesine sahip çıkmak isteyen halklara karşı diyorlar ki dış güçler. Evet dış güçlerin operasyonu var. Ama o dış güçler sizin sayenizde bu ülkede. Siz bu ülkeyi peşkeş çektiğiniz için siz emperyalistlere bu ülkeyi açtığınız için kirli pazarlıklarla siz tarikatlarla bu ülkeyi ördüğünüz için varlar. Ve evet bizler bu ülkenin gerçek sahipleri bu ülkenin söz sahipleri bizler tarikatları da sermayeyi de o emperyalistleri de bu ülkeden göndereceğiz.
Bugün bitmeyecek. Bize saldırmaya devam ettikçe onlar emekçi halkımıza, gençlere, kadınlara saldırmaya devam ettikçe bizler mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Daha güçlü laiklik diyeceğiz. Daha güçlü cumhuriyet diyeceğiz. Daha güçlü eşitlik diyeceğiz. Daha güçlü sosyalizm diyeceğiz. Ve bu ülkede eşitliğin, özgürlüğün iktidarını kurana kadar boş laflara kulağımızı tıkayacağız. Bizim boş laflarla kanacak vaktimiz yok. Bu halkın, bu yoksulların, emeklilerin, emekçilerin kurtuluşa ihtiyacı var. O kurtuluşun sandıkla gelmeyeceğini gayet iyi biliyoruz. Kurtuluş bizim ellerimizde sevgili dostlar. Kurtuluş bu iradede. Kurtuluş boyun eğmeyenlerde. Kurtuluş sosyalizmde.
Bu ülkeyi bir avuç para babasına bırakmayacağız. Bu ülkeyi AKP iktidarına bırakmayacağız. Bu ülkeyi sözde muhalefet edenlere bırakmayacağız. Bu ülkeyi tarikatlara, sermayeye bırakmayacağız. Hadi sevgili dostlar bu sesi büyütelim. Hadi hep beraber bu mücadeleyi büyütelim. AKP zorbalığına karşı örgütlü olarak mücadele edebiliriz. Örgütlü bir halkı Hiçbir kuvvet yenemez sevgili dostlar. Yenemez. Ve evet o kuvvet bu ülkeyi yönetmeye aday. Biz bu ülkeyi yönetiriz. Hep beraber. Haydi kolları sıvayalım ve mücadeleyi büyütelim. Safları sıklaştıralım dostlar. Memleket sahipsiz değil. Bu memleket bizim.”
Sultangazi, Eyüp ve Şişli’de protesto eylemleri
Sultangazi ve Eyüp ilçelerinde de protesto gösterileri devam etti.
Evrensel’de yer alan habere göre İstanbul’un Sultangazi ilçesinde binlerce kişi bir araya geldi. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasından sonra Gazi mahallesinde dün (20 Mart Perşembe) akşam saatlerinde kitlesel bir yürüyüş gerçekleştiren Gazi halkı, bu akşam da mücadele kararlığını sürdürdü. Saat 20.00’de bir araya gelen Gazili kadınlar, gençler ve emekçiler tek adamın faşizmi inşa etme çabalarına karşı İnönü Caddesi boyunca yürüdü.
Yürüyüş boyunca “hükumet istifa” sloganlarını haykıran Gazili emekçiler, hukuksuzca gözaltına alınanlara selam gönderdi. Gazili emekçiler geç saatlere kadar süren yürüyüşlerini sonlandırırken mücadeleyi sürdürüceklerini belirtti.
İstanbul’un Eyüp ilçesine bağlı Karadolap Mahallesinde bir araya gelen yurttaşlar hukuksuz gözaltılara karşı eylem yaptı. Yürüyüş yapan kitle sloganlarla operasyonları protesto etti.
Şişli halkı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından 3. gün de sokaklarda yürüyüş yaparak Şişli Belediyesi önüne geldi.
“Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, "Genel Grev Genel Direniş" sloganlarıyla Kurtuluş Son Durak’tan Şişli Belediyesi önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
Protestolar 3. gününde: İl il nerede hangi eylem var? Neler oluyor? | ![]() |