Manisa’nın Salihli ilçesi Hacıbektaşlı köyünde 2019 yılından bu yana SANKO Holding tarafından yapılmak istenen jeotermal enerji santraline (JES) karşı direnen köylülere açılan davanın 13. duruşması Salihli Adliyesi’nde görüldü.
33 kadar köylü, siyasi parti temsilcisi ve üyelerine karşı “toplanma ve gösteri yürüyüşüne muhalefet” ve “kamu görevlilerine direnme” suçlarından açılan davanın karar duruşmasında 8’er ve 20’şer ay hapis ile para cezaları verildi.
Başından beri hukuksuzluklarla ilerleyen davada verilen karar tepkilere yol açtı.
Davada mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin bilirkişi listelerinde yer almamıştı. Dava avukatlarının olayların yaşandığı gün direnen köylülere jandarma tarafından yapılan darp ve şiddete dair adliyeye suç duyurusunda bulunma talepleri hukuksuzca engellenmişti.
Darp raporlarının ve suç duyurusu dilekçelerinin jandarma tarafından dava avukatlarından Seçil Ege Değerli’nin avukatlık bürosuna elden iade edilerek, üstü kapalı tehditte bulunmaları ve dava avukatlarının eylemin yapıldığı yerin şahsa ait olduğu ve halkın SANKO şirketinin iş makinelerinin geçişini engelledikleri yerin şirket tarafından usulsüzce kullanılan özel mülk olduğuna dair tespit yapılması talebinin hakim tarafından reddedilmesi de hukuksuzluk örnekleri arasında yer almıştı.
Karar duruşmasındaki mahkumiyet kararlarının ardından adliye önünde yapılan basın açıklaması yapıldı.
'Memleket toprağına sahip çıkan yurttaşlar yargılandı'
Köylülerin avukatlarından Yıldıray Çıvgın ve Seçil Ege Değerli'nin söz aldığı açıklamada şunlar dile getirildi.
"Şirketin talimatı ile olay yerine gelen kolluk kuvvetlerinin halka kanunsuzca şiddete uyguladığı ve bu şiddete dair yapılan şikayetlerin savcılık makamı tarafından dikkate alınmaksızın, mağdur olan halkın yargılandığı karar duruşmasından çıkmış bulunuyoruz.
Davanın siyasi bir yargılama olduğu, bu davada kişilerin değil, demokratik hakkını kullanılmasının ve söz söyleme hakkının yargılandığı, bu davada da gördüğümüz üzere iktidar tarafından ülkemizde itiraz eden, protesto hakkını kullananlar üzerinde baskı ve korku ikliminin yaratılmak istenmektedir.
Bugün bu adliyede tamamen mevzuata aykırı şekilde hareket eden kolluk kuvvetinin yargılanması gerekirken, kendisi köylünün üzerinde direndiği toprağı kullanmaktan men edilmiş SANKO şirketinin yargılanması gerekirken, maalesef memleket toprağına sahip çıkan yurttaşlar yargılandı.
Biz bu siyasi yargılamaları kabul etmiyoruz, biz herkese rağmen memleket toprağını savunmaya, her türlü baskıya rağmen bu memleketin topraklarını savunmaya devam edeceğiz."