Samandağ’da depremden bu yana okul yapılmadı. Öğrenciler, öğretmenler ve veliler "Lütuf değil, hakkımız" diyerek 5 haftadır eylemde.
Özkan Öztaş
6 Şubat depremlerinin üzerinden yaklaşık 2,5 yıl geçti. Ama Hatay'ın Samandağ ilçesinde yıkılan ya da hasar gördüğü için boşaltılan okulların yerine hiçbir şey yapılmadı.
Tek bir çivi dahi çakılmadı.
Eğitimciler, veliler ve öğrenciler okul talebini yineledi: “Haklarımızın lütfa dönüşmesine izin vermeyeceğiz!”
'Hikaye değil, okulumuzu istiyoruz'
Bu durum bölge halkının tepkisini büyütüyor haklı olarak. Eğitim-öğretim yılının sona ermesine yalnızca birkaç gün kala, öğretmenler, öğrenciler ve veliler, haftalardır devam ettikleri eylemleri için Samandağ Abdullah Cömert Alanı’nda yeniden bir araya geldi.
Her hafta pazartesi günü Eğitim Sen Samandağ Şubesi öncülüğünde düzenlenen oturma eylemi bu hafta beşinci kez gerçekleştirildi. Eyleme Eğitim Sen üyeleri, TÖB-SEN Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve çok sayıda veli, meslek örgütü ve dernek katıldı. “Haklarımızın lütfa dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızın eğitimi için somut adım atın, bizi oyalamayın!” çağrısıyla eylemde söz alan Eğitim Sen Samandağ Şube Başkanı Cüneyt Kayıkçı, yalnızca okul değil, insanca bir yaşam istediklerini vurguladı.
Kayıkçı, yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:
“Okul istiyoruz diyoruz. Ama okul istemenin arkasındaki mantığı da sorgulamak gerekiyor. Bu sadece öğrencilerin, öğretmenlerin değil; işçilerin, avukatların, doktorların, işsizlerin, halkın meselesi. Dünyayı yöneten bu çürümüş düzen, halkın değil sermayenin çıkarı için karar alıyor. Biz burada sadece bir okul istemiyoruz; onurlu, insanca bir yaşam, adaletli bir dünya istiyoruz.”
'Bir okul yapmak lütuf değil, devletin sorumluluğudur'
TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer de eylemde yaptığı konuşmada, Samandağlıların taleplerinin meşru ve insani olduğunu belirtti:
“Burada kaldırım yapılınca alkışlanıyor, yol yapılınca minnet duyuluyor. Neden? Çünkü bugüne kadar en temel ihtiyaçlar bile karşılanmamış. Şimdi okul istiyoruz. Bu bir lütuf değil, devlete düşen asli bir görevdir. Ama hâlâ bir çivi bile çakılmış değil.”
'Okuma yazma oranının yüksek olması tesadüf değil'
Samandağ’da kamu yatırımlarının geri planda kaldığını, fabrikaların olmadığını ve işsizlik sorununun gençleri göç etmeye zorladığını belirten Ezer, eğitimin ilçede emekçilerin tutundukları tek dal olduğunu vurguladı:
“Samandağ’da okul demek, gelecek demektir. Okuma yazma oranının yüksek olması tesadüf değil, başka çare kalmadığı içindir. Bugün bu okullar yapılmazsa, Samandağ halkının tutunacak dalı kalmaz. Okumak dışında şansı olmayan, fabrikaları olmayan, işsizliğin yüksek olduğu, insanların gurbete giderek çalışmak zorunda kaldıkları bir ilçe burası.”
MEB’in öncelikleri başka
Eylemde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Maarif Vakfı’na her yıl yurtdışındaki okullar için ayırdığı 7 milyar TL’lik bütçeye de tepki gösterildi. TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer, bu kaynaklarla Türkiye’de yüzlerce okul yapılabileceğini vurguladı. Aynı bakanlığın tarikat ve cemaatlere “yaz kursu” adı altında bütçe ayırması ancak deprem bölgesinde okul yapmaktan kaçınması da eleştirildi.
Ezer, “Deprem yaşamış, yıkım görmüş bir ilçede hâlâ okul yapılmaması hangi akla, hangi vicdana sığar?” sorusunu yöneltti.
'Hakkımızı sonuna kadar savunacağız'
Eylemde yapılan açıklama da “Bu çağda okul istemek ayıpmış gibi gösteriliyor. Ama biz mecbur bırakıldık. Ve bu hakkımızı sonuna kadar savunacağız” sözleriyle tamamlandı.
Samandağlı yurttaşlar, eylemlerinin yalnızca bir okul talebi olmadığını, aynı zamanda yaşama hakkı, eşitlik ve adalet arayışının bir parçası olduğunu belirtiyor. Eğitim Sen Samandağ Şubesi ve TÖB-SEN, her hafta düzenlenen eylemlerle bu sorunun kamuoyunun gündeminde tutulacağını ve çözüm sağlanana kadar mücadeleye devam edileceğini duyuruyor.